Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerinin satır başları şöyle:

Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği olarak faaliyet gösterecek binamızın hayırlı olmasını diliyorum. Bu binaya aynı zamanda ülkemizin Güney Afrika Cumhuriyeti ile ilişkilere verdiği kıymetin bir nişanesi olarak da bakıyorum. Son yıllarda Türkiye’nin yurt dışındaki diplomatik temsilini güçlendirmeye gayret sarf ediyoruz. Dünyanın en yaygın altıncı diplomatik ağına sahibiz.

Somali’de aslında hiçbir şey yoktu. Ve Somali’de şu anda dünyanın en büyüğü olarak görünenlerin bile oralarda büyükelçilik binalarının olmadığını ifade edersem ne demek istediğimi anlarsınız. Konteynırlar içerisinde büyükelçilikleri var. Ama biz çekinmedik, 85 dönüm arazi içerisinde oradaki diplomatik külliyemizi yaptık. Büyükelçilik sayılarımızın yanında TİKA, Maarif Vakfı, Anadolu Ajansı, THY de kıtadaki varlığımızı artırıyoruz.

Hazreti Mevlana’nın o pergel metaforunda olduğu gibi bir ayağımızı Türkiye’ye sabitleyip, diğer ayağımızla dünyayı kucaklamanın gayreti içerisindeyiz. Şu anda bunun da mücadelesini veriyoruz.

Bugün küresel meselelerde sözü, tavrı, bütün bunlarla beraber duruşu merak edilen Türkiye varsa, son 16 yıldır verilen gayretlerin eseridir.

İki ülkenin birbirini daha iyi anlamasına, ortak menfaatleri müşterek değerlendirmede ve işbirliği yapmada sizler bizlere önemli bir güç kaynağı oldunuz. İnşallah bundan sonraki dönemde bizler bu gayretlerimizi artırarak devam ettireceğiz. Sadece diplomaside dünyada beşinci sırada olmak yeterli değil. Bunu bizim sözden uygulamaya geçirmemiz gerekiyor. Biz bunu da yapar mıyız? Yaparız.

Biraz daha fazla çalışacağız. Biz siyasetçi olarak işaret fişeği olarak önde olacağız ama tüm diplomatlarımız, bulundukları ülkelerde hiçbir çekinme olmadan girmeleri lazım. Bilecekler ki, benim cumhurbaşkanım arkamdadır, bakanlarım arkamdadır. Bu şekilde bu yolculuğumuzu devam ettireceğiz. Ticaretten yatırımlara, güvenlik işbirliğinden eğitime kadar ilişkilerimizi daha da güçlendireceğiz.

Dünyada en az gelişmiş ülkelere yardım noktasında 8,2 milyar dolarla Türkiye birinci sırada. Hep veren el olduk, alan el değil. Allah bizleri o durumlara düşürmesin. Biz dünyadaki garip gurebaların yanında oldukça, biz nerede bir felaket varsa oralara elimizi uzattıkça biliniz ki çok daha güçlü olacağız. Bu benim Güney Afrika Cumhuriyeti’ne üçüncü ziyaretim, daha önce 2005 – 2010 yıllarında da yine Güney Afrika ziyaretlerim olmuştu. İkili ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz.

Terör örgütlerinin tamamı insanlığın ortak düşmandır. DEAŞ neyse FETÖ odur. PKK neyse Boko Haram aynıdır. Güney Afrika Cumhurbaşkanı ile yapacağımız görüşmede inşallah bu konuları ayrıntılarına varıncaya kadar ele alacağız. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin; biliyorsunuz aktif düzenleyicisi konumda olan, 251 vatandaşımızın katili olan FETÖ terör örgütüyle ilgili beklentilerimizi kendilerine dile getireceğim. FETÖ’nün en çok faal olduğu ülkelerden bir tanesi ne yazık ki Güney Afrika. Ve bunu kendileriyle görüşeceğim. Daha önce belgeleri vermiştim, bu defa yeni gelişmeler ışığında bunları da kendisine vereceğim. 15 Temmuz’da bizim başımıza bela olan terör örgütü yarın Güney Afrika’nın başına da bela olabilir. FETÖ'nün bu toprakları kullanmasına izin vermeyeceğiz.

Bu alçak terör örgütünün bazı kripto unsurları üzerinden Güney Afrika’nın hukuk sistemini istismar etmesine rıza gösteremeyiz. Burada yaşananlar terörle mücadelenin sadece Türkiye için değil diğer ülkeler için de ortaya koymuştur. Bu örgüt zehrini sisteme zerk eden, kirli, kalleş bir yapıdır. Türkiye nasıl yurt içinde örgütün belini kırmışsa, yurt dışında da karanlık yüzünü ifşa etmiş, pek çok ülkenin adım atmasını engellemiştir.