Fransa topraklarında yabancı öğretmenlerle imamların görev yapmasına ve yabancı ülkelerden finansman akışına son vereceklerini belirten Macron, Türkiye ile "Türkçe öğretmenleri" uygulamasını kaldırma konusunda uzlaşamadıklarını söyledi. Macron, "Umarım uzlaşırız ama uzlaşma olmazsa bu eğitimi biz veririz. Fransa topraklarında Türk yasalarına izin vermeyiz" dedi.

Cumhurbaşkanı seçilmeden önce, göreve geldiğinde "Fransa İslamı'nı" yeniden tanımlayacağını belirten Macron, iki yıldır beklenen planı açıklamak için Müslüman kökenli nüfusun yoğun olduğu ve kentte inşa edilen An-Nour Camisi'ne Katar'dan yapılan finansman desteği nedeniyle tartışma konusu olan Mulhouse kentini seçti. Gün boyu kentte temaslarda bulunan Macron, sokakta kent sakinleriyle sohbet etti, polis, yerel görevliler ve dernek yöneticileriyle biraraya geldi.

Planın hazırlanması sırasında Fransa'da polisin dahi giremedği ve "Cumhuriyet'in yeniden kazanması gereken kentler" listesi belirleyen hükümet, Mulhouse dahil 47 kentin yeniden cumhuriyete kazandırılması gerektiğini, bunların 17'sinin ise "radikal İslam problemi yaşadığını" tespit etmişti.

Mulhouse'un radikal akımların yayıldığı tespit edilen Bourtzwiller mahallesinde kent sakinleriyle görüşen Macron burada gençlerin şikayetlerini dinledi. Müslüman gençler "kendilerinin ve inançlarının" hedef gösterilmesinden rahatsız olduklarını dile getirdiler ve Macron'a "Müslümanlar’ın Fransa'da İngiltere ve İsveç'ten daha fazla hedef haline geldiğini" söylediler. Macron, ise gençlere, "Müslüman toplumunun hedef alınmasına izin vermeyeceğini ancak radikal İslamcı akımlarla da mücadele etmeye devam edecekleri" yanıtını verdi.

Mulhouse kentindeki temaslarının ardından basın toplantısı düzenleyerek "Radikal ve Ayrılıkçı İslamla Mücadele" planının ilk etabını açıklayan Macron, reform planıyla Cumhuriyet yasa ve ilkelerinin tüm ülkede egemen olmasını sağlamayı hedeflediklerini söyledi.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, "Müslüman toplumu değil, ayılıkçı İslam" ile mücadele ettiklerini, bundan böyle, Fransız Müslümanları üzerindeki yabancı ülkelerin etkisini ise tümüyle kesmekte kararlı olduklarını dile getirdi. Fransa'da yaşanan tartışmaların sadece laiklikle ilgili olmadığını, "kadın-erkek eşitiği”, "özgürlük” gibi sivil yaşam kurallarında da sorunlar olduğunu belirten Cumhurbaşkanı "Uzun yıllardır din adına, toplum yasalarına karşı gelinmiş ve buna ses çıkarılmamış. Biz şimdi buna son vermek istiyoruz. Cumhuriyetimizde, kadınlarla el sıkışmamak, cumhuriyet okullarında eğitim almamak, hastanelerde erkek doktora muayene olmamak, evlilik öncesi bekaret kemeri istemek ya da din kurallarının Cumhuriyet yasalarından üstün olduğunu söylemek kabul edilemez" dedi.

Toplumdaki "radikal sapma ve ayrılıkçı İslam eğiliminin dış etkilerden kaynaklandığını" savunan Macron, Fransa'da yaşayan Müslüman kökenli yurttaşların eğitim, ibadet ya da finansman ihtiyaçlarının yurt dışından gelmesine artık son vereceklerini belirtti. Tunus, Fas, Cezayir ve Türkiye'den gelen 300 imamın yerine, Fransa'da imamların eğitileceğini ve aşamalı olarak bu yabancı imamların Fransız yurttaşları ile değiştirileceğini söyledi. Bunun için Fransa İslam Konseyi'nden Nisan ayına kadar bir plan hazırlamalarını aksi takdirde, kendilerinin buna çözüm bulacağını vurguladı.

Fransa'da bulunan topluluklara kendi dillerini öğretmek için yurt dışından gelen öğretmenlerin de "İslamcı ayrılıkçılığın en önemli vektörlerinden birisi olduğunu tespit ettiklerini" belirten Macron, yabancı öğretmenler sisteminin de kaldırılacağını açıkladı:

"Elbette anne-babası yabancı olan çocukların, Arapça, İspanyolca, Türkçe, Rusça gibi kendi dillerini öğrenmesi son derece doğal. Bu konuda 1977'den bu yana uygulanan 'Yabancı Öğretmenler Sistemi (Elco)' var. Bu sistemden 80 bin öğrenci faydalanıyor. Biz bunun 'Uluslararası Dil eğitimi Sistemi (EIL) ile değiştirmek istiyoruz. Bunu dokuz ülke ile müzakere ettik. Türkiye dışında hepsi ile uzlaşmaya vardık. Türkiye ile de umutluyum. Ama Türkiye bizimle uzlaşmazsa, Fransa bu eğitimi kendisi verir. Önümüzdeki yıl tüm yabancı öğretmen kadrolarını kaldırıyoruz."

Bir gazetecinin "Bu kararınızla Türkiye'yi daha fazla kızdırmaktan korkmuyor musunuz ?" sorusuna ise Macron, "kimseyi ne kızdırmak ne de ikna etme arayışında olmadığı" karşılığını verdi:

"Türkiye büyük bir ülke. Ama ikna ya da kzıdırma gibi bir durum olamaz. Uzlaşma istenirse oluyor, örneğin Fas Kralı ile bu konuda çok yapıcı müzakereler yaptık ve uzlaşmaya vardık. Mulhouse'da çok sayıda Türk kökenli yurttaşımız var ve onlarla bugün konuşma şansım oldu. Bütün Türk asıllı, çifte vatandaş yurttaşlarımıza sesleniyorum. Benim gözümde onlar tümüyle Fransız yurttaşı. Ben sizin de Fransız yurttaşlarla aynı yasaya tabi olmanızı istiyorum. Fransa'da Türk yasalarının olması kabul edilemez.”

Fransa Cumhurbaşkanı, "Cumhuriyet'in girmekte zorlandığı her karış toprağa yeniden güçle döneceklerini, her yurttaşın eşit şans ve iş olanağıyla topluma kazandırılacağı, liyakat sistemini etkin kılacaklarını, spor, kültür, aile ilişkileri, eğitim alanında cumhuriyet yasa ve ilkelerini yeniden egemen kılacaklarını" vaat etti. Macron, hedeflerinin Fransız Müslümanları olmadığını, "düşmanlarının ayrılıkçı İslam" olduğunu söyledi ve bunu da Müslüman yurttaşları hedef göstermeden"sükunet, sabır ve kardeşlikle" uygulayacaklarını da sözlerine ekledi