radyobir
radyobir

''Krizler Biden döneminde de gündemde olacak''

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başkan Trump arasındaki sıcak diyaloğa rağmen Türk Amerikan ilişkilerinde son dört yıl içinde birçok kriz yaşandı. Türkiye'nin Rusya'dan S-400 füze savunma sistemi satın almasının ardından F-35 projesinden çıkarılması, yaptırımlar, Halkbank davası, tutuklu ABD vatandaşları, Suriye'deki Kürt gruplara destek bu krizlerden sadece bazıları.

16 Kasım 2020 09:48 | Kategori: Dış Politika

Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi CSIS Türkiye Programı Direktörü Bülent Alirıza’ya göre Trump döneminde sorunlar çözülmedi ancak üstü örtüldü. Dolayısıyla geçmişte krize neden olan sorunlar Biden döneminde de gündemde olmaya devam edecek.

Bülent Alirıza, ’’Aslında Trump, bir takım sorunları gidermedi, o sorunlar tekrar gündeme gelecek fakat o sorunların daha da kötüleşmesini sağladı diyebiliriz. Örneğin; Türkiye'nin Rusya'dan aldığı S-400 füze sistemine karşı ABD’den çok ciddi tepki gelmişti. Trump dışındaki ABD güvenlik sisteminden de, Dışişleri’nden de, Savunma Bakanlığı'ndan ve daha da önemlisi Kongre’den fakat Kongre’nin geçirdiği CAATSA diye bilinen yaptırım paketinin ki, orada 12 tane madde var, en azından 5'ini uygulaması ile ilgili adımı ki, kanuna göre atması lazımdı, Trump atmadı. Ve bu şekilde Türkiye'yi bu S-400 konusunda korumuş oldu. Biden’ın bu CAATSA’yı ugulamasını bekleyebiliriz. En azından 5’ini uygulayacak” diye konuştu.

Halkbank’ın Ekim ayında New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde devam eden davanın düşmesiyle ilgili başvurusunun reddedilmesinin ardından, Biden’ın göreve başlamasından sonra 1 Mart’ta jürili duruşmalar başlayacak. "Halkbank konusunda Trump’ın Türkiye’yi ne kadar korumak istediğini Bolton’un yazdığı kitaplardan ve başka kaynaklardan biliyoruz’’ diyen Alirıza, ’’ABD'nin yönetiminin, Hazine Bakanlığı çerçevesinde OFAC diye bir birimin yaptırımları ihlal ettiği için kendisinin bir ceza verme konusu var. Trump bunu da engelledi ”diye de ekledi.

Türk- Amerikan ilişkilerindeki önemli sorunlardan biri de ABD’nin Kürt gruplara verdiği destek. Seçimden hemen sonra IŞİD’le Mücadele Küresel Koalisyonu Suriye Özel Temsilcisi Büyükelçi James Jeffrey, 2,5 yıl sürdürdüğü görevinden ayrıldı. Biden döneminde bu görev için Obama döneminde bu görevi yürüten Brett McGurk’ün ismi geçiyor. ’’Jeffrey ki Türkiye’nin o konudaki tezini en iyi anlayan Amerikalı görevden ayrılmıştır. Şimdi o göreve Brett McGurk’ün atanması konuşuluyor. Brett McGurk atanırsa Suriyeli Kürtler’le YPG’yle daha yakın bir ilişkiye girerse, o da muhakkak bir sorun yaratacak” görüşünü dile getiren Alirıza’ya göre yeni yönetim, önünde kapsamlı bir Türkiye dosyası bulacak. Bu görüşünü, "Doğu Akdeniz, Kıbrıs konularında Biden’ın tutumu daha da sert olacak ama orada da Pompeo’nun son dönemde çizdiği çizgi de olumsuz, onu daha ne kadar ileri bir noktaya çekebilir Biden, onu göreceğiz. Yeni ekonomi takımı ve yeni güvenlik takımı göreve geldiklerinde önlerinde bir Türkiye dosyası bulacaklar ve özellikle Türkiye’nin ekonomik sorunları ve Türkiye'deki ekonomik sorunun dünya ekonomi çerçevesinin nasıl giderilebileceği konusu. Biden yönetimi böyle bir destek verir mi vermez mi, uluslararası finans örgütleri nezdinde ağırlığını kullanır mı gerekirse, kullanmaz mı onu görüceğiz ama ben bu konuda olumlu bakıyorum zira Trump hiçbir zaman tam takımını yanına alıp da Türkiye'ye yönelik geniş kapsamlı bir değerlendirme yapıp mevcut sorunu gidermek için ciddi bir adım atmadı. Biden böyle bir başkan olmayacak, o açıdan ben o kadar kötümser olmamız gerektiğine inanmıyorum. Hava değişecek tabii, ’Trump’la Erdoğan görüştü, çok iyi geçti’ gibi haberleri pek görmeyeceğiz Biden döneminde. Fakat daha alt düzeydeki temasların bence daha da sıhhatli, tabii ki sorunların da olduğu fakat aynı zamanda mümkün mertebe hangi konularda anlaşılabileceğinin daha açık bir şekilde belirtildiği ve işbirliğinin geliştiği bir dönem de görebiliriz ama bunun tersi de olabilir; Kongre’nin de baskısıyla, özellikle Demokrat Parti’nin Kongre’de önde gelen elemanların baskısıyla tahmin ettiğinden de daha da sert bir tutum izleyebilir ama uzun vadede Türk Amerikan ilişkilerinde benim hep söylediğim bir şey var; nasıl ilişkilerin daha da ileri gitmesini engelleyen bir tavan varsa daha da kötüye gitmesini engelleyen bir taban da var. Ben o tabanın altına düşeceğimize inanmıyorum” sözleriyle dile getirdi.

Türk basınına yansıyan Biden’ın geçmişte New York Times’a verdiği bir mülakatta Türkiye’deki muhalefete destek içeren sözleri de Türkiye’de Biden’a yönelik tutuma şekil veren unsurlardan biri. Alirıza’ya göre, Biden’ın bu sözleri olası bir müdahale anlamına gelmiyor.

Bülent Alirıza, Biden’ın sözlerinin aslında önemli olduğunu dile getirerek, ’’Trump’tan farklı olarak Türkiye'deki demokrasi, demokratik sistem, Türkiye'deki insan hakları ve diğer buna benzer konuları gündeme getirmesi bekleyebiliriz ama Clinton döneminde veya Obama döneminde yani daha önceki iki Demokrat döneminde de dile getirilmişti fakat buna rağmen ilişkiler iyi sağlam bir raya oturmuştu. Biden döneminde de Türkiye’nin belki de pek duymak istemediği bir takım şeyler söylenebilir fakat ona rağmen Biden ve takımından Türkiye ile ilişkilerde yine de bir noktanın altına inmeyip, ilişkileri sürdüreceğine inanıyorum. ABD ne zaman başka ülkelerdeki sistemlere müdahale etmişse her zaman ters tepmiştir. Ben Biden’ın böyle bir yola gireceğine inanmıyorum” dedi.

Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI