radyobir
radyobir

"Masumiyeti de seksiliği de seviyorum*

Türkiye-Avustralya-İngiltere üçgeninde yetişti. Hamuruna farklı kültürler kattı. Türkiye'ye kesin dönüş yaptıktan sonra duru güzelliği, masum duruşu ve yeteneğiyle kısa sürede parladı. Yeni dizisi '46'da bir ahlak büro polisini canlandırıyor.

10 Nisan 2016 06:01 | Kategori: Magazin

Yeni dizide bir kadın polisi canlandırıyorsunuz. Günümüz Türkiye’sinde polis olmak ister miydiniz?

- Rütbeme ve yapabileceklerime bağlı. Eğer bir şey görüp müdahale etmek istiyorsan ama sistem bir şekilde izin vermiyorsa bu çok can sıkıcı olurdu.

Karakteriniz bir ahlak büro polisi. Bugünün ahlak olgusunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Çok değişken. Yeni dünya düzeninde; teknolojinin sağladığı sınırsızlıkla, toplumsal değerlerin çoğu değişiyor. Ahlak olgusunun da maalesef yozlaşma yönünde bir eğilimi var. Bak sosyal medyaya, kimin, neye tepki göstereceğini kestirmek mümkün değil.

Geçen haftaki röportajımızda Birce Akalay "Sadece Nişantaşı ve Etiler’de rahat yürümek istemiyorum” dedi. Siz sokakta rahat mısınız?

- Hangi sokakta, hangi saatte, nasıl gezdiğine dikkat etmek zorundasın maalesef. Bu her ülkede böyledir. Çünkü her ülkede fiziksel gücünü kadın üzerinde ispatlamak isteyen erkekler var. Oysa hepimizin beyni, dili eşit.

ÖPÜŞMEYLE TECAVÜZÜ AYNI KEFEYE KOYMAK HATA

Bu ülkede kadın olmak zor mu?

- Kadın olmak çok güzel ama her ülkede zorlukları var.

Size feminist diyebilir miyiz?

- Doğam gereği sanırım öyleyim ama centilmenliği de seviyorum. Arabaya binerken kapım açıldığı zaman sevinirim. Bu durumda da galiba feminist olmuyorum (gülüyor).

Sizin sözlüğünüzde feministin tanımı nedir?

- Hakkımı ve diğer kadınların hakkını savunmak zorundayım. Kadın gücüne ve kadın aklı birlikteliğine inanıyorum.

Ahlak demişken; son günlerde neredeyse her gün çocuk istismarlarıyla ilgili haberler duyuyoruz...

- Küçücük kızlara yapılan tacizlerden sonra "Psikolojisi bozulmamıştır” diye rapor veriyorlar! O kız, 10 gün sonra kendini öldürüyor. Eskiden de cadı avları varmış, bir kızı cadı olmakla suçlayıp boğmaya kalkar, "Bir şey olmazsa cadı, olursa insan” derlermiş. O raporlar bana bunu anımsatıyor. Bu çağda bunlar yaşanmamalı.

Diziniz ‘46’ (Star TV) gece 23.00’ten sonra yayımlanıyor. Çünkü ‘Şaman ayini’ gibi bazı sahneleri sakıncalı bulunuyor. Başka bir dizide de sevişme sahnesi kesilip internetten yayımlanıyor...

- Ben küçükken gündüz saatlerinde televizyonda gösterilen Türk filmlerinde tecavüz sahneleri olurdu. Kimse sorgulamazdı. Günümüzde hangi kısıtlamaların toplum için iyi olacağını artık ayırt edemiyoruz. Bazı düzenlemeler yapılıyor, içinde doğru olanlar da olabilir. Ama öpüşme ve tecavüz sahnesi aynı kefeye koyuluyorsa büyük hata var demektir.

MASUMİYETİ DE SEKSİLİĞİ DE SEVİYORUM

Aslen İngilizsiniz, çocukluğunuz Türkiye’de, ergenliğiniz Avustralya’da geçti. Bu durum kafanızı karıştırdı mı?

- Evet. Türkiye’ye döndüğümde bir adaptasyon süreci geçirdim; kadın-erkek ilişkileri konusunda "Böyle olmaz” dedim. Sonra isyan ederek hiçbir şeyi değiştiremeyeceğimi anladım.

Kendinizi nereye ait hissediyorsunuz?

- Aileme ve arkadaşlarıma...

Kimine göre yeni neslin masum güzelisiniz, kimine göre de en seksi oyunculardan biri...

- Birinden kaçarken diğerine yakalanıyorsun. Masumiyeti de, seksiliği de hissetmeyi seviyorum. Ama içimde daha çok masum tarafı koruyorum.

Dizinizin adının çağrışımıyla sorarsam; 46’lık bir yanınız var mı?

- Hepimizin delilikleri var. Ama ben zamanla uyumsuz yanlarımı törpüledim. Samimiyete ve maneviyata odaklanıp deliliklerimden uzaklaştım.

Aşkla aranız nasıl?

Aşkı büyüdükçe öğreniyorum. Artık gerçek aşkın arkadaşlıktan çıktığını düşünüyorum. Erkek arkadaşım da bir oyuncu. Bu durum birbirimizi besliyor. 

Hakan GENCE (Hürriyet)

Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI