radyobir
radyobir

"Seçimden yüzümüzün akıyla çıkacağız"

AK Parti Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Vakit Türkiye Vakti, diyerek yola çıkıyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimini yüzde 50'nin çok üzerinde bir oyla kazanmayı hedefliyoruz" dedi.

24 Mayıs 2018 14:32 | Kategori:

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantıdaki konuşmasından satır başları:

Aynı yoldan geçmişiz biz, aynı sudan geçmişiz biz. Yazımız bir kışımız bir, aynı dağın yeliyiz biz. Şarkılar bir, türküler bir, hep beraber söyleriz biz. Halaylar bir, horonlar bir, aynı sazın teliyiz biz. Gönüller bir, dualar bir, bir Allah’ın kuluyuz biz. Hasbahçemiz yurdumuzdur, aynı bağın gülüyüz biz.

Aynı yoldan geçtiğimiz, aynı sudan içtiğimiz, aynı şarkıları söylediğimiz; gönüllerimiz ve dualarımız bir olan siz değerli milletvekili adaylarımızı sevgiyle selamlıyorum. Bizleri bu salonda ve ekranları başında takip eden milletimin her bir ferdini, el kalbi duygularımla selamlıyorum.

Ülkemizin dört bir yanında, iş yerinde, atölyesinde, bahçesinde, tarlasında helal rızkının peşinde koşan kardeşlerimizi selamlıyorum. Ayaklarının altına cenneti serildiği analarımızı, yârimiz olan, evladımız olan, kardeşimiz olan kadınlarımızı selamlıyorum. Geleceğimizin teminatı olarak gördüğümüz, bunun için de eğitimden siyasete her alanda önlerini açtığımız gençlerimizi selamlıyorum. Şu mübarek ramazan günü, rabbimden milletimizi ve dünyadaki tüm mazlumları korumasını, esirgemesini, güvene huzura eriştirmesini niyaz ediyorum.

"AK PARTİ 2002 KASIM’INDAN BERİ GİRDİĞİ HER SEÇİMDEN BİRİNCİ ÇIKMIŞ BİR PARTİDİR”

Sizler AK Parti’nin 24 Haziran’da yapılacak seçimlerindeki milletvekilleri adayı sıfatıyla, milli iradenin temsilciğine talip olarak bu kutlu yolculuğa çıktınız. Ülkemize hizmet için hep beraber çıktığımız bu yolculuğu inşallah hayırlısıyla menziline ulaştıracağız. AK Parti 2002 Kasım’ından beri girdiği her seçimden birinci çıkmış bir partidir. Ancak bizim için bu yeterli değildir. Biz aynı zamanda Meclis’te, ülkemizi hedeflerine ulaştırabilecek bir çoğunluğa sahip olmak için, bunun için de mücadele ediyoruz.

2002 yılındaki seçimlerde yüzde 34 oya ulaşarak, parlamentonun yüzde 63’ünü alarak iktidar olduk. Bu oran ülkemizin yakın tarihindeki en büyük başarıydı. 2007 seçimlerinde bu oranı yüzde 47’ye çıkardık. Ve yine tek başımıza iktidar olduk. 2011 seçimlerinde yüzde 50 seviyesine kadar ulaştık. Tek başına iktidar olarak yola devam ettik. 7 Haziran’da yüzde 41 oy oranına rağmen tarihimizde ilk defa Meclis’te çoğunluğu sağlayamadığımız bir seçim yaşadık. Biz tek başımıza hükümet kuramadık, ama diğer partiler de çoğunluğu sağlayıp milletimizin karşısına çıkamadılar. Bunun üzerine 2015’te seçimleri yeniledik ve yeniden yüzde 49,5’luk oy oranıyla tek başımıza iktidara geldik.

"15 TEMMUZ’DAKİ DARBE GİRİŞİMİYLE ZİRVEYE ULAŞAN BİR SÜRECİ DE HEP BİRLİKTE YAŞADIK”

Ayrıca 10 ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde ve 16 Nisan halk oylamasında yüzde 52’lik oy oranlarına ulaşmıştık. Tabi 2007 yılında bir cumhurbaşkanlığı seçim kriziyle karşılaştık. Ardından Gezi olaylarıyla başlayan 17-25 aralık emniyet yargı darbe girişimiyle süren bölücü örgütün çukur eylemleriyle kanlı bir hale dönüşen ve nihayet 15 Temmuz’daki darbe girişimiyle zirveye ulaşan bir süreci de hep birlikte yaşadık.

"24 HAZİRAN’DA CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİ YÜZDE 50’NİN ÇOK ÜZERİNDE BİR OY İLE KAZANMAYI HEDEFLİYORUZ”

Tüm bu saldırıların üstesinden sadece sadece milli iradeye olan bağlılığımız ve güvenimiz sayesinde geldik. Bizler işte böyle bir mirasla ve vakit Türkiye vakti diyerek yola çıkıyoruz. 24 Haziran’da Cumhurbaşkanlığı seçimini yüzde 50’nin çok üzerinde bir oy ile kazanmayı hedefliyoruz. Milletimizin en az yarısının desteğini alarak TBMM’de de güçlü bir grup kurmamız gerekiyor. Bunların yolu da yine milletimizle olan gönül bağımızı güçlü tutmaktan geçiyor.

Cumhurbaşkanı adayı olarak şahsım, milletvekili adaylarımız sizlerle el ele vereceğiz. İnşallah her iki seçimden yüzümüzün akıyla çıkacağız.

Biz seçimlerde milletimizin karşısına hiçbir zaman eli boş çıkmadık. Milletimizin huzuruna hep bir yanımızda önceki hükümetlerimiz döneminde yaptıklarımız, diğer yanımızda bir sonraki dönemde yapacaklarımız olduğu halde çıktık. Şimdi bu seçimlerde ne yapıyoruz? 6 Mayıs’ta İstanbul’da seçim manifestomuzu milletimize açıkladık. Bugün güçlü Meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye başlığıyla hazırladığımız seçim beyannamemizi ‘yaparsa yine AK Parti yapar’ diyerek milletimizin takdirine sunuyoruz. Öncelikle size beyannamemizin giriş kapısı mahiyetindeki gelecek vizyonumuz bölümünü paylaşmak istiyorum.

"YENİ DÖNEMİN AYIRT EDİCİ VASIFLARINDAN BİRİ OLAN DİJİTALLEŞMEYE ÖZEL ÖNEM VERİYORUZ”

Bugün tüm dünyada her alanda baş döndürücü hızda bir değişim yaşanıyor. Bir yandan teknolojik dönüşümler yaşanırken, diğer yandan sosyal ve kültürel alanda yeni eğilimler gözleniyor. Uyum sağlayanlar kazanırken, geri kalanlar ise eskisinden çok daha fazla bedeller ödüyor. Biz dünyadaki eğilimleri, oluşan fırsatları yeniden şekillenen ilişkileri dikkatle analiz ederek bir yol haritası ortaya koyuyoruz. Yeni dönemin ayırt edici vasıflarından biri olan dijitalleşmeye özel önem veriyoruz. Dijital Türkiye vaktinin geldiğine inanıyoruz. Yeni hükümet sistemiyle bu vizyonumuzu daha da güçlendirerek Türkiye’yi iş dünyamızın, iş kadınlarımızın küresel ölçekte söz sahibi olduğu bir ülkeye dönüştüreceğiz. 2023’e 5 kala kendimize ufuk çizgisi olarak belirlediğimiz 2053 ve 2071’e doğru emin adımlarla yürüyoruz. Yüksek ve sürdürülebilir bir ekonomik büyüme sağlayacağız. Dünya ekonomisinden aldığımız payı yüzde 1,5 düzeyine taşıyacağız.

Korumacılık eğiliminin küresel düzeyde yükseldiği bir ortamda, geçici rüzgarlara kapılmayıp dışa açık, rekabetçi, serbest piyasayı esas alan ekonomik yapımızı güçlendirerek yola devam edeceğiz.

Coğrafyamızın, dinamik genç nüfusumuzun tüm avantajlarını kullanarak ülkemizi bilgi üreten, katma değere dönüştüren bir güç haline dönüştüreceğiz.

Üretim biçimimizi, en önemli rekabet unsuru haline gelen yenilikçiliğe dayalı bir yapıya dönüştüreceğiz. Bilgiye dayalı eğitim, büyümemizin belirleyici gücü olacaktır. En büyük servetimiz dinamik nüfusumuz ve gençlerimizdir. Gelişmiş ülkelerin gıptayla baktığı genç nüfusumuzun sunduğu fırsat penceresini ekonomik büyüme açısından en iyi şekilde değerlendireceğiz. Gençlerimizle küresel ölçekte yeni başarı hikayeleri yazacağız.

Kalkınma hedefimiz çerçevesinde kadınlarımızın kalkınma sürecine daha aktif katılımını desteklemeye devam edeceğiz. Bir yandan kadın girişimciliğini güçlendirirken, diğer yandan kadınların iş gücüne katılma oranını 2023 sonunda yüzde 40’ın üzerine çıkaracağız.

Alt orta gelir durumunda olan ülkemizi üst-orta gelir grubuna yükselttik. Yeni hedefimiz ülkemizi yüksek gelirli ülkeler ligine taşımaktır. Türkiye’de bu güç var. Kapsayıcı bir ekonomik büyüme anlayışı içinde, ekonominin nimetlerini daha adaletli şekilde tüm toplumsal kesimlere paylaştıracağız. Gelir dağılımını iyileştirirken, bölgeler arası dengesizlikleri azaltacağız.

"DEMOKRATİK STANDARTLARI YÜKSEK BİR ÜLKE OLMA YOLUNDA KARARLILIKLA İLERLEYECEĞİZ”

Çalışma istek yetenek ve becerisine sahip herkesin üretime katkıda bulunduğu, demokratik standartları yüksek bir ülke olma yolunda kararlılıkla ilerleyeceğiz.

Küresel düzeyde ekonomik ve sosyal gelişmeleri şekillendirmesi beklenen alanlardaki teknolojik gelişmelere yoğunlaşacağız. Teknolojinin her alanında yetkin bir ülke haline geleceğiz. Aynı zamanda insanımızı zihni ve fiziki becerilerinden faydalanabileceğimiz yeni alanlarda istihdam edeceğiz. Milli gelirden araştırma geliştirmeye ayırdığımız kaynaklarımızın payını yüzde 2’nin üzerine çıkararak imalat sanayimizde yüksek teknolojili üretimin payının hâkim olduğu ekonomik bir yapıya sahip olacağız.

Girişimci ve yenilikçi bir anlayışla özel sektörün rolünü güçlendireceğiz. Küçük ve orta boy işletmeler başta olmak üzere rekabetçi bir ortamda oluşturacağımız özgün projelerle küresel ölçekte tanınan çok sayıda girişimcisi ve markası olan bir ülke konumuna yükseleceğiz. Kamuda ve özel sektörde kurumsal kaliteyi artırmış bir Türkiye hedefliyoruz. Sadece ulusal düzeyde değil, uluslararası düzeyde de hizmet verebilecek nitelikte mega projelerimizi birer birer hayata geçirmeyi sürdüreceğiz. Ülkemizi, eğitim, sağlık, bilgi, enerji, savunma sanayii, lojistik ve ticarette yerli milli üretimle dünyada söz sahibi olan bir ülke haline dönüştüreceğiz.

Özellikle savunma sanayiinde özellikle önümüzdeki dönemde Türkiye kendi ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayacak, dünyanın önde gelen ihracatçı arasına girecektir. Siber alanda da organizasyon kabiliyetini geliştireceğiz. Ülkemiz için vazgeçilmez olan enerji ve gıda güvenliği alanlarında uluslararası standartlarda en üst düzede tedbirleri hayta geçireceğiz. Akıllı ve yeşil kent projeleriyle şehirlerimizi daha yaşanabilir hale kavuşturacağız. Gelecek nesillerimize, medeniyetimizin izlerini bulacakları iftihar edecekleri kimliği olan şehirler bırakacağız. Eğitim kültür ve sanatta yenilikçi ürün veyaklaşımlarla tüm insanlık için değer üretmeye, yeni yeni atılımlar yapmaya devam edeceğiz.

Ülkemiz özellikle gelişmekte olan ülkelerin sıkıntı ve beklentilerini dile getirmede önemli bir rol üstleniyor. Avrupa Birliği başta olmak üzere farklı bölgesel yapılarla ekonomik ve siyasi ilişkilerimizi güçlendireceğiz. Milletimizle birlikte bölgemizdeki ve tüm dünyadaki dost ve kardeş milletlerin daha fazla refaha kavuşmasını istiyoruz. Bunun için gereken işbirliğini daha da sıkılaştırarak katma değerin bu coğrafyalarda üretilmesi için gereken adımlarını atacağız.

Türkiye bugün olduğu gibi gelecekte de demokrasi ve adaleti sadece kendi insanı için değil tüm insanlık için istemeye devam edecektir. "Dünya 5’ten büyüktür” çağrımızı kararlılıkla ifade etmeyi sürdüreceğiz.

Seçim beyannamemizin ikinci kısmını yeni yönetim modelimiz oluşturuyor. Milletimiz 24 Haziran’da bir sandıkta kendini temsil etmek üzere, Meclis’ göndereceği milletvekillerini, diğer sandıktan kendini yönetecek cumhurbaşkanını seçecek. Yeni dönemi güçlü Meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye olarak ifade ediyoruz. İnşallah bağımsız güçlü, tarafsız yargıyla da inşallah demokrasimizi sağlam temeller üzerine oturtuyoruz. Meclis’te Cumhurbaşkanı ne kadar ahenk ve işbirliği içinde çalışırsa Türkiye o kadar kazanacaktır. 24 Haziran’da cumhurbaşkanlığını kazanmak kadar, çoğunluğu elde etmeyi de önemli görüyoruz. Meclis’in itibari en çok AK Parti iktidarları döneminde artmıştır. Partilerin aralarındaki kavgalar sebebiyle millete hizmet edemez hale gelmiş Meclis’imizi en büyük reformlara imza atan bir kurum haline dönüştürdük.

Yeni dönemde Meclis’i daha güçlü bir yere taşımakta kararlıyız. Mevcut sistemde meclis kanun tasarılarını hazırlayan, hükümetin gölgesi altında kalıyordu. Yeni sistemde ise, cumhurbaşkanı bütçe dışında Meclis’e kanun teklif edemiyor. Böylece kanun yapma yetkisini tek başına ve sadece milletvekillerine vererek Meclis’i gerçek gücüne biz kavuşturduk. Meclis’in hükümeti denetleme yetkileri daha da artırılmış, yeni dönemde de sürüyor. Kurulacak hükümet ise, kararnameler ve diğer düzenleyici işlemlerle tamamen milletimize hizmete odaklanacaktır. Kararların daha hızla alınacağı ve daha etkin uygulanacağı yeni sistem ülkemize çok ciddi zaman maliyeti olan sıkıntıları ortadan kaldıracaktır.

Seçimlerin hemen ardından cumhurbaşkanına bağlı olan kamu yönetimi yenilenecek, reforma tabii tutulacaktır. Bu konudaki devam eden hazırlıklarımızı seçimlerin ardından yürürlüğe sokacağız.

Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı da önem verdiğimiz bir başka husustur. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, yargıda da vesayet kalıntılarını ortadan kaldırmak için gereken adımları attık. Yargının sadece kendi işiyle uğraşacağı bir sistemi kurma yolunda önemli mesafe kat ettik.

Önümüzdeki dönemde yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını güçlendirmeyi sağlayacak adımları atmayı sürdüreceğiz.

Seçim beyannamemizin üçüncü bölümünde, milletimizle güçlü demokrasi hedefimizi paylaşıyoruz.

Biz demokrasi ile kalkınmayı birbirinin tamamlayıcısı olarak gördük. AK Parti iktidara geldiği günden beri Türkiye’de hakları ve özgürlükleri gerçek anlamda tesis eden, standartlarını sürekli yükselten partidir. Önümüze çıkan sorunlar ne kadar büyük olursa olsun, asla demokrasiden özgürlüklerden haklardan taviz vermedik. AK Parti’nin hak ve özgürlükler konusunda bugüne kadar yaptıklarını saymaya kalksak karşımıza çok uzun bir liste çıkar. 24 Haziran seçimlerinden sonra demokrasimizi geliştirmeye devam edecek Türkiye’yi ekonomide olduğu gibi demokrasi liginde de bir üst sınıfa çıkartacağız.

"CEMEVLERİNE HUKUKİ STATÜ TANIYACAĞIZ"

Cemevlerine hukuki statü tanıyacağız. Devletin idari adli düzeninin temel haklar merkeze alınacak şekilde geliştirilmesini sağlayacağız. Yasaklarla mücadelemizi artırarak devam ettireceğiz.

Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI