Sığınmacıları engellemek değil, sığınmacı konusunu idare etmek için Türkiye’nin, işbirliği için ihtiyaç duyduğumuz başrol oyuncusu olduğunu Avrupa Parlamenrtosu içinde gerçekten gören büyük bir çoğunluk olduğu düşüncesindeyim. Zira şu an için sığınmacı akınını kaçakçılar dışında gerçek anlamda idare eden kimse yok. Bugün Türkiye’den Avrupa’ya sığınmacı akını kaçakçılar tarafından idare edilmekte. Avrupa Parlamentosu’nda çoğunluk bu gerçeğin farkında. Ancak, Avrupa Komisyonu’nun sadece sığınmacı krizi konusunda değil de, sığınmacı krizinde yardıma karşılık Türkiye’nin AB üyeliği hakkında müzakere etmeye çalıştığının görülmesi kafalarda soru işaretleri yarattı. Bu benim şahsi eleştirim. Şüphesiz Türkiye’ye ihtiyacımız var. Türkiye’nin de ülkelerimize gelen sığınmacıları insani planda barındırabilmek için bize ihtiyacı var. Ancak lütfen bunu Türkiye’nin katılım sürecinden ayıralım. Öte yandan, Avrupa Parlamentosu’nda bazı parlamenterler, ki ben onlardan değilim, Türkiye’nin sığınmacıları bilinçlice Avrupa’ya doğru ittiğini düşünüyor. Böyle düşünenler Türkiye’nin sadece birkaç aydır değil birkaç yıldır dünyada en fazla sığınmacı misafir eden ülke olduğunu unutuyorlar. Şu anda Avrupa’da karşı karşıya olduğumuz durum bizim için yeni fakat Türkiye için öyle değil.