radyobir
radyobir

"Yargı bağımsızlığına gölge düşürmez"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Külliyesi'nde gerçekleştirilen adli yıl açılış töreninde konuştu. Erdoğan, açılış töreninin Külliye'de yapılmasının yargı bağımsızlığına gölge düşüreceğine yönelik eleştiriler için "Milletin mekanında adli yıl açılış töreni yapması yargı bağımsızlığına gölge düşürmez, güçlendirir" dedi.

01 Eylül 2016 12:35 | Kategori:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk defa Cumhurbaşkanı Külliyesi'nde gerçekleştirilen adli yıl açılış töreninde konuştu.

'EĞER AÇILIŞ BURDA YAPILMASAYDI BİR OTELİN EKSİ 2. KATINDA YAPILACAKTI'

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde başlayan 2016-2017 adli yıl açılış töreninde ilk konuşan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit oldu. Ardından kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı'nın yargı bağımsızlığına gölge düşürdüğü gerekçesiyle katılmama kararı almasına gönderme yaparak "Nitekim eğer adli yıl açılışımız burada yapılmasaydı bir otelin eksi 2. katında 600 kişilik bir salonda yapılacaktı. Millet adına görev yapan yargının milletin mekanında adli yıl açılış töreni yapması yargı bağımsızlığına gölge düşürmez, güçlendirir" diye konuştu.

Adli Yıl Açılış Töreni Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapıldı. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da katıldı. Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan noktalar şöyle:

İçinde bulunduğumuz bu mekan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin bünyesindedir ancak bahçedeki cami, aşağıda inşa edilmekte olan Cumhurbaşkanlığı kütüphanesi, çok amaçlı salonumuz ki burası sergi salonlarından oluşan bir yer, herkese açık mekanlardır.

'BİZDEN SONRA GELECEK OLANLAR DA BURALARI KULLANACAK'

Cumhurbaşkanlığı'nın kendi alanları üst kattaki 3 bloktan ibarettir. Burası da, diğer yerler de milletin malıdır, devletin malıdır. Bizler görev süremiz boyunca çalışmalarımızı burada yürütmekte mükellefiz. Bizden sonra gelecekler de buraları kullanacak. Kongre ve kültür merkezimiz, her toplantıda hissettiğimiz eksikliği gidermek için inşa edilmiştir. Eskiden böyle salonlar yoktur, son zamanlarda yeni yeni yapımına başlandı. Burası başkent, böyle bir eksikliğin giderilmesi bizim için önemliydi. Ankara gibi bir yerde opera binası yoktu inanabiliyor musunuz? Ama burası opera binası işlevi de görebilecek tasarıma sahip.

'MİLLETİN EVİNDE YAPILAN TÖREN, YARGI BAĞIMSIZLIĞINI GÜÇLENDİRİR'

Kongre ve kültür merkezimiz tüm kurumların önemli organizasyonlarına ev sahipliği yapacaktır. Yargıtay Başkanımız, burada yapılmasaydı toplantının bir otelin eksi 2.katındaki 600 kişilik salonda yapılacağını ifade etmişlerdir. Milletin evinde yapılan adli yıl açılış töreni yargı bağımsızlığını gölgelemez, aksine yargı bağımsızlığını güçlendirir.

'TÜRKİYE, 15 TEMMUZ'DAN SONRA DOSTUNU, DÜŞMANINI GÖRMÜŞ, TANIMIŞTIR'

Dostlarımızdan Yenikapı ruhuna uygun bir şekilde hareket etmelerini bekliyorum. Milletimizin birliğe, beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Türkiye, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin öncesinde ve sonrasında dostunu, düşmanını, yanında olanı, olmayanı büyük ölçüde görmüş, tanımıştır. Bu vesileyle 15 Temmuz şehitlerimizi yad yediyorum. Şu gördüğünüz külliyede 29 şehidimiz var, burası helikopterlerle tarandı. O gece destan yazan milletimize ne söylesek, ne yapsak minnetimizi ifade edemeyiz. © AA/ SEFA KARACAN Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, salona girerken hakim ve savcılar ayağa kalkarak alkışladı.

'15 TEMMUZ GECESİ EN İYİ SINAVI VEREN KURUMLARIMIZDAN BİRİ DE ADALET TEŞKİLATIMIZDIR'

Burası F16'larla bombalandı, helikopterlerle tarandı. Bu millet büyük bir millet ve sorumluluğumuzu çok daha fazla arttıran bir millet. 15 Temmuz'dan sonra çok daha ağır hale gelen sorumluluğumuzun gereğini yasama, yürütme ve yargı olarak hep birlikte yerine getireceğiz. 15 Temmuz gecesi en iyi sınavı veren kurumlarımızdan biri de adalet teşkilatımızdır. İlk andan itibaren tüm çalışmaları hukuka uygun şekilde yürüten ve anında açıklamalarını yapmak suretiyle harekete geçmek suretiyle ilk mesajlarını vermiş ve kapısının arkasına girip gizlenmemiştir. Hakim ve savcılarımıza teşekkür ediyorum. Milletimizin tüm fertleriyle birlikte verdiği o kutlu mücadele tarihe altın harflerle kazınmıştır. Türkiye bağımsızlığın, onurun, kanı ve canı pahasına mücadelenin ne olduğunu bilen, bunu bizzat yaşayan bir nesle daha kavuştu. Artık sadece tarih kitaplarından okuyan değil, hem okuyan hem bizzat yaşayan bir nesle kavuştu. Biz 79 milyonuyla tek milletiz. Bunun Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Abazası yok.

'BAYRAĞIMIZIN KARŞISINA BAZI PAÇAVRALAR ÇIKARILIYOR'

Anlı şanlı bayrağımızın karşısına bazı paçavralar çıkarılıyor. Asla bunlara izin veremeyiz. Bu mücadeleler, bu operasyonlar bunun olamayacağının mücadelesidir. Sonuna kadar da devam edecektir. 30 Ağustos'ta da ifade ettim, bu millete, bu ülkeye karşı kötü niyet besleyenler çok iyi bilsinler ki Türkiye 79 milyonluk bir orduya sahiptir. Ve tek devlettir. Devletin içinde devlet olmaz. Birileri bu hevese kapıldı. 40 yıldır bunun hesabındaydılar. Ben 15 Temmuz'u bir musibet bin nasihatten evladır, öyle görüyorum. 241 şehidimiz var ama Allah'a hamd ediyorum ki böyle bir imkan, bir fırsat karşımıza çıktı ve buradan çıkarak geleceğe doğru yürüyeceğiz. 241 şehidimiz 173'ü sivillerden oluşuyor. İçlerinde Abdullah Tayyip gibi 17 yaşında olanı da var, Cemal amca gibi 67 yaşında olanı da. O gece bu milletin her kesimi özgürlüğüne, devletine sahip çıktı. Artık sıra bizde. Bu ülkenin siyasetinde bürokrasisinde görev alan hepimizde. 15 Temmuz'dan öncesi başkadır, sonrası bir başkadır. Şahsım dahil kendini siyasi veya bürokratik hırsa kaptıranlara tavsiyem böyle anlarda hemen açıp 15 Temmuz şehitlerinin isimlerine bakmalıdır. Orada gördüğümüz fedakarlık bizi kendimize getiremiyorsa da hepimize yazıklar olsun.

'VURUN DİYE BİR EMİR VERMEDİK'

FETÖ denilen hain yapıyı kahr-ı perişan eden nedir biliyor musunuz? Söz sahibi oldukları her yerde sergiledikleri adaletsizliklerdir. Sadece kendi mensuplarını gözeten anlayışları sebebiyle zaten milletimizin gözünde mahkum olmuştu. Adalet teşkilatımızın yaptığı bu manevi mahkumiyeti şimdi ricaiye çevirmektir. Madem ki dünya adalet üzere dönmektedir o zaman hakim, savcı ve avukatlarımıza düşen görev adaletin yerine gelmesi için çalışmaktır. O gece 30 küsür kişi darbecilerden öldü. Fakat 241 kişi darbe karşısında direnenlerden öldü, şehit oldu. Demek ki bizler darbecilere kalkıp da güvenlik güçlerimize bunların hepsini vurun diye bir emir vermedik. Bunları yakalayın adalete teslim edin dedik. Ey dünya, sen bize neyi soruyorsunuz. Şahsımı almaya ya da vurmaya gelenler günlerce Marmaris'in ormanlarında gizlendiler. Bizim jandarmamız onları vurmadı. Vurabilirdi. Yakaladı, savcıya götürdü. Biz çalışmalarınzı hukuk içinde sürdürüyoruz ama diyorum ki geciken adalet adalet değildir. Bir an önce gereken yapılmalıdır.

Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI