300 kadın kimlik değiştirdi
Şiddete uğrayan kadınlar için 'sığınma evleri' gibi önlemler alınsa da bazı kadınlar erkek şiddetinden kurtulmanın en iyi yolu olarak 'kimlik değiştirme'yi görüyor. 2013'te kimlik değiştiren kadın sayısı 40'ken, bu yıl rakam 300'e ulaştı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın verilerine göre, Türkiye'de şiddet gören kadınların çoğu kimliklerinin tamamen değiştirilmesini istiyor. Bu şekilde izlerini kaybettiren kadınların kendilerini daha güvende hissettikleri belirtildi.
Habertürk'ten Helin Şahin'in aktardığına göre şiddet gören kadınlar için sığınma evleri, elektronik kelepçe, kimlik değişimi ve şiddet uygulayan kişinin mahkeme kararıyla evden veya eşinden uzaklaştırılması gibi tedbirler alınıyor. Ancak şiddet mağduru kadınlar en garanti çözüm olarak kimlik değiştirmeyi tercih ediyor. 2013 yılındaki yasal değişiklikle hayata geçirilen bu uygulamaya yönelik talebin hayli yüksek olduğu ifade edildi.
HER YIL BAŞVURU SAYISI ARTIYOR
Uygulamanın ilk başladığı 2013 yılında 40 kadın ismini değiştirdi. İsmini değiştiren kadınların sayısı 2015'te 125 olurken, bu yıl 300'e ulaştı. Mahkeme kararıyla gerçekleştirilen kimlik değişiminin ardından yapılan takipler sonucu yeni kimlik sahibi olan kadınların şiddet gördükleri kişiler tarafından bir daha izlerine ulaşılamadığı vurgulandı. Yeni kimlik sahibi olan kadınlara devlet desteğiyle iş imkanı sağlanarak hayatlarını idame ettirmelerinin sağlandığı kaydedildi.
ELEKTRONİK KELEPÇE YAYGINLAŞACAK
Kadına yönelik bir diğer şiddet önleme yöntemi olan ‘elektronik kelepçe' uygulamasının ise şu an Türkiye'de sadece 2 ilde bulunduğu ve 4 ilde daha hayata geçirilmesi için çalışmaların başlatıldığı açıklandı. Mali gideri daha yüksek olan elektronik kelepçenin, kadına yönelik şiddet kapsamında şu ana kadar farklı yerlerdeki 10 erkeğe takıldığı ve sonuçların olumlu olduğu dile getirildi.
‘BİR DAHA EŞİME YAKLAŞAMADIM'
Eşine şiddet uyguladığı için elektronik kelepçe ile izlemeye alınan Z.B. adlı koca, bakanlık yetkililerine, "Uygulama sayesinde hayatım ciddi manada normale döndü. İlk zamanlar kendimi göz hapsinde gibi hissediyordum. İnsanların bana kötü gözle baktıklarını düşünüyordum ve bu nedenle de sinirlerim bozuluyordu. Bu nedenle şiddet uygulama isteğim artıyordu. Ancak öfke kontrolü ve rehabilitasyon programları sayesinde şiddet eğilimimden kurtuldum. Bir daha da eşime yaklaşmadım" dedi.
Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
İlgili Haberler
- Ünlü "feminist" Andrew Tate olmasaydı kadınlar ne yapardı?
- Gazze'de öldürülenlerin yüzde 74'ü çocuk ve kadın
- Çoğu kadın regl kaynaklı sorunları işverene söyleyemiyor
- İzlanda'da 48 yıl sonra kadınlar greve gidiyor
- Hamas, esir aldığı bir kadınla 2 çocuğunu serbest bıraktı
- Genel Kurul'da konuşanların sadece yüzde 12'si kadın
- Kendi kızını ısrarla izleyen kadına 6 ay hapis
- İngiltere'de kadın cerrahlara cinsel saldırılar attı
- Suriyeli kadınlar 6 bin liraya kayıt dışı çalışıyor
- Kadınlar Taif Meydanı'nda deve yarışlarına katılıyor