Ülkelerindeki savaş, çatışma, yoksulluk ve zorlu hayat şartları nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan Afrikalı düzensiz göçmenler, daha iyi bir yaşama kavuşma umuduyla geldikleri Yemen'de salgın hastalıklarla boğuşuyor.

Yemen'in güneyinde Lahic kentinin El-Huta ilçesinde bulunan İbni Haldun Hastanesi'nde yüzlerce Afrikalı düzensiz göçmen ölüme terk edilmiş durumda. Aç, hasta ve giyecek kıyafet dahi bulamayan göçmenler, hastanenin kısıtlı imkanlarıyla tedavi edilmeye çalışılıyor. 

AA muhabirine konuşan İbni Haldun Hastanesi Başhekimi Muhsin Raşid, "Yaşananlar tam anlamıyla bir insani kriz. Hastanenin içler acısı durumunu kelimelere dökmek imkansız. Hastane kurulduğu 1980'lerin başından bu yana en kötü durumunu yaşıyor." dedi. 

Raşid, "Geçen ay hastanemize üç gün içerisinde koleraya yakalandıklarından şüphelenilen 300 düzensiz göçmen getirildi. Söz konusu hastalardan 18'i  hayatını kaybetti. Şu anda onlarcasını aynı son bekliyor. İlgili kurumlar ise göçmenlerin hayatını kurtarmak için harekete geçmiyor." şeklinde konuştu. 

Güvenlik güçlerine ait araçlarla her gün akut sulu ishalden muzdarip, çaresizlik içindeki onlarca Afrikalı düzensiz göçmenin hastaneye getirildiğini söyleyen Raşid, "çok sayıda hastanın gelmesi nedeniyle bazı hastaları açık havada ve ilkel araçlarla tedavi etmek zorunda kalıyoruz. Hastanemizin kapasitesi 40 kişiden fazla hastayı karantina altına almaya uygun değil." ifadelerini kullandı. 

Hastane çalışanlarının ve bölge halkının desteğiyle çok sayıda hastaya hizmet verdiklerini ancak hastanenin kapasitesinin bu yoğunlukta hastayı kabul etmeye imkan vermediğini vurgulayan Raşid, hastanede hasta elbiselerinin yakılması ve banyo yapmalarının sağlanması gibi koruyucu önlemler alındığını söyledi.  

Kapasitelerinin üzerinde hasta kabul ettikleri için kalacak yer ve yemek sorunu yaşadıklarına dikkati çeken Raşid, Yemen hükümeti, Arap Koalisyonu ve insan hakları alanında çalışan kuruluşlara hastaneye yardım etmeleri ve hastaların hayatlarını kurtaracak acil çözümler geliştirmeleri konusunda çağrıda bulundu.

Hastanede tedavi gören Etiyopya'dan gelen Mustafa Cevher, "Suudi Arabistan'da iş imkanı olduğunu duyduk. Yemen'de bizi bekleyen zor şartlardan habersiz iş bulmak umuduyla yola çıktık. Hikayemiz gözaltı merkezinde sonlanana kadar daha iyi bir hayatın hayalini kuruyorduk." dedi.

Yemen'e ulaşmadan önce buradaki savaştan habersiz olduklarını ifade eden Cevher, "Hiçbirimiz bu denli kötü ve büyük acılar yaşayacağımızı bilmiyorduk." şeklinde konuştu.

Gözaltında tutuldukları sürece kendilerine yalnızca bir öğün yemek verildiğini, güvenli ve temiz içme suyu bulamadıklarını söyleyen Cevher, böcekler ve sivrisineklerle dolu açık bir alanda uyuduklarını bu nedenle kolera ve dang humması gibi hastalıklara yakalandıklarını belirtti.

Cevher, "Şu anda vatanımıza dönmekten başka bir dileğimiz yok." ifadesini kullandı. 

Ülkelerinden kaçış sürecini anlatan Cevher, ilk önce Cibuti'ye kara yoluyla geçtiklerini ve orada kişi başı 250 dolar ödedikleri kaçakçılar tarafından karşılandıklarını kaydetti. 

Cevher, "Düzensiz göçmenlerin çoğu denizde hayatını kaybediyor çünkü kaçakçılar sahilden uzaklaşıldığında göçmenleri denize atıyor ve yüzme bilmeyenler maalesef kurtulamıyor." diye konuştu.

Lahic kentindeki Tuban ilçesi yetkililerinden Enis el-Uceyli, başta Cibuti olmak üzere Afrika boynuzu ülkelerinden Yemen'e geçen çok sayıda düzensiz göçmenin şüpheyle ve endişeyle karşılandığını ifade etti.

Uceyli, düzensiz göçmenlerin önemli bir kısmının Husi milislerinin safına katıldığını belirterek, onlarca göçmenin Dali ve Lahic kentlerinde çatışma esnasında gözaltına alındığına işaret etti. 

Felaket ve krizlerle boğuşan ülkeye gelen söz konusu düzensiz göçmenlerin halkın güvenliğini tehdit ettiğini söyleyen Uceyli, Etiyopya'dan gelen bu kişilerin arasında suçluların olduğunu, bazılarında ise kolera ve dang humması hastalıklarına rastlandığını aktardı. 

Uluslararası Göç Örgütü'nün (IOM) istatistiklerine göre, 2019'un ilk üç ayında Yemen'e yasa dışı yollarla 37 binden fazla Afrikalı düzensiz göçmen geldi. 

IOM'un Yemen'in geçici başkenti Aden'deki çalışma grubundan Yasir Musaid, örgütün Yemen’deki mevcut durum nedeniyle gıda ve ilaç yardımı ile mobil klinik tahsis etmesinin yanı sıra görevleri olmadığı halde yerleşim birimleri konusunda da yardımcı olduklarını ifade etti.

Düzensiz göçmenlerin zorunlu olarak değil, gönüllü bir şekilde ülkelerine dönmelerini istediklerini belirten Musaid, "Aden'de hükümet yetkilileriyle gerçekleştirilen toplantıda göçmenlere gereken yardımı sunabilmemiz için bir yerde toplanmalarını talep ettik." diye konuştu.

Lahic Halk Sağlığı ve Nüfus Dairesi Başkanı Arif Ayyaş, Yemen Sağlık Bakanı Nasır Baum'un, IOM, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) gibi uluslararası örgütlerin temsilcileriyle bir araya geldiği görüşmede, söz konusu örgütlerin göçmen merkezlerine destek vermesi üzerinde anlaşmaya varıldığını söyledi.

Ayyaş, Sağlık Bakanlığı ile yerel yetkililerin uluslararası kuruluşlarla göçmenlerin Aden'deki "22 Mayıs Stadyumu" nda toplanması konusunda anlaşmaya vardığını da sözlerine ekledi.

Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen'de İran destekli Husiler ile Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) desteğini alan hükümete bağlı güçler arasında çatışmalar yaşanıyor. 

Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulundururken Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten bu yana Husilere karşı hükümete destek amacıyla sürdürdüğü hava operasyonlarıyla çok sayıda sivilin toplu ölümüne yol açıyor. 

Sudan ve diğer bazı Arap ülkelerinden askerleri bünyesinde savaştıran koalisyonun ikinci büyük gücü BAE'nin, Yemen'de meşru hükümetten bağımsız olarak desteklediği silahlı birlikler üzerinden yürüttüğü çalışmalar ülkedeki krizi derinleştiriyor.

Yemen'de yaklaşık 5 yıldır süren çatışmalarda binlerce kişi hayatını kaybetti. Dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan Yemen'de iç savaş nedeniyle büyüyen insani kriz de korkunç boyutlara ulaştı. 

Temiz suya erişimin olmaması, yetersiz beslenme, kısıtlı ilaç ve tıbbi malzeme gibi nedenler de kolera başta olmak üzere salgın hastalıklara davetiye çıkarıyor. 

Ülke açlık, kolera, çatışma ve hava saldırıları sonucunda bedelini sivillerin ödediği büyük bir insanlık dramına sahne oluyor.