Almanya Başbakanı Angela Merkel ile eyalet başbakanları, bugün video konferans aracılığıyla gerçekleştirdikleri toplantıda, koronavirüs salgınıyla mücadelede yeni önlemleri kabul ettiler.

Kararlar, koronavirüsün yayılmasını engellemek amacıyla, kapalı yerlere girişler için "aşılı olma”, "hastalığı atlatma” ya da "negatif test” sunma zorunluluğu getiriyor. Bu önlemler, Almanca baş harflerinden hareketle "3G” kuralları olarak adlandırılıyor.

23 Ağustos itibarıyla, vaka sayısının yüksek olduğu eyaletlerde, aşı olmamış ya da hastalığı atlatmamış olanlar, hastane, restoran ya da spor salonu gibi kapalı mekanlara girebilmek için negatif test sunmak zorunda kalacak.

Hükümet, tüm vatandaşlara sağladığı ücretsiz koronavirüs testi hizmetinde de sınırlamaya gitti. Buna göre aşı olmayanlar, 11 Ekim’den itibaren bu hizmetten faydalanamayacak, kapalı mekanlara girebilmek için gerekli testlerin ücretini kendi ceplerinden ödemek durumunda kalacak.

Bununla birlikte sağlık nedenleriyle aşı yaptıramayanlar ile hamileler, çocuklar ve 18 yaşından küçük olanlar ücretsiz koronavirüs testi yaptırmaya devam edebilecek.

Eyaletlere esneklik

Merkel ve eyalet başbakanlarının uzlaşmasına göre, 3G kurallarının uygulanması konusunda eyaletlere geniş esneklik tanındı.

Buna göre son 7 günlük insidansın 100 bin kişide 35’in altında olması durumunda, eyalet yönetimleri 3G kurallarının nerelerde ve nasıl uygulanacağı konusunda istisnalar getirebilecek, bu kuralları kaldırabilecek ya da kısmen uygulayabilecek.

Bu konuda son 7 günlük insidansın yanı sıra, bu eyaletteki hastanelerin yoğun bakım bölümlerindeki hasta sayısı gibi, başka göstergeler de dikkate alınabilecek. Eyaletler, vaka sayısını artırmayacağından emin olmaları durumunda bu kuralları gevşetme yönünde adım atabilecek.

Testler hangi durumlarda zorunlu?

Federal hükümet ve eyaletlerin uzlaştığı belgede, 3G kurallarının uygulanması öngörülen yerler ayrıntılı olarak sıralandı.

Aşı olmamayı tercih edenler, sinema, kuaför, spor salonu ve restoran gibi kapalı mekanlara girmek için her defasında test yaptırmak durumunda kalabilecek.

Negatif test sonucu ibraz etme yükümlülüğü, yakınlarını hastane, yaşlı ve bakım evlerinde ziyaret etmek isteyenler için de geçerli olacak.

Neden ücretsiz testlere son veriliyor?

Almanya’da Mart ayından bu yana herkesin faydalanabildiği ücretsiz koronavirüs testleri, salgında üçüncü dalganın kontrol altına alınmasına önemli katkı sağlamıştı.

Hükümet, önceki aylarda herkes için aşı temin edilemediğini, bu nedenle ücretsiz testlerin masraflarının devlet tarafından karşılandığını belirtirken, bugün her vatandaşın aşı olmasına yetecek dozun bulunduğunu, buna rağmen aşı yaptırmamayı tercih edenlerin, bundan sonra yaptıracakları testlerin masraflarını kendilerinin ödemesi gerektiğini kaydediyor.

"Aşı olun” çağrısı

Almanya Başbakanı Angela Merkel, toplantının ardından düzenlenen basın toplantısında aşı olmamış olanların oranının halen yüksek olduğuna dikkat çekerek, "Aşılananların oranı arttıkça vaka sayıları da azalacak” dedi.

Aşı olanların oranının "ciddi oranda” artmasını istediklerinin altını çizen Merkel, halkın yaklaşık yüzde 55’inin her iki aşısını da yaptırdığını belirterek bu oranın yüzde 80’e yaklaşması hedefine vurgu yaptı.

Aşı yaptırma zorunluluğu olmayacağını, herkesin bu konuda kendi kararını vermekle yükümlü olduğunu söyleyen Merkel, "aşı olmayanlar da bu kararlarının sonuçlarıyla yaşamak zorunda” dedi.

Merkel alınan son kararları, ”yumuşak önlemlerle çok daha dramatik tedbirler almak zorunda kalmama yolunu denemek durumunda olduklarını” söyleyerek savundu.

Berlin Eyaleti Başbakanı Michael Müller de, herkes için ücretsiz testlere son vermenin doğru ve gerekli bir adım olduğunu belirtirken uygulamanın 8 hafta sonra başlayacağına dikkat çekti, aşı olmayanlara aşı olmak için süre tanındığını aktardı.

Bavyera Başbakanı Markus Söder, yeni düzenlemelerle daha sert önlemler almak zorunda kalmayacaklarını söylerken, Kuzey Ren- Vestfalya Başbakanı Armin Laschet de, "Kapsamlı kısıtlamalar yerine, aşı olmayanlara daha sık test yaptırma zorunluluğu olacak” dedi.

Eleştiri ve uyarılar

Muhalefet partileri ise ücretsiz testlere son verilmesi kararını eleştirdi.

Hür Demokrat Partili (FDP) politikacı Wolfgang Kubicki, bu karar nedeniyle aşı olmayanların test yaptırmaktan da kaçınabileceğini, bunun da salgınla mücadeleyi sekteye uğratabileceğini söyledi. Liberal siyasetçi, ücretsiz test imkanının sunulması gerektiğini, güvenilir vaka sayıları elde edebilmek için bunun büyük önem taşıdığını kaydetti.

Benzer bir tepki de Sol Partili Janine Wissler’den geldi. Ücretsiz testlere son vermenin daha az insanın test olmasına yol açacağını söyleyen Wissler, bunun sonucunda ödenmesi gerekecek bedelin, testlerin oluşturduğu maliyetten daha yüksek olacağını kaydetti. Aşı olmuş olanların da virüsü bulaştırmaya devam ettiklerini hatırlatan Wissler, bu kişilerin de ücretsiz test olmaya devam edebilmesi gerektiğini, bunun salgınla mücadelede önem taşıdığını, henüz aşı olmamış olanlar için de daha etkili ve daha çok insana ulaşabilecek bir aşı kampanyasının önem taşıyacağını savundu.