Avrupa Birliği’nin (AB) en önemli üyelerinden Birleşik Krallık’ta önceki gün yapılan ve Birlik’e üyeliğin devamının oylandığı referandumdan ‘ayrılma’ kararı çıktı. Katılımın yüzde 72 olduğu referandumda seçmenlerin yüzde 52’si AB’ye ‘Hayır’ derken, yüzde 48’lik kesim üyelikten yana tercih yaptı. 17 milyon 410 bin 742 seçmen ‘Ayrılık’, 16 milyon 141 bin 241 seçmen ise ‘AB’de kalma’ yönünde oy kullandı. Aradaki fark 1 milyon 269 bin 501 oldu. Böylece 1 Ocak 1973’te o zamanki adı Avrupa Ekonomik Topluluğu’na (AET) dahil olan Birleşik Krallık’ın AB üyeliğini sona erdirecek süreç başlamış oldu. Birleşik Krallık, AB üyesi olmakla birlikte para birimi ortaklığı olan Euro Bölgesi’nde yer almıyordu.

Referandumda seçmen tercihlerinin yaş gruplarına göre dağılımında gençler AB’de kalma yanlısı tutum takınırken, orta yaşlı ve yaşlı seçmenlerin ‘Hayır” eğilimleri dikkat çekti. ‘18-24’ yaş arası grup yüzde 75, ‘25-49’ yaş arası grup yüzde 56, ‘50-64’ yaş arası grup ise yüzde 44 oranında AB’ye ‘Evet’ dedi. Anketlerde genel eğilim referandum sonrası ülkenin AB üyeliğinin devamı yönünde karar çıkacağıydı. İngiliz İşçi Partisi milletvekili kadın siyasetçi Jo Cox’un 16 Haziran’da AB’de kalma yönündeki kampanya çalışması sırasında radikal sağcı bir saldırgan tarafından öldürülmesinin yarattığı tepkinin de AB yanlılarının güçlenmesini sağlayacağı dile getiriliyordu. Hatta ayrılma kampının liderlerinden Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKIP) lideri Nigel Farage sandıkların kapandığı 23 Haziran gecesi yaptığı açıklamada, "Muhtemelen ‘kalma yanlısı eğilim’ üstünlük sağlayacak” demişti.

Ancak dün sabaha karşı sayımlar Birleşik Krallık seçmenin AB üyeliği konusunda tarihi bir karar verdiğini ortaya koydu. AB’de kalma yanlısı olan İngiltere Başbakanı David Cameron bu sonuç üzerine istifa kararı aldı. Cameron, "İngiliz halkı AB’den çıkma kararı verdi ve bu karara saygı gösterilmeli. İngiliz halkı başka bir yol izlemek için çok açık bir karar aldı. Ülkeyi bu yola sokacak yeni bir liderliğe ihtiyaç var. Bence ekim ayındaki Muhafazakâr Parti kongresinde yeni bir başbakana sahip olmayı hedeflemeliyiz” dedi.

Referandumda AB’de kalınmasını savunan ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Jeremy Corbyn, sonuç üzerine yaptığı açıklamada, AB’ye üye ülkelerin birlikten çıkışını düzenleyen Lizbon Antlaşması’nın 50’nci maddesinin derhal yürürlüğe girmesi gerektiğini söyledi. "Önümüzdeki günler zor geçecek” diyen Corbyn, AB ile yapılacak müzakerelerde, işlerin ve çalışma koşullarının korunması için ellerinden geleni yapacaklarını söyleyerek, sterlinin değer kaybetmesi bağlamında, Başbakan David Cameron’ın ekonomiyi dengeleyeceğini umduğunu belirtti. AB’den ayrılığı savunan UKIP lideri Nigel Farage ise "Avrupa’ya şüpheli yaklaşan cin şişeden çıktı ve geri konamaz. AB ölüyor” dedi.

İngiltere referandumla Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılma sürecine girerken, anket şirketleri 2014’ten bu yana 3’üncü büyük yenilgilerini aldı. İngiltere’de şubat ayında başlayan referandum sürecinde anketler uzun süre ibreyi küçük bir farkla AB’de kalınmasından yana gösterdi.  İngiliz basınına, tarihi oylama başlamadan hemen önce yansıyan Ipsos Mori anketi ise AB’de kalma yanlılarını yüzde 52’ye 48 önde gösterdi.