Blinken, İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares ile Washington’da bir araya geldikten sonra İspanyol bakanla basın toplantısı düzenledi.

Bakan Blinken mevkidaşı ile Orta ve Güney Amerika’daki göç dalgası, Ukrayna’ya verilen destek, LGBT hakları ve Kuzey Afrika’daki gelişmeler gibi birçok konuyu konuştuklarını söyledi.

Çin’in başta Capvision danışmanlık şirketi olmak üzere birkaç ABD şirketine casusluk suçlaması ile baskın düzenlemesini eleştiren Blinken, "Yani, genel olarak birçok müttefik ve ortak tarafından da paylaşılan endişemiz, bazı işletmelerimizin Çin'de gördüğü muamele Çinli şirketlerin dünyada gördüğü muamele ile karşılaştırıldığında mütekabiliyete uygun olmamasıdır.” dedi.

Bu konuyu Çin ile konuştuklarını ifade eden Blinken, Pekin’in şirketlerle ilgili aldığı önlemlerin yabancı şirketleri ülkeye çekmeye çabalarına olumsuz etki yapacağı uyarısında bulundu.

Bir gazetecinin Çin Dışişleri Bakanının Avrupa turunda Rusya’ya malzeme tedarik eden Çin şirketlerine yaptırım uygulaması durumunda Avrupa Birliğine (AB) karşı misilleme tehdidinde bulunduğunu hatırlatarak, "Çin'in AB'ye karşı misilleme yapma riskine rağmen AB, Çin şirketlerini cezalandırmalı mı?” sorusuna Bakan Albares, "Çin demografik ağırlığı, askeri kabiliyeti ve ekonomik gücünden dolayı iklim değişikliği, Ukrayna savaşında bir an önce barışı sağlanması için Rusya ve Vladimir Putin’e yönelik etkisini kullanması gibi küresel sınamalar için oldukça önemli bir ülke.” yanıtını verdi.

Ukrayna savaşının sadece bir Avrupa savaşı olmadığını Birleşmiş Milletler (BM) anlaşmasının temel prensiplerine karşı bir saldırı olduğunu savunan Albares, "Çin de BM Güvenlik Konseyinin daimî üyesi. Dolayısıyla bu saikle Çin ile çalışıyoruz.” dedi