BM Kalkınma Konferansı (UNCTAD) Genel Sekreteri Rebeca Grynspan ile birlikte düzenlediği basın toplantısında Guterres, Ukrayna savaşının dünyada enerji, finans ve gıda konusunda üçlü bir kriz yarattığını, raporda yer alan dört temel unsurun derhal hayata geçmesi gerektiğini kaydetti.

Gıda, enerji ve finans üzerine Küresel Kriz Müdahale Grubu'nun üçüncü raporunun başlıklarını açıklayan Genel Sekreter Guterres, Ukrayna'daki savaşın ülke halkı üzerinde yıkıcı bir etki yaratmaya devam ettiğini, sivillerin trajik biçimde hayatlarını kaybettiklerini, her gün milyonlarca Ukraynalı'nın hayatının mahvolduğunu ifade etti.

Guterres, bu anlamsız savaşın BM Şartı ve uluslararası hukuka uygun olarak müzakere edilmiş bir çözüm yoluyla sona ermesi için herkesin elinden gelen her şeyi yapması gerektiğini kaydetti.

BM’nin Ukrayna’da insani yardım operasyonlarının sürdüğünü belirten Guterres, savaşın gıda, enerji ve finansa erişim sıkıntısı gibi üçlü bir krizle küresel boyutta bir etki yarattığını belirterek, "İklim krizi ve savaşın etkisi artık küresel olarak hissediliyor. Savaşın körüklediği yüksek gıda fiyatları, ulaşım ve enerji fiyatlarından kaynaklanan sıkıntıyı bütün dünya hissediyor. Ayrıca, gelişmekte olan çok sayıda ülke finansmana erişim sıkıntısı yaşıyor. Salgın hastalığın olumsuz etkisinde kurtulmak için birçok gelişmekte olan ve az gelişmiş ülke borç içinde boğuluyor” dedi.

BM Genel Sekreteri Guterres, Küresel Kriz Müdahale Grubu'nu kurma nedeninin, birbiriyle derinden bağlantılı krizler olan, gıda, enerji ve finans sorunlarına koordineli olarak küresel çözümler bulmak olduğunu belirterek, "Küresel Kriz Müdahale Grubu gıda ve finans konusunda ayrıntılı öneriler sundu. Gıda konusunda ise biraz da olsa ilerleme kaydettik. Bu son raporda , enerji krizine çözüm için çeşitli öneriler getirildi. Raporda, dört temel tavsiye yer alıyor” dedi.

BM Genel Sekreteri Guterres, rapordaki temel saptamaları şöyle ifade etti:

"Birincisi, petrol ve gaz şirketlerinin bu enerji krizinden en yoksul kişilerin ve toplulukların sırtından rekor düzeyde karlar elde etmesi ahlak dışıdır. En büyük enerji şirketlerinin bu yılın ilk çeyreğindeki karı 100 milyar dolara yakın. Tüm hükümetleri bu aşırı karları vergilendirmeye ve fonları bu zor zamanlarda en savunmasız kişileri desteklemek için kullanmaya çağırıyorum. İkincisi, tüm ülkeler ve özellikle gelişmiş ülkeler enerji talebini yönetmelidir. Enerji tasarrufu, toplu taşımanın teşvik edilmesi ve doğaya dayalı enerji çözümlerini acilen bulmalı. Üçüncüsü, çoğu durumda fosil yakıtlardan daha ucuz olan yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandırmamız gerekiyor. Hükümetler, hammadde ve yenilenebilir enerji teknolojileri için tedarik zincirlerini büyütmeli. Enerji konusunda hükümetler bürokrasiyi ortadan kaldırmalı, yenilenebilir enerji yatırımlarını hükümetler sübvanse etmelidir. Hükümetler, sosyal koruma programlarını geliştirerek alternatif işler ve geçim kaynakları yaratarak ezilen sınıfı desteklemelidir. Dördüncüsü, yeşil enerjiye geçiş için özel ve çok taraflı finansman sağlanmalıdır. Banka ve finans kuruluşlarının hissedarlarını, haklarını kamu yararına kullanmaya ve amaca uygun olarak hareket etmeye davet ediyorum” dedi.