İnternette terör ve aşırılık yanlısı örgütlerin eylemlerinin izini süren SITE İstihbarat Merkezi’ne göre Şii grup sosyal medyada, "Erbil'deki işgal üssü El Harir'e 7 kilometre mesafeden yaklaştık. CRAM sistemi ve işgalcilerin bombaları saldırımızı engelleyemedi ve hedeflerine tam isabetle 24 roketlik yıkıcı bir saldırı gerçekleştirebildik’’ mesajını yayınladı.

Şii grubun ismi Kan Tugaylarının Muhafızları anlamına geliyor ve haklarında çok az şey biliniyor. Grup ilk olarak, 2020’nin Ağustos ayı sonunda Bağdat'ın kuzeyindeki Taci Kampı’ndan çekilen ABD güçlerine karşı iki ayrı saldırı düzenledikleri iddiasıyla Irak yerel haberlerinde yer aldı.

Grup, Ocak ayı sonlarında mesajlaşma uygulaması Telegram aracılığıyla, Dikar vilayetinde ABD güçlerine yönelik bir operasyonun sorumluluğunu üstlendi ve ardından Batı Basra'da ABD’nin lojistik varlıklarına yönelik bir başka saldırı düzenlendi.

Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü'nde Şii militanlar üzerine çalışan analist Phillip Smyth'e göre pek bilinmeyen bu grup, İran'ın erişimi olan silahlara erişebildiğini ve bu silahları bölgedeki diğer Şii vekil güçlere verebildiğini gösterdi.

Amerika’nın Sesi’ne (VOA) konuşan Smyth, bu grupların, İran'ın bölgedeki vekil kuvvetleri tarafından ABD'ye, Kürt unsurlara ve diğer bölgesel aktörlere güçlerini sergilemek bir araç olarak kullanıldığını söyledi.

Geçmişte, Amerikan güçlerini ve Irak'taki müttefiklerini hedef alan saldırılardan, tipik olarak ABD tarafından belirlenmiş iki Şii radikal grup, Asaib Ehlil Hak ve Hizbullah Tugayları sorumlu tutuluyordu. Ancak analistler, 2020 başından bu yana, ABD'nin İranlı üst düzey general Kasım Süleymani ve Iraklı Şii lideri Ebu Mehdi El Mühendis'i öldürdüğü ABD hava saldırısından sonra Irak'ta benzer Amerikan karşıtı söylemlere sahip daha fazla Şii grubun ortaya çıktığını söylüyor.

Ancak Smyth’e göre asıl mesele İranlılar’ın hangi ağları kullandığı. Smyth, ‘’Bir dizi farklı ağdan yararlanan cephe örgütleri var. Mesela Irak Kürdistanı yakınlarında Seyid Şuheda Tugayları tarafından ya da Hizbullah Tugayları’nca, Bedir Örgütü’nce yönetilen farklı ağlar mevcut" şeklinde konuşuyor.

Kürt yetkililer, üç Kürt sivilin de yaralandığı bildirilen Erbil saldırısının, Şii Halk Seferberlik Güçleri’ne (Haşdi Şabi) bağlı bir grup tarafından düzenlenen bir terör eylemi olduğunu söylüyor.

İktidardaki Kürdistan Demokrat Partisi sözcüsü Mahmud Muhammed Salı günü yaptığı açıklamada saldırganları, "Yasadışı, kendinden geçmiş ve Haşdi Şabi'nin imtiyaz ve imkanını kullanıp, onun çatısı altında yer alan bir grup’’ olarak niteledi.

Haşdi Şabi, Sünni IŞİD ile savaşmak için çoğunlukla 2014 yılında toplanan on binlerce Iraklı Şii savaşçının oluşturduğu şemsiye bir örgüt. 2016'nın sonlarında Irak Meclisi, Haşdi Şabi’nin Irak güvenlik güçlerinin özerk bir kolu olarak resmen tanınmasını sağlayan ve örgüte hükümet yardımı hakkı veren bir yasa çıkardı.

Kerkük-Pirde cephesinin Kürt peşmerge komutanı Nuri Hama Ali, Kürt Bölgesel Yönetimi güvenliğini hedefleyen "Haşdi Şabi içindeki bazı grupların" dizginlenmesinin Irak hükümetinin sorumluluğu olduğunu söylüyor.

VOA'e konuşan Ali, "Erbil, Kürdistan'da yaşayan dini ve etnik grupların yanı sıra tüm müttefiklerimiz için güvenli. Şehir halkı tarafından saygı görüyor ve seviliyor. Bu nedenle düşmanlarımız Kürdistan bölgesinin başkentine dayanamıyor" dedi.

Hem Haşdi Şabi hem destekçisi İran, Erbil saldırısıyla ilgileri olduğu iddialarını açıkça yalanladı.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade, resmi haber ajansı IRNA tarafından aktarılan bir açıklamada, "Erbil saldırılarını İran ile ilişkilendirmeye yönelik şüpheli girişimleri" kınadığını söyledi.