radyobir
radyobir

"Yaşadığınız ülkenin vatandaşlığını mutlaka alın"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yaşadığınız ülkelerin vatandaşlığını mutlaka alın. "Almam" demeyin, alın. Veriyorlarsa alın. Çifte vatandaşlığa izin veren ülkelerde zaten bir sorun yok. Bu konuda farklı uygulaması olan ülkeler için mavi kart başta olmak üzere, Türkiye'deki haklarınızı hiçbir kayıp olmadan kullanabileceğiniz formüller geliştirdik" diye konuştu. Erdoğan, "Dövizle askerliği 6 bin eurodan bin euroya düşürmekle kalmadık, 38 yaşını aşmış ancak dövizle askerliğe başvurmamış kişilerin sorunlarını da yakında çözüyoruz" dedi. Erdoğan, "Bazı müjdeler paylaşmak istiyorum" diyerek diasporadaki vatandaşlara verilecek yeni hizmetleri anlattı.

20 Mayıs 2018 16:10 | Güncelleme :20 Mayıs 2018 21:30 | Kategori:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

"Ecdadımız bin yıldır Avrupalıdır. Anadolu’ya gelen atalarımızın ilk işi, boğazı geçip Avrupa içlerine doğru ilerlemek olmuştur. Özellikle Osmanlı’nın yönü daima Avrupa olmuştur. Osmanlı’nın yıkılışının ardından Trakya’ya kadar geri çekilmiş olmamıza rağmen Avrupa ile ilişkilerimizi hep sürdürdük. İkinci Dünya Savaşı’nda büyük insan veren Avrupa ülkelerinin iş gücünü karşılamak üzere bu defa gurbetçi olarak Avrupa yollarına düştük. 65 yılı aşkın bir süre geçti. Çalışmak için gidenlerin yanında ülkemizde darbeler ve baskılar sebebiyle de Avrupa’ya ayrıca bir yöneliş oldu.

Zıpkın gibi bir delikanlı olarak Avrupa’ya giden ilk kuşak zamanla ailesini yanına aldı, orada çocukları oldu. ilk kuşak yerini ikinci kuşağa, üçüncü kuşağa bırakmaya başladı. İlk gelenler elde ettikleri kazançla Türkiye’de kendilerine bir gelecek kurmayı hayal ediyorlardı. Bunun için onlara gurbetçi diyorduk. Çünkü bir gün dönüp geleceklerdi. Elbette gelenler oldu ama önemli bir kısmı da Avrupa’ya yerleşti. Onun için bu kıtada yaşanan kardeşlerimize gurbetçi değil Avrupalı diyoruz.

6 MİLYONU AŞKIN KARDEŞİMİZ AVRUPA'DA

Dün acı vatan olan Avrupa bugün artık yeni yurt haline geldi. Bin yıl önce Orta Asya’dan gelip Anadolu’yu kendilerine yurt edinen atalarımız burada kalmamışlardı. Bir ayaklarını Anadolu’ya sabitleyip, öteki ayaklarıyla geniş bir coğrafyaya yaylamışlardı. Bugün 6 milyonu aşkın kardeşimiz Avrupa’da yaşıyor.

Son iki asırda çok büyük kayıplar verdik. Buna rağmen geride kalanlar dahi başlı başına büyük bir hazinedir. Bir bölümünü de sizlerin oluşturduğu bu hazineyi gözümüz gibi korumakta kararlıyız. Her ne kadar birileri bizleri ayırmak için ellerinden geleni yapsa da altını çizerek söylüyorum, başaramayacaklar. Biliyorsunuz cumhuriyetin kuruluşundan sonra tek parti CHP’si döneminde milletimizin tarihiyle bağları kopartılmaya çalışıldı. Çocukluğumuzdaki ders kitaplarında, Anadolu’daki uygarlıkları öğrenirdik. Sonra birden 20’inci yüzyıla gelirdik. Aradaki bin yıllık dönem neredeyse yok sayılıyordu. Tarih derslerindeki Selçuklu ve Osmanlı bahisleri dahi bize afaki bir konu gibi anlatılırdı. Medeniyetimizin binlerce yıllık birikimini yok sayan bu anlayışı biz yıktık biz. Milletimizin yeniden geçmişiyle, kültürüyle buluşturduk. Üzerinde önemle durduğumuz hususlardan biri de sizler, yani Avrupalı Türklersiniz. Sizlerle her buluşmamızda ifade ettiğim şu hususları burada bir kez daha tekrarlamak istiyorum.

YAŞADIĞINIZ ÜLKELERİN VATANDAŞLIĞINI MUTLAKA ALIN

Yaşadığınız ülkelerin vatandaşlığını mutlaka alın. "Almam” demeyin, alın. Veriyorlarsa alın. Çifte vatandaşlığa izin veren ülkeler de zaten bir sorun yok. Bu konuda farklı uygulaması olan ülkeler için mavi kart başta olmak üzere, Türkiye’deki haklarınızı hiçbir kayıp olmadan kullanabileceğiniz formüller geliştirdik. Dininize ve dilinize çok iyi sahip çıkın. Bunları kaybettiğinizde kaybolursunuz. Çocuklarınıza ana dillerini en iyi şekilde öğretmenin yanında, bulunduğu ülkenin en iyi eğitimini almasını çalışın. İyi Türkçe bilmeyen, iyi Almanca İngilizce, diğer dilleri de iyi şekilde öğrenemez, konuşamaz. Tabi bu arada Boşnakçayı bir kenara koyamayız.

19 yıl önce dünya genelinde 12 büyükelçiliğimiz vardı, şimdi bu sayı 41’e yükseldi. Girmediğimiz ülke büyükelçiliğimizin olmadığı ülke inşallah kalmayacak. Büyükelçiliklerimizdeki ve konsolosluklarımızdaki çalışma anlayışını kökten değiştirdik değiştiriyoruz.

PEK ÇOK İŞLEMİ KOLAYLAŞTIRDIK

Şimdi konuşuyorlar. Bizden öncekiler sizler niye yapmadınız bunları? Biz geldik bunu hallettik. Ama biz milletimizin demokratik haklarını savunuyorduk, onun için. Bu uygulamadan 24 Haziran’da inşallah 5’inci defa istifade edeceksiniz. Her seçimde elde ettiğimiz tecrübeler dışında bu sistemi geliştiriyor, oturtuyoruz. Askerlikten tapuya, pasaport harcından diplomaya kadar pek çok işlemi kolaylaştırdık, basitleştirdik.

Şimdi Avrupa’ya sesleniyorum. Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın, STK çatısı altındaki faaliyetlerini hep destekledik. Bu konuda UETD’nin büyük gayretleri oldu. her alanda kolaylıklar sağladık. Yine yurtdışındaki evlatlarımızdan binlercesini düzenlediğimiz programlarla ülkemize getirerek, tarihlerini, kültürlerini, medeniyetlerini yakından görmelerini temin ettik.



BAZI MÜJDELERİ PAYLAŞMAK İSTİYORUM

Bazı müjdeleri paylaşmak istiyorum. Yurt dışındaki çocuklarımızın ana dilimiz Türkçe'yi öğrenmeleri için proje desteklerimizi çeşitlendiriyoruz. Bu kapsamda hafta sonu okulları ile çocuklarımızın ana dilleri Türkçe'yi ve kültürümüzü öğrenmelerini teşvik edeceğiz. Diasporadaki gençlerimize ayrılan üniversitelerdeki kontenjanları 2 katına çıkartıyoruz. 

Yurt dışındaki vatandaşlarımızın kamu hizmetlerini basitleştirmeye yönelik atacağımız adımlardır. Birkaç hafta önce vatandaşlarımız konsolosluk işlemleriyle ilgili banka kartıyla başkonsoloslukta ödeyebilecekler. Bankayı aradan çıkartarak vatandaşlarımızın gereksiz komisyon ödemesine gerek kalmayacak.

Boşanma kararlarının başka yere ihtiyaç kalmaksızın başkonsolosluklarımızca yapılacak işlemle tanınması konusunda başvurular alınmaya başlandı. Türkiye'de tekrar dava açıp yıllarca bekleme ve binlerce avro ödeme dönemi artık geride kaldı. Dövizle askerliği 6 bin avrodan bin avroya düşürmekle kalmadık, 38 yaşını aşmış ama dövizle askerliğe başvuramamış kişilerin sorunlarını da yakında çözüyoruz. 

Farklı kurumlarımız tarafından yürütülen hizmetlerin koordinasyonunu çok daha etkin ve hızlı hale getirmek için Yurtdışı Vatandaşlar Koordinasyon Kurulu tesis ediyoruz. Konsolosluk bölgelerinde sekretaryası Yurtdışı Türkler Başkanlığımız tarafından yürütülecek Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Meclisi oluşturacağız. Yeni dönemde TBMM bünyesinde 'Yurtdışı Türkler Komisyonu' adıyla bir daimi komisyon kurulmasını tavsiye edeceğiz. Yurt dışındaki Türkçe yerel medyayı güçlendirmek için Basın İlan Kurumunun yurt dışındaki Türk medyasına da ilan ve reklam verebilmesinin önünü açacağız. Kişisel verilerin korunması, ulusal ve uluslararası hukuka uygun olarak en önemlisi de vatandaşlarımızın menfaati esas alınacak şekilde bu da gerçekleştirilecektir. Bütün bunlarla beraber kimse bu konudaki kirli propagandalara kanmasın ve endişe etmesin. TRT Türk yeniden yapılandırılarak, yurt dışındaki vatandaşlarımıza daha geniş hizmet sunacak.

YURTDIŞINDAN EMEKLİLER

Bir başka önemli müjdemiz, yurt dışından emekli olan vatandaşlarımızın ülkemizde yarı zamanlı çalışabilmesi konusudur. Seçimlerin hemen ardından bu konuda beklediğiniz adımları atmaya başlıyoruz.

"TÜRK BAYRAĞINI NAMUSSUZA KAPTIRMADI"

Kimi Avrupa ülkeleri terbiyesizlik düzeyine varan tavırlar sergileyebiliyorsa, bunun sebebi oradaki Türklerin dağınıklığıdır bunu böyle biliniz.

Geçen hafta İngiltere’de Chatham House’da o konuşmamın yaşandığı anda ilginç olan şu. Karadenizli bir bacım, elinde Türk bayrağı PKK’lı teröristler onun elinden Türk bayrağını almaya yeltendiler. Ama o benim bacım, o Nene Hatun, o Şerife bacı oldu ve Türk bayrağını o alçağa, o namussuza kaptırmadı. Bu alçakların bizim hanım kardeşlerimize bile gücü yetmez, bırakın erkeklerle uğraşmayı. İşte bizi bu hale düşürenlerin oyunlarının farkına varmalı ve buna son vermeliyiz.

Türkiye’den gelmiş olan herkesin, kökenine, mezhebine bakmaksızın ortak değerler etrafında birleşmesinin zamanı gelmiştir. Bu birliktelik herkesin faydasınadır. Bizleri küçük gruplar halinde tutarak, hakkımızı kolayca çiğneyenler karşılarında tek yürek olmuş bir Türk toplumu gördüklerinde emin olun çok farklı davranacaklardır.

Avrupa devletlerindeki parlamentolarda ülkemize en büyük husumeti Türkiye kökenlilerin gösteriyor olması bize karşı kurulan tuzağın nerelere kadar vardığını gösteriyor. İnşallah bu oyunu da hep birlikte bozacağız.

"AKTİF SİYASETTE ROL OYNAYIN"

Sizlerden benim ricam, yaşadığınız ülkelerdeki siyasi partilerde aktif şekilde rol almanızdır. O parlamentolarda ülkemize hainlik edenler değil sizler yer almalısınız. Türk toplumu bu güce sahiptir. Yeter ki aramızdaki küçük farklılıkları, büyük hedeflere yürümenin önüne bir engel olarak koymayalım.

Cumhurbaşkanı adayı bazıları, Türkiye’de neler olup olmadığını bilmese de onlara adres olarak ben sizi veriyorum. Bizim ülkemizde yaşayan cumhurbaşkanı adayları, denizdeki balıklar gibidir. Anlamazlar, onları ancak denizden alıp da karaya aldığın zaman o zaman denizin kıymetini anlarlar. Dün Marmaray mı vardı? Dün Avrasya mı vardı? Dün Yavuz Sultan Selim Köprüsü mü vardı? Bütün bunlar yeni yeni yapılmış dev yatırımlar. Ve yapmaya devam edeceğiz.

Ve 25 tane havalimanı olan Türkiye’de şu anda 29 daha ilave ettik, 54 tane şu anda havalimanı var. Artık benim Avrupa2nın değişik yerlerindeki kardeşlerim, hemen biniyor ve şehrine indiği zaman orada yarım saat mesafede evine gidiyor. Niye? Modern Türkiye bu da onun için. Ülkemizin özellikle son 5 yıldır yaşadığı her hadise, gören gözler, vicdan sahibi yürekler için ibretlik vesikalarla doludur.

Gezi olaylarıyla başlayan 17-25 aralık darbe girişimiyle süren, terör o0laylarıyla kanlı hale dönüşen, 15 Temmuz ihanetiyle bir süreci hep birlikte yaşadık. Yeri geldi en yakınımızdakilere, yıllarca birlikte yol yürüdüğümüz arkadaşlarımıza dahi hakikatleri anlamakta zorlandığımız anlar oldu. tuzağı en iyi gören milletimiz oldu. şahsımıza yönelik gibi gözüken, ama aslında milletimize ve devletimize diz çökertmeyi, istiklalimize ve istikbalimize diz çöktürtmeyi hedefleyenler bu saldırılarda milletimizin dik duruşuyla avuçlarını yaladılar.

"SON TERÖRİSTİ İMHA EDENE KADAR DURMAK YOK"

Türkiye bu dönemdeki mücadelesiyle, ikinci bir kurtuluş savaşı veriyor. Ülkemize silah doğrultan son teröristi de imha edene kadar bize durmak yok bu böyle biline.

Yolda karşılaşsa selam vermeyecek olanlar karşımıza dikildiler. Biz ise 16 yıldır olduğu gibi bugün de sadece ve sadece milletimizle birlikte yürüyoruz. Bu yolculuğu yerli ve milli olan herkesle birlikte sürdürmeyi, onun için MHP ile cumhur ittifakını kurduk. Ve BBP de bize katıldı. Ve cumhur ittifakı da bu şekilde seçime girdi. Yerli ve milli olan herkese kapımız açıktır. Avrupalı Türkler olarak açık ara farkla bizlere destek oldunuz. Şimdi 24 Haziran seçimleri için bir kez daha sizlerin desteğine ihtiyacımız var."

Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI