Maçın ilk çeyreğini seyredince, Galatasaray’ın başlaması gereken oyunu, yapması gereken presi ve beklenen coşkuyu Benfica’dan gördük. Önemli oyuncularından eksik oynayan Benfica, bir de bu oyuncular olsaydı durum çok farklı olurdu. Şu net ki Benfica, Galatasaray’ı iyi analiz etmiş ve belirledikleri strateji işe yaradı. Yaptıkları en iyi iş doğru adamlara doğru zamanda baskı yapmaktı. Marcao ve Luyindama’ya baskı ile oyuna başlangıcını engellediler. Fernando’ya yaptıkları pres ile oyun kurgusunu bozdular. Onyekuru’ya yakın oyunları ile öndeki etkiyi azalttılar. Feghouli, Belhanda ve Diagne devreye giremeyince oyunun hakimi olamadan ve üretkenlikten uzak bir yarım saat geçti.

Bu bölümün en dikkat çeken oyuncusu Gedson Fernandes’ti. Florentino Luis ile birlikte müthiş tempoları, her açığı kapatmaları, orta sahadaki baskıları ve oyun kurmaları ile Galatasaray’ı en çok zorlayan isimler oldular. Gedson, oynadığı bölgede son dönemde gördüğüm ve seyrettiğim yetenek, tempo ve mücadele açısından en iyi oyuncuydu. İlk yarıdaki en büyük problem, rakibin orta sahamızı dikine, çabuk ve kolay geçiyor olmasıydı. Galatasaray aynı şekilde hızlı hücuma geçtiğinde, durduran ve karşılayan adamlar Gedson ve Luis’ti. Diagne’nin hiç oyunda olmaması, bırakın top tutmayı top bile istememesi, yükün Onyekuru’nun üstüne binmesine ve orta sahanın yana oynamasına sebep oldu. Bu da doğal olarak Galatasaray’ın oyun hızının düşük olmasına sebep oldu. Diagne’nin oyununu görünce, Galatasaray’ın forvetsiz oynadığı maçlar aklıma geldi ve o dönemde bile bu kadar etkisiz bir görüntü olmamıştı.

İkinci yarıya daha düzenli ve organize başlayınca gol de geldi. Feghouli, Diagne, Belhanda’nın olmadığı anda çıkan Mohikan Luyindama takımı rahatlatan ve güven aşılayan golü attı. Gol sonrası dakikalarda golü atan adam tek başında müthiş savunma yaptı ve Galatasaray’ın ayakta kalan tek oyuncusuydu. Onyekuru ve Nagatomo’nun kullandığı kenar iş yaparken diğer tarafta bir icraat yoktu. Şunu çok net söyleyebiliriz ki, Galatasaray maçı orta sahada kaybetti. Maçın genelinde orta sahada üstünlüğü alamayınca sonuç kaçınılmaz oldu. Luyindama çok iyi oynarken Marcao’nun yaptığı hata maçın ve turun kaybedilmesine sebep oldu. Önemli eksikleri olan bir takıma kendi sahamızda kaybetmeyi telafi etmek çok zor.

Onyekuru dışında Benfica’ya kim tepki koydu dersiniz, Nagatoma’dan başka sayacağım yok. Benfica, G.Saray’dan iyi takım. Formda. 5 önemli eksiğine rağmen, kişilere bağlanmamanın, takım oyunu oynamanın ve de gençlere güvenmenin semeresini aldı. Benfica’da hakem kararına kızıp topa vuracak ve sarı kart görüp rövanşta cezalı olmayı içine sindirecek futbolcu olduğunu sanmıyorum. Avrupa defteri, 21 Şubat’ta kapanacak. Ve gidenleriyle kalanlarıyla ara transferin test sonuçlarını hazirana kadar irdeleyecek Fatih Terim.

Trabzon maçı sonrasında da yazdım: ‘Diagne, acaba G.Saray’ın oyuncusu mu?’. Kasımpaşa’da oynar gibi top bekleyen, ne defans arkasına koşu yapan ne top getiren arkadaşına (Onyekuru) yanaşan sahada şaşkın ördek gibi dolaşan bir Diagne vardı. Rakibi, Elmander gibi Gomis gibi Burak gibi tehdit eden biri değil. İnşallah değer 10 milyon Euro’ya.

Gelenleri olduğu kadar kalanları da test etmek gerek. Belhanda ve Feghouli gibi veteranlarla G.Saray belki içerde yapabilir ama Avrupa platformunda yol alamaz. Arsa futbolu standartlarında kalan, rakibin gençliğini, presini ve dinamizmini görünce oyundan kopan bu ikiliye dün gece pasif ve baskıya karşılık veremeyen oyunuyla Ndiaye de katıldı. Luyindama ve Marcao, Portekizli gençlerin presini yiyince şaşırdı. Top çıkaramaz oldular. Kontrolsüz uzun paslar hep rakipten geriye geldi. Ve daha kötüsü, G.Saray hücumuna katıldıklarında savunma darmadağın oldu.

Karşı presi doğru yapmadan Benfica’yı zor duruma düşürmek kolay değil. Yani onlar kaptıkları topla hızlı çıkmaya çalışırken topu kazanıp dengesizleştirebiliyorsunuz Portekizlileri. Bunu çok yapamadık. Onların istediği gibi yürüdü oyun. Sadece bu değil. Trezeguet/Edouk’suz Diagne sendromu da var. Onyekuru, Belhanda ve Feghouli ondan uzak olunca çok markajda kaldı, etkisizleşti. Markajda pas alması zorlaştı.

Ona odaklanmış savunmayı ona toplu topsuz yaklaşarak dağıtmak meşgul etmek şart. Ancak bunu her an kontra yeme riski varken sağlamak zor. Linnes ve Nagatomo tedirginlikle hücuma çok katılamazken kalabalıklaşmak kolay değil. Terim belki de bir destek santrforla onu denese daha yüksek randıman alabilir. Emre Akbaba’nın dönüşüyle Diagne’nin dönüşü de gerçekleşebilir.

Şu deplasmanda atılan gol zırvası ne zaman kalkacak? Eski zamanlarda deplasmanın yolu, şusu busu eziyet olduğundan konulmuş bu kural artık yarardan çok heyecan kaçırıcı. Gereksiz.

Benfica makinesi yaz sonundan bu yana oldukça hızlanmış. Hep bir adım öndelerdi. Seferoviç’in bunda payı büyük. Takımla çizilmiş bağlantılarını gücü, hızı ve becerisiyle mükemmelleştirdi. Luyindama ve Marcao’yla boğuşup çoğunlukla üstün çıkmak az iş değil. Premier League seviyesi.

MAÇIN OLAYI

İspanyol hakemin çaldığı penaltı. Kılpayı dengede giden oyunda köprüyü yıkan bu karar oldu. Zar zor üstünlüğü aldığımız dakikada çaldığı işgüzarlık. Fikir yürüttü. Tam emin olamadı. Muhtemelen Marcao’nun kolunun açık olması ve topun sekmesinden bir sonuç çıkardı.

Maçın başından itibaren ceza sahası içinde çoğalmakta zorlananan Galatasaray’da boş alan bulmak adına çabuk düşünen oyuncu sayısının az olması pozisyon fakiri bir ilk yarı getirdi. Benfica’nın 23.5 yaş ortalamalı genç ve enerjik kadrosu oyunu dar alana çok iyi çekti ve hata bekledi. Bu hatayı da Marcao’nun tartışılabilecek pozisyonda kolunda bulup Salvio ile avantajı aldı. 2. yarıya oyun olarak iyi başlayamasak bile Nagatomo’nun ortasında Luyindama ile golü bulup umutlandık.

Fakat Marcao’nun savunma arkasına atılan topta Seferoviç’in golü adeta hem taraftarı hem de oyuncuların direncini kırdı. Fatih Terim’in Mariano-Sinan hamlesi bile bu direnci arttıramadı. Sonuçta Benfica tur için yeterli sayılabilecek skoru üstelik rotasyonlu kadrosu ile almayı başarırken, Galatasaray çok yüksek kaliteli bir takımla oynamamasına rağmen oynadığı futbolla hayal kırıklığı yarattı.

Tur şansımız nedir? Ben futbolda mucizelere inanırım. Ancak buna benim değil Galatasaraylı oyuncuların inanması önemli. Üstelik Benfica öyle pozisyona girilemeyecek bir rakip falan da değil. Seferoviç tam bir deplasman santrforu gibi oynadı. Top rakipteyken iyi boğuştu ve stoperleri hataya zorlama çabasının karşılığında harika bir de gol attı. Marcao Trabzon maçında bıraktığı yerden devam etti. O maçta yaptığı hatalardan bir gol yiyen Galatasaray, Benfica maçında 2 gol birden yedi.

Galatasaray, Benfica maçına, Trabzonspor galibiyetinin moraliyle çıktı. 3 kulvarda da mücadele etmek isteyen Galatasaray, ilk maçta taraftarının da desteğiyle maçtan avantajlı skorla ayrılmak istiyordu.Galatasaray maça iyi başlamadı, aksine Benfica önde basarak Galatasaray'ın oyununu bozdu.Özellikle Luyindama topla oyuna çıkarken çok riskli işler yaptı. 15. dakikadan sonra oyun kontrolünü ele alan Galatasaray Onyekuru ile yüzde yüz pozisyonu değerlendiremedi.Oyunun temposunu bir türlü yükseltemeyen Galatasaray, hakemin yarattığı penaltıda 1-0 yenik duruma düştü.İlk yarının son bölümünde biraz daha önde çoğalsak da aradığımız golü bulamadık.

2. yarıya biraz daha risk alarak önde basan Galatasaray golü Luyindama ile buldu. Benfica genç bir ekip olmasına rağmen çok iyi kapanarak, kontra ataklarda etkili oldu ve Seferoviç'le golü buldu.

Rakip defansı sağa sola koşularla yıpratması lazımdı. Orta sahada Belhanda ve Feghouli fazla sorumluluk almadılar, topsuz koşularda hiç yoktular. Galatasaray bu sonuçla turu geçme şansını zora soktu.

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Benfica mağlubiyetinin ardından tur için umutlarını kaybetmediklerini ve savaşacaklarını söyledi. Terim, ayrıca UEFA’nın bu turda VAR’ı uygulamaması hakkında ise "UEFA, kupasına üvey evlatlık yapıyor. Diğer yanda VAR var, burada yok" yorumunu yaptı.