Güvenlik ve sivil savunma kaynaklarının verdiği bilgiye göre, göstericiler Çarşamba günü öğleden sonra Irak'ın güneyindeki Necef'teki İran Konsolosluğu'na girerek bütün binayı ateşe verdi. O sırada bina içinde konsolosluk çalışanı bulunmadığı belirtildi. Olayın ardından sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Iraklılar haftalardır düzenlenen gösterilerde, yolsuzlukla suçladıkları ve İran gibi yabancı güçlere boyun eğdikleri gerekçesiyle hükümetin istifasını istiyor. Necef'te yaşanan olaylar Irak'ta göstericilerin İran karşıtlığının bugüne kadarki en güçlü yansıması olarak değerlendiriliyor.

Reuters haber ajansına konuşan bir görgü tanığına göre, Irak’ın güneyindeki petrol kenti Basra’da göstericiler haftalar süren protestolarda kaybettikleri yakınlarının tabutu gibi boyadıkları bariyerlerle hükümet yetkililerinin iş başı yapmalarını önlemeye çalıştı.

Polis ve hastane kaynaklarına göre Basra yakınlarında bir gösterici ateşli silahtan kaynaklanan yaralar nedeniyle hayatını kaybetti. Bu can kaybıyla birlikte 1 Ekim’den bu yana düzenlenen gösterilerde ölenlerin sayısı 344'e yükseldi.

Basra’da yaşayan mühendislik mezunu işsiz Ali Nasser "Öncelikle reform ve yolsuzluğun sonlanmasını istiyoruz. Ancak hükümet barış yanlısı göstericileri öldürmeye başladığı için biz de yozlaşmış yönetici sınıfını devirmeden gitmeyeceğiz.” diye konuştu.

Başkent Bağdat’ın güneyindeki Kerbela kentindeyse güvenlik güçleri gösterileri dağıtmak için gerçek mermi kulandı. Gece saatlerinde çok sayıda gösterici bu şekilde vuruldu.

Hükümetin yaptığı reform ve seçim sisteminde değişiklik konusunda verilen muğlak sözler yeni mezunları ve yoksul kesimi tatmin etmeye yetmedi.

23 yaşındaki tıp öğrencisi Alia "Reform sadece sözde kalıyor. 16 yıldır sözler veriliyor ama tutulmuyor. 16 yıldır soyuluyoruz” diye konuştu.

Irak’ın büyük ölçüde barışçıl olan gösterileri Şiiler’in ağırlıkta olduğu yönetici sınıf için büyük sıkıntı teşkil ediyor. Şii Müslüman kesim Irak’ta Sünni diktatör Saddam Hüseyin’in 2003 yılında devrilmesinin ardından devlet kurumlarında kontrolu ele geçirdi.

Çoğunluğu genç Şii olan protestocular siyasetçileri yolsuzlukla suçluyor ve IŞİD’in yenilgiye uğratılmasından sonra iki yıldır nispeten sakin bir dönem yaşamalarına rağmen Irak’ın yıllardır maruz kaldığı çatışmalar ve yaptırımlardan hala toparlanamamasından sorumlu tutuyor.

Başbakan Adil Abdul Mehdi kabine toplantısında yaptığı açıklamada şiddet ve şiddet olaylarının bilançosuyla ilgili kaygılarını dile getirdi, ancak zarardan büyük ölçüde kimliği belirsiz sabotajcıları sorumlu tuttu.

"Göstericiler arasında şehitler ve güvenlik güçleri var. Çok sayıda kişi yaralandı veya gözaltına alındı” diyen Başbakan, güvenlik güçlerinin göstericilere müdahale sırasında yaptıkları hataları da inceleyeceklerini kaydetti.

Limanların kapatılmasının milyarlarca dolara mal olduğunu söyleyen Mehdi birçok binanın da yakıldığını kaydetti.

Protestocular bu ay Basra yakınındaki ana limana giden trafiği sık sık kesti ve Bağdat’ta da Merkez Bankası’nı kuşattı. Hükümete istifa yönünde yapılan çağrıların başarısız olması sonucu göstericiler ekonominin günlük işleyişini etkilemeye çalışıyor.

Irak’ta hükümet, değişiklikleri hayata geçirme konusunda ağır davranıyor. Seçim reformu ve erken genel seçim sözleri henüz parlamento tarafından onaylanmadı. Yönetici sınıf iktidarı kaybetme korkusuyla saflarını sıklaştırmış görünüyor.