Suriye topraklarından İsrail'in işgali altındaki Golan Tepeleri'ne yönelik füze saldırısı, Tel Aviv tarafından sert bir misillemeyle karşılandı. İsrail ve İran arasında on yıllardır süren gerilim ilk kez 'sıcak çatışmaya' dönüştü. Tüm dünya İsrail ve İran arasındaki savaş ihtimalinin ne kadar gerçekçi olduğunu sorgularken, konunun uzmanları söz konusu ihtimali değerlendirdi.

Oklahoma Üniversitesi Ortadoğu Ensitüsü Direktörü Joshua Landis, "İsrail'in Suriye'deki İran füze yerleşimlerine ve Suriye ordusuna yönelik saldırısı İran'ın İsrail'e yönelik karşı bir saldırıyı düşünmesinin önüne geçmek içindi. İsrail, İran'ın Golan Tepeleri konusundaki siyasi dengeleri değiştirmesinin önüne geçmesi için son birkaç yılda yeni kırmızı çizgiler çekiyordu. İran'ın birkaç ay önce İsrail'e ait insansız hava aracını düşürmesinin ardından İsrail yönetimi daha agresif bir tutum takındı" dedi. 

Önceki gün Suriye'deki İran'a ait olduğu belirtilen mevzilerden, İsrail işgali altındaki Golan Tepelerine yönelik füze saldırısı İran'ın İsrail kontrolündeki bir bölgeye tarihteki ilk saldırısı olarak belirtiliyor.  

Landis, İran ve Suriye'nin İsrail ile bir cephe savaşı planladığını düşünmediğini aktarırken, İsrail'in Suriye'deki dengelerin kendi aleyhine dönmesini engellemeye çalıştığını ifade etti. Landis, "Golan, 1973'ten beri İsrail'in en güvenli sınırı oldu. Suriye'deki iç savaşın ardından ülkede İran'ın giderek artan etkisi nedeniyle, İsrail İran'a bölgede 'havanın' hakimi olduğunu ve İran'dan çok daha yüksek bir askeri teknolojiye sahip olduğunu göstermek istiyor" dedi.

Atlantik Konseyi'nden Ortadoğu uzmanı Mona Alami ise "İsrail'in Trump'ın İran tutumu ve nükleer anlaşmadan çekilmesi nedeniyle elde ettiği eşsiz pozisyonu kullandığını düşünüyorum. İran'ın Suriye içindeki sürekli yayılması İran tarafından direkt bir tehdit olarak algılanıyor" yorumunda bulundu.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi "İran, İsrail'in Suriye'ye saldırılarını şiddetle kınıyor.  Uluslararası toplumun sessizliği İsrail saldırganlığını cesaretlendiriyor. Suriye kendini savunmak için her hakka sahip" dedi.

Alami, 'İki taraf arasındaki çatışmaların vekâlet savaşlarından cephe savaşlarına evrilip evrilmeyeceği' sorusu için "İran, gayri nizami savaş konusunda, suikastlar, propaganda ve sahadaki vekillerini kullanma yönteminde uzmanlaşmış durumda ve Suriye'deki bu kartını kullanmaya mümkün olduğu ölçüde kullanmaya devam edecek. Ancak İsrail'in bu şekilde bir hamleye girip girmeyeceği merak konusu" dedi.

Rusya'nın İran ve İsrail arasındaki krizde taraf tutmamaya gayret ettiğinin altını çizden Alami, Rusya'nın iki ülke arasında tansiyonun düşmesine yönelik gayretleri ve ılımlı açıklamalarının işe yaramayacağı görüşünde... 

Alami, "Bence Rusya İsrail'e karşı bir harekete girişmeyecek ve Rusya'nın çalışmaları tansiyonu düşürme ekseninde devam edecek" ifadesini kullandı.

Önceki gece yaşanan roket saldırılarıyla ilgili İsrail Savunma Bakanı Avigdor Lieberman, İsrail’in "neredeyse Suriye’deki İran altyapısının tamamını vurduğunu” söylemişti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise, İran’ın "kırmızı çizgiyi aştığını” ifade etti. Netanyahu, Facebook hesabından yaptığı açıklamada, hiçbir roketin İsrail topraklarına düşmediğini belirterek,"Bizim eylemlerimiz doğrudan Suriye’deki İran’a ait hedeflere yönelik. Ancak Suriye ordusu bize karşı eylemde bulunursa biz de ona karşı eylem yaparız. Dün (önceki gün) de bu yaşandı ve bize ateş açan Suriye ordusuna ait hava savunma sistemlerini vurduk” ifadelerine yer verdi.

İran, şaşırtıcı bir şekilde İsrail ile yaşanan karşılıklı saldırılar hakkında kayda değer bir resmi açıklamada bulunmadı. 

Suriye devlet medyası, İsrail saldırılarında bir radar istasyonunun, Suriye hava savunma sistemlerinin ve bir cephane atık alanının vurulduğunu duyurmuştu.