İsrail Güvenlik Kabinesi, geçen Cuma Kudüs'ün doğusunda bir sinagoğa yapılan saldırının ardından ülkede terörle mücadele önlemlerini artırdı. Başbakan Benyamin Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamaya göre bu kapsamda İsrail vatandaşlarının silah ruhsatı ve silah edinmesi çok daha kolaylaştırılacak. Ancak açıklamada bu kolaylığın nasıl sağlanacağı hakkında detaylara yer verilmedi.

Cumartesi günü bir araya gelen İsrail Güvenlik Kabinesi'nin aldığı bir diğer karara göre, terör saldırıları düzenleyen ya da teröre destek veren kişilerin aileleri ve yakınlarının sosyal sigortaları ve sağlık hizmetleri ile ilgili hakları iptal edilecek. Bir kişinin teröre destek verip vermediğinin nasıl belirleneceği de henüz bilinmiyor. İsrail polisi ile askerinin, yasa dışı bir şekilde bulundurulan silahları toplaması da Güvenlik Kabinesi'nin aldığı bir diğer karar oldu. "İsrailli yerleşim yerlerinin güçlendirilmesi" gibi diğer adımlara dair kararların ise daha sonra açıklanacağı duyuruldu.

Geçen Cuma günü yaşanan olayda bir saldırgan Doğu Kudüs'te bir sinagoğun cemaatine ateş açmış, söz konusu saldırıda yedi kişi hayatını kaybederken çok sayıda kişi de yaralanmıştı. Saldırgan daha sonra olay yerinden kaçarken İsrail polisi tarafından vurularak öldürülmüştü.

Cumartesi günü de 13 yaşında bir çocuk, Doğu Kudüs'e bağlı Silvan beldesinde iki kişiyi silahla vurarak yaraladı. Bazı silahlı sivillerin karşı ateş açması sonucu yaralanan çocuk saldırgan, daha sonra tedavi altına alındı. Batı Şeria bölgesi ve Doğu Kudüs 1967 yılında İsrail ordusu tarafından ele geçirildi. Bölgede günümüzde 600 binden fazla İsrailli yerleşimci yaşıyor. Söz konusu bölgeleri de kapsayan bağımsız bir Filistin devleti kurmak isteyen Filistinliler, Doğu Kudüs'ü de bu devletin başkenti yapmak istiyor.

İsrail'in yerleşim politikası ise uluslararası toplum tarafından sıklıkla eleştirilen bir konu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 2016 yılında aldığı bir kararla, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail tarafından ilhak edilmiş olan Filistinlilere ait topraklarda Yahudi yerleşim birimleri kurulmasına derhal son verilmesini talep etmişti. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Antony Blinken de İsrail'in yerleşim siyasetini eleştiren kişiler arasında gösteriliyor.