1-Eylem planımızın birinci unsuru psikolojik unsur. Millet ve devlet arasındaki farkları tamamen ortadan kaldıracağız...

2-Planın ikinci önemli ayağı kamu düzenini inşa etmek. Kamu düzenini kim tehdit ederse etsin mutlak suretle durdurulacak ve engellenecek. İki, kamu düzeni inşa edilecek. Kamu düzenini kim tehdit ederse ister DEAŞ, ister PKK, ister DHKP-C terör örgütü gibi Vatandaşları istismar isteyenler durdurulacak, engellenecektir. Terörist ile halk ayrılacak. 90'lı, 80'li yıllara dönülmesine izin vermeyiz.

 

3-Planın üçüncü ayağı kapsamlı bir demokratik reform süreci... Yeni anayasa, kamsamlı reformlar...

4-Terör saldırıları ve operasyonlar sırasında sosyal yaralar oluştuğunu biliyoruz. Tam bir sosyal seferberlik ilan edilecek. Bütün yaralar sarılacak. Biz ki 2.5 milyon Suriyelinin yaralırını sarmış, bu milletin her bir ferdinin yaralarını sarar, bağrımıza basar, geleceğe en iyi şekilde onları hazırlarız. Her bir aileye gerekirse bu anlamda tek tek destek kullandıracağız. Sur'lu, Cizreli, Silopili kardeşlerimize kira yardımı yapılıyor, her ay yapılacak. Onlar huzurla uyumadan bize Ankara'da huzur haramdır. Her türlü ihtiyaçları karşılanacak.

11 bin 500 öğrenciyi ara dönemde eğitime aldık. Yakılıp yıkılıp okullarımızı, hastanelerimiz,sağlık tesislerimiz en iyi şekilde tekrar yapacağız. Yaralı diye iddia edilen evlerden hala hiç kimse bize teslim edilmedi. Ama şunu biliyoruz Cizre Devlet Hastanesi'ne birkaç gün içinde 20 roket atıldı. Bütün bunlara karşı sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte çok ciddi seferberlik ilan ediyoruz. Kaymakamlara, valilerimize de söyledik. Tek bir vatandaşımız aç kalırsa hesabını sorarız. 

Terörden etkilenen öğrencilere kredi yurtlar kurumlarında ücretsiz barınma imkanı verilecek. Gençlik kampları kurulacak. Gençlik ve Spor Bakanlığı Türkiye'nin her yerinde kardeşlik kampları kurulacak. 

 

5-13 yıl içinde ayağa kaldırdığımız bölge ekonomisini yeniden ayağa kaldıracağız. Bütün vatandaşlarımızın kayıplarını telafi edeceğiz. Yangın çıkardılar biz yangın yerinde bir gülistan inşa edeceğiz. İşadamlarımızla gece sabah 3'e kadar toplantıda ihtiyaçlarını tek tek duydum. Buradan da ilan ediyorum. Bana iletilen her talep mutlaka yerine getirilecek. Prim borçları hiçbir gecikme zammı olmadan ertelenecek. Esnafın, çiftçinin herhangi bir ödemis varsa ertelenecek. Faizsiz krediler sağlanacak. İstihdam artışını artıracak yepyeni bir hamle başlatıyoruz. 

 

6-Şehirlerin ihyası. Ben kentsel dönüşüm tabirini kullanmıyorum. Yeni yasa çerçevesinde tarihi dokuyu koruyan şehir ihya çabaları içinde olacağız. Sur'u tarihi özellikleriyle öylesine yeniden inşa edeceğiz ki bütün insanlık gelip ilham alacak. Bu anlamda çukurlarla mayınlarla bozulmuş hatlar elden geçirilecek.

7- Etkin bir iletişim stratejisi uygulayacağız. Algı operasyonlarına karşı her yerde bir iletişim birimi oluşturulacak. Olan biteni tüm dünyaya en etin şekilde bildireceğiz.

8-Yeni yasa ve idari düzenlemeler olacak. Yerel yönetimlerin yetkileri genişletilecek. Ancak istismar edilmesine izin verilmeyecek. Yapılan her harcama en etkin bir şekilde denetlenecek. Terörü teşvik eden ve destekleyenlere asla taviz verilmeyecek. Her türlü idari tedbir alacağız Türkiye'yi silahtan arındıracağız.

9- Milli birlik ve kardeşlik anlamında yeni bir dönem başlatacağız. Artık muhatap milletin ta kendisidir. Tüm illerde ve ilçelerde herkesin saygı duyduğu kişilerden oluşan teşkilatlar kurulacak. Siz kendi aranızda örgütlenin biz sizinle irtibat kuracağız dedik. Herkesi muhatap alacağız, ama eline silah alanları muhatap almayacağız. Buradan Irak'a dönük sesleniyorum, Kerkük'teki Kürde, Musul'daki Arap'a, Şii'ye, siz bizim kardeşimizsiniz. Haseke'deki Kürt kardeşime, Halep'teki Arap kardeşime, Bayırbucak'taki Türk kardeşime, biz sizi kardeş bildik kardeş bileceğiz.

10-Balkanlar'dan Ortadoğu'ya birleştirici kardeşlik ruhu geliştireceğiz.

Doğu'dan Batı'ya kucaklaşacağız. Kim bizim kardeşliğimize kast eder, mazlumları yalnız bırakmak isterse karşılarında dimdik duracağız.

Davutoğlu'nun açıklamasından satırbaşları şöyle:

 

Bütün şehirlerimiz güzel ama Mardin diğer şehirlerin anlaşılmasını kapı açar. Mardin’i anlayanKonya’yı, Amasya’yı da anlar. Mardin medeniyetimiz için bir anahtardır. Mardin her zaman söylendiği gibi 7 kültürün, 7 dinin, dilin yaşandığı bir yer. 

 

 

Ben bir Türkmen aşireti çocuğuyum. Sol tarafımda bir Mezopotamya çocuğu, bir Kürt çocuğu oturur; Mehmet Şimşek. Sağ tarafımda Karadeniz'den vatan evladı Numan Kurtulmuş. BatıTrakya'dan, Rumeli çocuğu Mehmet Müezzinoğlu Sağlık Bakanımız. Baktığım zaman hamd ediyorum ki, Mezopotamya, Balkan, Anadolu çocukları birleşti, işte Türkiye'nin harmanı bu.

 

Kütbül Amare zaferini bilirsiniz. Orada Sünni, Arap, Türk, herkes aynı safta savaştı. Kanlarının son damlarına kadar şehit olacaklarını bile bile savaştılar. Sonradan yapılan Sykos-Picot' anlaşmasında Osmanlı Devletini, insanları nasıl parçalarız dediler. Bir tarafta İngiliz bir tarafta Fransız paylaşımı. Bütün bu anlaşmanın arkasında Anadolu'yu Mezopotamya'dan koparmak, Dicle'yi Fırat'ı koparmak vardı. Bu sıradan bir anlaşma değil, bu anlamda Haçlılar neyse Moğollar odur, Moğollar neyse sömürgeci emperyalizm odur. 100 yıl sonra bugün ya Kütb ül Amare kazanacak, ya da Sykos, Picot kazanacak.

Bu devlet herhangi bir etnik millet üzerine değil birleştirici bir millet üzeine kuruldu.

 

KİM BİZİ AYIRMAK İSTERSE...

 

Alparslan’ın ordusunda bir Kürt olmak ile Selahaddin Eyyübi’nin ordusunda bir Türk olmak arasında fark var mı?

Kim bizi ayıracaksa bilsin ki her birimiz Alparslan’ız, Selahaddin Eyyübi’yiz. Herbirimiz Fatih Paşa, İdris-i Bitlisi’yiz.

Türkiye Cumhuriyeti devleti sıradan bir devlet değildir. Bu devlet herhangi bir etnik millet üzerine değil, birleştirici bir millet üzerine kuruldu. Birleştirici ruhu hayata geçirmek için çalıştık, çalışacağız.

 

24 km bölünmüş yol vardı Mardin'de, 227 km bölünmüş yol yaptık.

 

 

Bizde ayrı ayrı özerk bölgeler yok, bizde bir vatan var, bir gelecek var, kader var. Vatan evladı Aziz Sancar'a da selam olsun. Molla Gorani'nin, Ceziri'nin, Fahreddin El Mardini'nin tevazuyla bugünkü takipçisi.

Bir Türkmen çocuğunu Kürtçe yakışmaz mı? Yakışır, hem de çok güzel yakışır.

Biz demokratik açılım yaparken bunu istismar eden terör örgütü bir çeki düzen verip, çocukları dağa çıkarmaktan, başkalarının piyonu olmaktan vazgeçip bizimle Anadolu'yu paylaşabilir. Herkes konuşsun, özgürce ifade etsin ama eller tetiğe gitmesin.

Bizimle konuşmak isteyenle konuşur, tartışmak isteyenlerle tartışırız, ama Moğollar gibi birliğimize kastedenlere karşı konuşacağımız tek dil milli irade dilidir.

 

 

12 Eylül nasıl tek tipçilik ve despotizmle hareket ettiyse terör örgütü de aynı anlaşıyla hareket etti. 

Mezopotamya halkları tektipçilikten çok çekti. 12 Eylül uygulamalarıyla teker teker mücadele ettik. OHAL’i, yasakları kaldırdık. TRT Şeş’i kurduk. Kürt Dili Enstitülerini kurduk. Biz dilleri yok saymaya değil, mübarek kılmaya geldik. Biz gönülden gönüşe konuşuruz.

 

Birleştirmek için çok şeyler yaptık, hizmet getirdik. 227 kilometre bölünmüş yol yaptık. İhracatı 8.8 milyar dolara çıkardık. Bizim için Rize’ye hizmet etmekle Mardin’e hizmet etmenin bir farkı yok. Bizde bir vatan, bir gelecek, bir kader var. 

 

Bu ülke parçalanırsa bilin ki Haçlıların, Moğolların, sömürgecilerin yapmak istediğini yaparlar. Ama bizi ayıramaz, parçalayamazlar.

 

Barış ve huzur içinde yaşamak istiyoruz. Hiç kimseden bir şey beklemeden demokratik açılımlar yaptık.

 

Ortadoğu'da bütün halklara seslenmek istiyorum. 2016 Mardin'in birleştirici ruhunun hayata geçtiği yıl olsun.

 

Güvenlik birimlerimize talimat verirken aklımızda tek düşünce vardı, son kaleyi korumak. Kim vatandaşımızın canını malını tehdit ederse ona karşı mücadele etmek.