Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, evinin kapılarını Hürriyet’e açtı. Eşi Faize Müezzinoğlu’nun da zaman zaman katıldığı sohbette Müezzinoğlu, milyonların beklediği düzenlemelerin son durumunu anlattı. Kamu personel reformunun bu yıl gündemde olmayacağını söyleyen Müezzinoğlu, 200 bin kişiyi ilgilendiren kamu toplu sözleşmelerinde ise yüzde 90 anlaşma sağlandığını açıkladı.

Toplu sözleşmeleri bayram öncesi tamamlamak istediklerini geldikleri noktada ise yüzde 90’lık bölümün tamamlandığını belirten Müezzinoğlu, anlaşmanın unsurları arasında düşük maaş alanlara iyileştirme yapılmasının da bulunacağını belirtti. Müezzinoğlu, "Bayramdan sonra inşallah bitireceğiz. Çok ufak tefek rötuşlar kaldı” diye konuştu.

İstihdam seferberliğinde özel sektörde 1 milyon çalışan hedefinin aşıldığını, kamudaki istihdamlarla birlikte 1.3 milyon seviyesinin geride bırakıldığını kaydeden Müezzinoğlu, bundan sonraki süreçte özel sektöre teşekkür kampanyası yapacaklarını belirtti. Müezzinoğlu, "Özel sektöre milyon kere teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı. Bazı teşvik şartlarının da esnetileceğini ifade eden Müezzinoğlu, "3 ay sigortasız olma şartını, gelen talepler doğrultusunda 10 veya 15 güne indirmek için çalışıyoruz” dedi.

İSTİHDAM KURSU ÖNEMLİ

Artık kadınlar, gençler ve engelliler için çalışılacağını söyleyen Müezzinoğlu, bu alanda getirilecek düzenlemelerin detaylarını açıkladı. 1.1 milyon genç işsizin büyük bir kısmının eğitimli olduğunu söyleyen Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"Bu gençlerin nitelikli eleman olmaları için, eğitim ve sertifika programları başlatacağız. Enerji, bilişim, sağlık gibi alanları stratejik alan olarak belirledik. Buralarda üniversiteler ve mesleki yeterlilik kurumu eğitimler verecek. Biz de, o dönemde maaş gibi desteklemeler yapacağız. Bu alanlarda girişimci çıkması için destek olacağız. Engelli vatandaşlarımızın da kendi yaşadıkları alanda, mahallede istihdama katılmaları durumunda; küçük esnafın yüklerini bölüşmeye hazırlanıyoruz.”

Yeni stratejinin bir uzantısı olarak esnek ve uzaktan çalışmanın tekrar gündeme geleceğini ifade eden Müezzinoğlu, 3-4 maddelik bir yasa paketi çalıştıklarını da açıkladı. Bu alandaki uygulama zorluklarını ortadan kaldıracaklarını ifade eden Müezzinoğlu, "Esnek çalışma alanında güçlü adımlar atmazsak, istihdamı geniş alanlara yaymakta zorlanırız. Bir de artık hayat çok dinamik. Öyle meslekler var ki, 24 saati çok dinamik. Veya belli mevsimleri çok yoğun olan sektörler var. Esnek çalışma, özellikle genç istihdamına çok katkı sağlayacak” dedi.

Kamu çalışanlarının beklediği kamu personel reformunun ise kısa vadede olmayacağını söyleyen Müezzinoğlu, "Çalıştaylar yapıyoruz. Bu çalıştaylar 2018’in sonuna kadar sürecek. Ondan önce gündemimizde yok” ifadelerini kullandı.

Batı Trakya göçmeni olan Müezzinoğlu, doğduğu topraklara gittiği zaman yaşadığı duyguları da anlattı. 1983 yılından 2001 yılına kadar Yunanistan’ın kendisine vize vermediğini söyleyen Müezzinoğlu, "Sonrasında ise, doğduğum topraklara, anavatanımın başbakanıyla gittim. Karmakarışık duygular hissediyorsun. Avazın çıktığı kadar ağlamak veya mutluluktan çok gülmek... Bütün zıt duyguları bir arada yaşıyorsun. Müthiş bir mutluluk, ama bir yandan müthiş bir burukluk” diye konuştu.

Nasıl dinlendiğini de anlatan Müezzinoğlu, 7-8 yaşından bu yana okul, tütün tarlası, bakkal dükkanı derken cumartesi-pazar bile çalıştığını belirtti. Avcılar’ın ilk dahiliye uzmanı olduğunu ve her daim çalıştığını belirten Müezzinoğlu, "İnsanın sıkıntısını çözmek beni mutlu ediyor ve besliyor. Siyaset de öyle bir şey. Onun için fiziki yorgunluktan çok gönül yorgunlukları oluyor. Zaman planlaması yaparım, aile düzenini bozmadan siyaset yapmaya çalışırım” dedi. Eşi Faize Müezzinoğlu kurdukları düzeni "Akşam 8’e kadar Mehmet Bey serbest. 8’den sonra mesai bitiyor. O saatten sonraki programlara birlikte gidiyoruz” diyerek anlattı.

Bakan Müezzinoğlu evde nasıl vakit geçirdiğini de, "‘Hadi hanım yürüyüşe çıkalım’ derim. Yüzde 50 uyar, yüzde 50 fire verir. O zaman yüzerim. Gece 11 haberlerini izlerim. Kitap okurum. Senede 4-5 kez sinemaya gideriz” sözleriyle anlattı. Müezzinoğlu’nun hayatında torunları Yusuf Selim, Berrin Zeynep, Ahmet Tarık ve Meryem Ece’nin özel bir yeri var. Koyu bir Beşiktaşlı olan Müezzinoğlu, önemli maçlara da torunlarıyla gidiyor. Beşiktaş’ın gidişatını beğenen Müezzinoğlu, "Biz AK Parti dönemlerinde başarıyı istikrara ve güvene borçluyuz. Beşiktaş da bunu yakaladı. Bir yönetim sahip çıkıyor ve iyi bir ekip kuruyorsa, başarı geliyor. Kişiler değil, sistem öne çıkıyor. Siyasette de ekipçilik yapan kaybeder, ekip ruhu yapan kazanır” dedi.

Bakan Müezzinoğlu siyasete nasıl girdiğinin hikayesini de anlattı. 1992 yılında Avcılar’ın yeni ilçe olduğu dönemde, ilçede çok sevilen bir doktor olduğunu belirten Müezzinoğlu şöyle devam etti:

"ANAP’tan, DYP’den, DSP’den teklif geldi ama kabul etmedim. Bu arada Tayyip Bey’le imam hatipten arkadaşız ama iletişimimiz kopmuş. Bir gün dediler ki, ‘İlçe teşkilatının açılışına Erbakan hoca gelecek, akşam da sizi ziyaret edeceğiz.’ Akşam geldiler. Erbakan Hoca erken ayrıldı. Tayyip bey girişte beni hatırladı. Bu arada söz dönüp dolaşıp ‘Avcılar’dan kim aday olacak’a geldi. Tayyip Bey’in beraberindekiler ‘Mehmet Bey’ dediler. Bana ‘Doktor bu iş bitmiş’ dedi, ben de siyaset istemediğimi söyledim. Bunun üzerine tek bir cümle söyledi, ‘Biz bir arkadaşa görev tevdi edersek ve o kabul etmezse ve bir oy eksik kalırsa, o vebal onundur.’ Bunu söyledi ve konuyu kapattı. İşte o bir oy eksik kalmasın diye, ertesi gün siyasete girdim. Siyasetin S’si mi, doktorluğun d’si mi desen hiç düşünmem doktorluk derim. Ama siyaset de 25 yıl oldu.”

SMA tip 1 için ilaçların SGK tarafından ödenmesi kararı aldıklarını anımsatan Müezzinoğlu, burada kriterin bilim insanlarının verdiği raporlar olduğunu belirtti. Anne babaların taleplerini dinlediklerini ve hiçbir anne-babayı üzmek istemediklerini ifade eden Müezzinoğlu, "Tedavinin anlamlı bir faydası olup olmadığına bakıyoruz. Anne-baba duygusal olarak haklıdır. Ama doğru kararlar vermek zorundayız. Bu nedenle bilim dünyasının tespitleri doğrultusunda ilerliyoruz” dedi.

İstanbul, Edirne ve Bursa’da siyaset yaptığını kaydeden Müezzinoğlu, "İstanbul onur verici. Edirne’nin farklı bir duygusal boyutu var, hala mahsun bir şehir olarak görürüm. Güçlü bir sahibi yok Edirne’nin. Üzeri küllenmiş ama küllerinden yeniden doğabilecek bir şehir. Bursa ise, Osmanlı’nın doğduğu yer. Bir de şu var, Bursalılar benim Bursa’yı benimsediğimden, daha çok beni benimsediler beni. Müezzinoğlu’nu sevdiler ve sahiplendiler” diye konuştu.