Korku filmi gibi hayat!..
İzmirli M.S. uğruna üniversite eğitimini bıraktığı S.T. tarafından evliliğinin 40'ıncı gününde terk edildi. Babasının baskısıyla çalıştığı birahaneden kurtaracağını söyleyip kandıran A.B. ve 4 arkadaşının, 12 gün boyunca tecavüzüne uğradı. Tecavüz sonrası hamile kalıp dünyaya getirdiği 3.5 yaşındaki kızı B.T.'ye ileri derecede epilepsi (sara) hastalığı teşhisi konuldu. Kendisi mide kanserine yakalandı.
M.S. 18 yaşındayken Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni kazandı.
Ancak daha birinci sınıftayken tanışıp aşık olduğu, kendisinden 8 yaş
büyük S.T. ile evlenmek uğruna eğitimini yarım bıraktı. S.T. ile evlenen
M.S.’nin bu mutluluğu, sadece 40 gün sürdü. Çünkü düğünde takılan
takıları da yanına alan eşi S.T. ortadan kayboldu. M., bir süre sonra
S.T.’nin başka bir kadınla yaşadığını öğrendi.
BABASINA SIĞINDI, O DA BİRAHANEYE VERDİ
Yaşadığı
şok sonrasında M.S., annesinden boşanıp ayrı yaşayan babası M.K.’nin
yanına sığındı. Yaklaşık bir yıl yanında yaşadığı babasının birahanede
çalışması yönündeki baskısı üzerine M.S. kadın sığınma evine yerleşmek
zorunda kaldı. Ancak bu sırada ortaya çıkan eşi S.T.’nin, babasıyla
birlikte kendisi için yaptıkları plandan habersiz olarak barışma
isteğini kabul edip sığınma evinden ayrıldı. S.T. M. S.’yi sığınma
evinden çıkartıp aynı gün babasının evine bıraktıktan sonra bir kez daha
ortadan kayboldu.
M.S., babasının karşılığında para aldığı
Salihli’deki bir birahanede çalışmak zorunda kaldı. Birahanede garsonluk
yapan M.S., erkek müşterilerin masalarına oturarak onlarla birlikte
içmeye zorlandı.
12 GÜN SÜREN TECAVÜZ İŞKENCESİ
Birahanedeki
kötü koşullardan rahatsız olan ve sürekli ağlayan M.S.’e yakınlık
gösteren müşterilerden A.B., kendisini bu hayattan kurtarabileceği
vaadinde bulunup kandırdı. İnandığı A.B.’nin evine giden M.S. önce onun,
ardından da 4 arkadaşının 12 gün boyunca işkencelerine ve tecavüzüne
uğradı, sonra da aynı birahaneye bırakıldı.
M.S., bir süre sonra bu kez kendi imkanlarıyla birahaneden kaçtı.
İki
ay saklandıktan sonra hamile olduğunu öğrenen M.S., bu arada eşi
S.T.’den boşandı. Hemen ardından da doğum yaptı. Kızı B., boşanmanın
üzerinden 9 ay geçmediği için babası S.T.’nin nüfusuna kaydedildi.
M.S.
bu arada kendisine tecavüz edip işkenceyi yapanlardan hesap sormak için
hukuk mücadelesi başlattı. Mahkemede tecavüzcülerden birisinin DNA
testiyle kızının babası olduğunun belirlenmesine rağmen, M.S. ile
’rızasıyla’ birlikte olduklarını söylemeleri üzerine sanıkların hepsi
beraat kararı verdi. M.S.’nin itirazı üzerine Yargıtay’a gönderilen
dosya henüz dönmedi.
KIZI EPİLEPSİ, KENDİSİ KANSER OLDU
Yaşadığı acılara rağmen kızıyla kendisine iki kişilik bir hayat kuran M.S., bir reklam
ajansında çalışmaya başladı. M.S. bu sırada ikinci evliliğini yaptıysa
da yürütemedi ve ayrı yaşamaya başladı. Boşanma davası sürerken, bu kez
kabul gibi geçen 5 yılda yaşadıklarının da etkisiyle mide kanserine
yakalandı. Hem kendisi hem kızı için sıkı sıkıya yaşama tutunan M.S.,
iki ay önce de ameliyat oldu.
Kanserle mücadelesinde sağlık
durumu iyiye giden, ancak 5 yıllık bir süreyle hastalığın seyri takibe
alınan M.S.’yi yıkan olay ise 1.5 ay önce yaşandı. Evde bayılan kızını
doktora götürdüğünde, testler sonrasında epilepsi (sara) hastası
olduğunu öğrenince şoke oldu. İleri derecede epilepsi teşhisi konulan
kızının yanından da bir an olsun ayrılamaz oldu.
KIZI, İLK EŞİNİN NÜFUSUNA KAYITLI
Kızının
tedavisi için artık ajanstaki işinde çalışamayan M.S., yardım alabilmek
için kaymakamlığa başvurdu. Ancak Kaymakamlık, 3.5 yaşındaki B.T.’nin
ilk eşi S.T.’nin nüfusuna kayıtlı olduğu, onun da sigortalı bir işte
çalıştığı gerekçesiyle yardım yapılamayacağı yanıtını verdi.
Yaşadıklarına isyan eden M.S. şunları anlattı:
"Ben babamın ve
ilk eşimin kurbanı oldum. Babam beni birahaneye sattı. Kurtulmak
istediğim sırada tecavüze uğradım. Bu acıları yaşadım ama bana en acı
veren olay, kızımın hastalığı oldu. Ben onun için mücadele ediyorum, ama
kızımın velayeti babasının üzerine olduğu için bana yardım yapılmıyor.
Ne yapacağımı şaşırdım. İlk eşimi de arıyorum ama bulamıyorum. Benim
kızım ondan değil, sadece kanuni olarak onun üzerine kaydettirmek
zorunda kaldık. Mahkeme de bu gerçeği biliyor ama yine de velayeti ona
verdi."
"KIZIM İÇİN YAŞAYACAĞIM"
Eşinin
bulunmasını ve kızının velayetinin kendisine verilmesini de isteyen
M.S., kızı B.T. için yaşayacağını söyledi. M.S. yetkililere de şöyle
seslendi:
"Ben de kanser hastasıyım ama bunun önemi yok. İkinci
eşim de, tecavüze uğradığımı ve kızımın böyle dünyaya geldiğini ondan
sakladığım için boşanma davası açtı. Bu acıları unuttum, kızım için
ayakta durmaya çalışıyorum. Çünkü günde iki üç kez kriz geçiriyor. Ben
onun yanında olmak zorundayım, çalışamıyorum. Bize yardım etsinler.
Devlet bize sahip çıksın."
M.S. üniversite eğitimine kaldığı yerden devam etmenin de en büyük isteklerinden birisi olduğunu dile getirdi.
Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
- İsrail: Gazze'nin tamamını Beyt Hanun gibi yapacağız
- Nolan'dan meşhur filmiyle ilgili şaşırtan itiraf
- Pakistan'ın sınır dışı edeceği Afgan mülteciler korkuyor
- Ölen hastayı ailesine sağmış gibi gösterdiler
- "Cehennemin kapıları açılmış gibiydi"
- Stephen King'den yeni korku filmi: "Zekice ve cüretkar"
- Mattel'in Barbie filminden kazandığı para belli oldu
- Gabon'daki darbe, Kamerun ve Ruanda'yı korkuttu
- Adam Sandler, yeni filmiyle kariyer rekorunu kırdı
- İngiltere'nin en korkunç seri çocuk katili nasıl soruşturuldu?