Medical Daily’nin verdiği habere göre bu sonuçlar, kumar bağımlığının doğası hakkındaki bilgileri tamamlayabilir. Araştırmacılar, bağımlılık köklerinin beyindeki opioid reseptörlerinin çalışma alanında yatabileceğini düşünüyor. Bu reseptörler, insanın duygularından, motivasyonundan, kendini kontrol etme yeteneğinden ve acı ile strese karşı tepkiden sorumlu.

Bilim adamları, pozitron-emisyon tomografi sayesinde, 14 kumar bağımlısı ile 15 sağlıklı kişinin beyinlerini inceledi. Başlangıçta iki grup arasında hiçbir fark tespit edilmemişti.

Ardından her bir deneğe, beyindeki opioid reseptörleriyle etkileşime giren ve coşku hissine yol açan endorfin üretimini teşvik eden amfetamin hapı verildi. Bunun üzerine kumar bağımlılarda organizmanın daha az miktarda endorfin salgıladığı ortaya çıktı.

Araştırma ayrıca kumar bağımlılarının hissettiği coşkunun normal insanlara göre daha zayıf olduğunu ortaya koydu. Uzmanların görüşüne göre bu durum, kumara yönelik patolojik eğilimini belirlemekte.

Kumar oyunları, dünyanın birçok ülkesinde çok popüler ve bağımlılığı büyük bir sosyal sorun oluşturuyor. Büyük Britanya’da 2007 yılında yapılan bir araştırmaya göre ülke nüfusunun yüzde 0,6’sının kumar bağımlısı olduğunu ortaya koydu. Bu rakamın ABD’de ise yaklaşık yüzde 3 olduğu kaydedildi.

Patolojik kumar bağımlılığı, sadece bağımlıya değil, ailesine de zarar veriyor. Kumarcıların çocukları sıkça aile şiddeti ve ruh sağlığı sorunlarından muzdarip oluyor.