"Avrupa’nın Enerji Güvenliğini Koruma Maddesi” başlıklı karar komisyondan 20’ye karşı 2 oyla geçti. Söz konusu tasarının Başkan Trump’ın onayına gitmeden önce Temsilciler Meclisi ve Senato’dan da geçmesi gerekiyor.

Trump yönetimi Rusya’dan Almanya’ya uzanan bu boru hattına karşı olduğunu daha önce de defalarca dile getirmişti.

Kuzey Akım 1 boru hattıyla birlikte Rusya’dan Almanya’ya doğal gaz taşıyacak olan hat böylece Rusya’nın Avrupa’ya doğal gaz satışını da iki katına çıkartmış olacak.

Kuzey Akım 2 boru hattına karşı yaptırım uygulanması hem demokrat hem de cumhuriyetçilerin destek verdiği bir konu. Proje yaklaşık 11 milyar dolarlık bir bütçeye sahip ve 1300 km uzunluğunda olacak. Bir önceki Başkan Barack Obama da bu projeye karşı olduğunu dile getirmişti. Kuzey Akım 1 boru hattına da dönemin Amerika Başkanı George W. Bush karşı çıkmıştı.

Kuzey Akım 2 boru hattı inşaatı yüksek oranda tamamlanmış durumda. Boru hattı Rus Gazprom, Shell, OMV, Engie, Uniper ve BASF Wintershall tarafından finanse ediliyor.

Amerika yönetimi 2001 yılından bu yana Almanya’ya Amerika’dan sıvılaştırılmış doğal gaz alması konusunda baskı yapıyor. Amerika buna gerekçe olarak Avrupa’nın enerji konusunda Rusya’ya bağlanmaması gerekliliğini öne sürüyor.

Kuzey Akım 2 boru hattına en çok karşı çıkan ülkelerden olan Polonya ve Letonya, Amerika’nın sıvılaştırılmış doğal gazla pazar girmesine destek olmak adına LNG terminalleri inşa ettiler. Diğer eski Sovyetler Birliği üyesi ülkeler Ukrayna, Litvanya ve Estonya da söz konusu boru hattının inşaasının sadece Avrupa’nın enerji güvenliğini riske etmeyeceğini aynı zamanda Kırım’ı ilhak eden Rusya’yı ödüllendirmek anlamına geleceğini dile getiriyorlar.

Kuzey Akım ve Rus boru hatlarına yaptırım tasarısının mimarı Senatör Ted Cruz

Senatör Ted Cruz da yaptığı açıklamada "Rusya’nın enerjiyi silah gibi kullandığı bir geçmişi var” dedi. Ted Cruz söz konusu yaptırım tasarısının da mimarlarından biri ve Rusya’nın Almanya’yla enerji bağının Ruslara ciddi bir güç sağlayacağını dile getiriyor.

Öte yandan Moskova ve Kiev arasında Ukrayna üzerinden diğer Avrupa ülkelerine ulaşan doğal gazın geçiş ücretleri konusunda da ciddi sorunlar var. 2009 yılında iki ülke arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle kışın ortasında Batı Avrupa ülkeleri doğal gaz sıkıntıları yaşamıştı.

David Koranyi gibi Birleşmiş Milletler enerji uzmanları 2009 yılındaki bu deneyimden çok şey öğrenildiğini dile getiriyor.

Amerika’nın Sesi Ukrayna Servisi’ne açıklamalarda bulunan Koranyi, "Çok net olarak 2009 yılındaki krize Avrupa’nın nasıl tepki verdiğini ve pek çok Orta Avrupa ülkesinin nasıl hazırlıksız yakalandığını hatırlıyorum. Ancak şu anki duruma baktığımda bazı düzenlemeler yapıldığını görüyorum. Örneğin benim ülkem Macaristan, tüm depolama alanlarını neredeyse tamamen doldurmuş durumda. Eylül itibariyle tüm depolama alanları dolmuş olacak ve bu da tüm kışı idare edecek gaz depolanmış olacak demek” dedi.

Amerika Dışişleri Bakanlığı’ndan Avrupa Enerji Diplomasisi Direktörü Colin Cleary, Kuzey Akım 2 boru hattının Rusya’nın Avrupa’ya gaz tedariğinde Ukrayna’ya olan bağlılığını ortadan kaldıracağı uyarısında bulunuyor.

Colin Cleary konuya ilişkin olarak Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada da "Bu tamamen siyasi bir durum. Geçiş ülkesinin topraklarının bir kısmını ilhak etmiş bir Rusya var. Bu normal bir ticari durum değil. Asıl soruysa şu; Neden Avrupa bunun olmasına izin veriyor?” diye konuştu.

Amerika’nın Kuzey Akım 2 boru hattı konusundaki yaptırım uygulamaları aralarında Türk Akım’ın olduğu diğer boru hatlarını da etkileyebilir.

Cruz’un önerdiği yaptırımlar denizin 30 metre ve daha derinden geçen boru hatlarını hedef alıyor ki bu Türk Akım’ın da yaptırım kapsamına girebileceği anlamına geliyor.

Dış lişkiler Komisyonu’nda Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul ve Demokrat Tom Udall, tasarıya karşı oy verdiler. İki senatör tasarının Amerika’nın müttefiklerine zarar vereceğini ve binlerce Amerikalı çalışanı bulunan uluslararası şirketleri de zarara uğratacağını dile getirdiler.

Senatör Bob Menendez de tasarıyı desteklediğini ancak Amerika’nın Almanya’yla ilişkilerini güçlendirmesinin önemli olduğunu dile getirdi.

Avrupa’nın en büyük gaz tüketicisi ülkesi durumundaki Almanya, bu ihtiyacının yarısını Rusya’dan karşılıyor. Bu da toplam enerji ihtiyacının yüzde 20’sine denk geliyor. Uluslararası Enerji Birliği, Almanya’nın gaz ihtiyacının önümüzdeki 5 yılda yüzde 1 daha artacağını tahmin ettiğini açıkladı. Bunda Almanya’nın 2022’ye kadar kademeli olarak nükleer santrallerini kapatma kararının da etkisi söz konusu.

Geçen hafta Helsinki Komisyonu’nun toplantısına katılan uzmanlar Ukrayna ve Rusya arasındaki transit geçiş anlaşmasının 1 ocak 2020’de sona ereceğini hatırlatarak bunun Avrupa açısından bir enerji krizine neden olabileceği uyarısında bulundular. Bu durum Rusya’nın Kuzey Akım 2’nin devreye alınması konusunda baskı yapma gücünü arttıracaktır yorumlarını yaptılar.

Gaz tedariği konusunda Avrupa Birliği, Ukrayna ve Rusya Eylül ayında masaya oturacaklar.