İşte Muharrem İnce'nin açıklamalarından satırbaşları;

"Davalarınız var. Altı davayı verdiniz avukata Altısını da kaybetti. Yedinci davayı verir misiniz o avukata? 

Türkiye’nin CHP’ye ihtiyacı var. CHP’nin de büyük bir değişime ihtiyacı var. Yenilenmeye ihtiyacı var. 

Bu muhalefet AKP iktidarını değiştiremiyor. O zaman yapılacak bir iş var. Muhalefeti değiştirmek..

Vakti gelmiştir bu topraklarda ciddiyet ilan etmeliyiz. Ülke elden gidiyor, Cumhuriyet elden gidiyor. 

Muharrem İnce’nin genel başkan olma sevdası değildir bu.

Önümüzde büyük belalar var. Bu yönetim bu belaları atlatamaz diyorum.

Söz vicdanların olmalıdır, sokağın olmalıdır. Bu karanlık ortamda tek umut adresi vardır. O da CHP’dir.

Bu yenilenme iki türlü sağlanır: 

- Bir normal süreçteki olağan kurultayda,

- Olağanüstü kurultayda.

1 Kasım’da seçim var. Seçimden 15 gün önce Hakkari’de il kongresi yapılıyor. Oyumuz yüzde bir. 

Hangi telaş seçimden 15 gün önce il kongresine taşıyorsunuz partiyi. 

Seçime 21 gün kala Karaman’da neden il kongresi yapıyorsunuz? Bu telaş niye?

Delege seçimi yapılmıyor partide. Anahtar teslim paket delege yazılıyor.

Bu delegeler mevcut kurultay delegeleri sayın genel başkanımızı seçmişlerdir. 

Ne oldu da kendinizi seçilen delegelerden korkar hale geldiniz. 

Ben yeni seçilen delegelere de güveniyorum. Ama bu telaş neden?"

Kendinizi seçen delegelere neden güvenmiyorsunuz?

Orada oturabilirsiniz ama işe yaramaz. Türkiye’nin sorunlarını çözemezsiniz. Sadece istikşafi yaparsınız. Derdimiz istikşafi değil.

Olağanüstü koşullardan başarılı çıkan bir CHP istiyoruz. Bizim kaybımız ülke. Bazılarının kaybı koltuk olabilir.

Bu ülkede Atatürkçüler kendini yenilmiş hissediyor.

Ankara’da bomba patlıyor, hükümet üstüne alınmıyor. Hükümete benzeyen bir CHP anlayışı olamaz. Ortada başarısızlık varsa çıkıp kendisini seçenlere hesabını verecek. Sizi bu delegeler seçti, toplayın olağanüstü kurultayı gelin hesabınızı verin.

Amasız bir CHP istiyoruz. Ama yok. Tavır koyacak bir CHP istiyoruz. PKK terör örgütüdür nokta. Aması falan yok. Laikliği savunamaz olduk bugün. Amasız bir laiklik savunması…

Yunanistan’da PASOK’a bakın geleceğimizi görün. PASOK’un haline düşmek istemiyorsak bugünden önlem almalıyız. Türkiye ayrışıyor. Golü atan futbolcunun nesebini sorgulayan bir ülke olabilir mi? Bir ülkenin ortasında Kırşehir’de kitabevi yakılıyorsa ve CHP hala umut olamıyorsa ortada ciddi bir sorun var demektir. Herkesi ciddi olmaya davet ediyorum. Bir an önce CHP’nin olağanüstü kurultayının toplanmasının doğru olacağını düşünüyorum. Sorumlular hesap versin. Olağan kurultayımızı da bir haftaya yayalım.

CHP kurultaylarında aday olunmaz, aday gösterilir. 

Gerekli imza sayısını bulan kişi aday olur. İddia sahibi bir adayım. 

Ben adayım diye bir şey yoktur CHP’nin tüzüğünde. 

Delege arkadaşlarım bana bu şansı verirlerse... 

Benden başka adı geçen arkadaşlar var. 

Onlara da haksızlık etmek istemem. 

Onlara da başarılar dilerim.

Doğrusu şudur imzaya gerek olmamasıdır. 

Doğrusu olağanüstü kurultayın toplanmasıdır. 

Yenilik lazım partiye... Biz şu kadar imza toplarız yarışı içinde değiliz.

Sayın Genel Başkan ‘Madem isteğiniz var topluyorum kurultayı’ derse imza toplamaktan vazgeçeriz.

Dediğimiz genel başkanı hırpalamak değil çözüm üretmek.

Partinin baraja takıldığı gece sabaha kadar ağlayan il başkanıyım. Sizce ben bu partiden gider miyim? Ben misafir değilim ki gideyim. Yaşamımın bir parçası...

Bugün İstanbul’un bir ilçesinde bir belediye başkanı masa başında delege yazıyor. Hiç sandık koymadan oturuyorlar delege yazıyorlar. Böyle bir yapıdan başarı çıkmaz. Bu mevcut delegeler genel başkanı iki kez seçmiş bana daha az oy vermişler. Ben güveniyorum.