radyobir
radyobir

Prematüre bebeklerin gelişiminde ebeveynlerin rolü

Türkiye'de doğan her 10 bebekten 1'i prematüre olarak dünyaya geliyor. Gelişimlerini tamamlayamadan dünyaya gelen bu minik bebekler yaşam mücadelesi verirken, en büyük destekçileri olan ebeveynleri de psikolojik olarak zorlu süreçlerden geçiyor. 17 Kasım Dünya Prematüre Günü öncesinde prematüre ebeveynlerinin yaşadıklarına dikkat çeken Prima Uzman Kurulu Üyesi Uzman Psikolog Yeşim Çaylaklı, mutlu annelerin mutlu bebekleri olacağından yola çıkarak prematüre ebeveynlere önemli tavsiyelerde bulunuyor.

12 Kasım 2018 11:04 | Kategori: Sağlık

Anne babalar, bebekleri olacakları haberini aldıkları andan itibaren bebekleriyle ilgili hayaller kurmaya ve çeşitli beklentiler içine girmeye başlar. Her hamilelik benzer şekillerde başlasa da süreç içinde farklılıklar yaşanması kaçınılmazdır. Ancak bazı durumlarda doğum, beklenen süreden erken olabilir ve çoğu zaman hazırlıksız yakalanılan bu durum karşısında anne babaların verdiği tepkiler de çeşitlilik gösterebilir. Prematüre bebek sahibi olan anne babaların içinden geçtikleri zorlu süreçte yaşadıkları bazı duygular ve düşünceler ise benzerdir. Bu duygular arasında en çok yaşananların; kaybetme korkusu, bebeğiyle sağlıklı bağ kurmaya dair endişe, suçluluk hissi, hayal kırıklığı, yetersizlik ve bebeğinin sağlık problemleri yaşayacağına yönelik endişeler olduğunu söyleyen Prima Uzman Kurulu Üyesi Uzman Psikolog Yeşim Çaylaklı, bu olumsuz duygu ve düşüncelere karşı çok önemli tavsiyelerde bulunuyor.

Yaşadığınız duygu ve endişeleri içinize atmayın

Prematüre bebeğin doğumdan sonraki hayata tutunma sürecinde, annelerin fiziksel ve duygusal olarak çok fazla desteğe ihtiyacı oluyor. Araştırmalara göre, prematüre bebek sahibi olan annelerin doğum sonrası depresyona yakalanma olasılıklarının 5 kat daha fazla olabildiğine dikkat çeken Uzman Psikolog Çaylaklı, prematüre annelerin kendileriyle benzer deneyimler yaşayan annelerle bir araya gelmelerinin, yaşadıkları duyguları dışa vurmalarının ve ifade etmelerinin çok önemli olduğunu belirtiyor. Bu mümkün değilse annelere psikolojik destek almalarını öneren Çaylaklı, şunları söylüyor, "Yaşanılan duygular anlamlandırılamadığında ve endişeler paylaşılamadığında, bu durumun, ebeveynlerin bebekleriyle olan ilişkisine ve duygusal bağına olumsuz yansımaları olacağını tahmin etmemiz zor değildir. Bazı durumlarda ise anne babalar, farkında olmadan, aşırı korumacı bir tutum sergileyerek bebeklerinin hazır olduğu bir sonraki gelişim aşamasına geçmesinin önünde bir engel oluşturabilirler.

Bebeğin en önemli ihtiyacı tanıdık bir ses, koku ve ten teması

Prematüre bebeklerin sağlıklı gelişimi için hastanelerde uygun şartların ve bakımın sağlanması hayati önem taşıyor. Ancak bebeğin fiziksel ihtiyaçları yanında duygusal ihtiyaçlarının olduğunu da unutmamak ve hastane sürecinde bu konuya da hassasiyet göstermek gerekiyor. Yoğun bakım üniteleri her ne kadar son teknolojiyi kullanıyor olsalar da bebeğin hayatta kalma şansının duygusal faktörlere de bağlı olduğunu söyleyen Çaylaklı, dünyaya gözünü açan bir bebeğin birincil ihtiyacının tanıdık olan bir şeyi aramak olduğuna dikkat çekiyor. Uzman Psikolog Çaylaklı’nın önerileri ise şöyle;

Bebeğin güvende hissetmesini sağlayan en önemli yollardan biri ten tene temastır. Kanguru bakımı konusunda yürütülen araştırmalar; ten tene temasının bebeğin daha rahat nefes alabilmesine ve daha iyi uyumasına katkı sağladığını göstermektir.

Ten teması sadece anne ile değil baba ile de yapılmalıdır.

Anne babanın kokusunu hissetme, anne baba sesinden bir masal dinletilmesi veya anne baba resimlerinin kuvöze yapıştırılması, bebeğin ihtiyacı olan ve hayata tutunmasını sağlayan duygusal işaretlere birer örnek olabilir.

Her anne ve baba, bebeğiyle özgün bir bağ kurar. Herhangi bir nedenle bu bağ kesintiye uğrasa dahi yeniden toparlanabilir. Bu nedenle hastanede geçirilen ve ayrı kalınan sürecin telafi edilme yollarının araştırılması gerekir.

Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI