BM 74. Genel Kurul görüşmelerine katılmak üzere New York'a hareketinden önce Tahran Mehrabad Havalimanı'nda bir basın toplantısı düzenleyen Ruhani, gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

BM görüşmeleri kapsamında Basra Körfezi'nde toplu iş birliği ve güvenlikle ilgili bir plan sunacaklarını belirten Ruhani, planın ana hedefinin güvenlik olmasına rağmen ekonomik ve diğer konuları da içereceğini aktardı. 

Hazırladıkları plana tüm bölge ülkelerinin katılmasını istediklerini dile getiren Ruhani, şunları kaydetti:

"Açıklayacağımız planın adı Hürmüz Barış Girişimi. Bölgenin güvenliğini sağlamak için Basra Körfezi ve Hürmüz Boğazı etrafındaki tüm ülkeler buna davet edilecek. Henüz açıklanmadığı için tepkiler de belli değil. ABD'liler ilk tepki olarak planın ne olduğunu görmek ve boyutlarını incelemek istediklerini söylediler. İran, bu plan ile tüm dünyaya bölgede uzun süreli kalıcı bir barış istediğini ilan edecek."

Dışarıdan gelenlerin hiçbir zaman bölgeye güvenlik ve barış getiremeyeceğini savunan Ruhani, Suudi Arabistan'ın milli petrol şirketi Aramco'ya düzenlenen saldırıyla ilgi ülkesini hedef alan suçlamaların ABD'nin bölgede başka bir hedefin peşinde olduğunu gösterdiğini ileri sürdü.

Aramco saldırısının ABD, İsrail, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Yemen'deki müdahalelerinin bir sonucu olduğunu ve bu ülkeye saldırı olmaması durumunda Yemen'den de cevap verilmeyeceğini dile getiren Ruhani, şu ifadeleri kullandı:

"Bir haftada telafi edilebilecek zararın, bir ayda telafi edilemeyeceği şeklinde propaganda yapıyorlar. Bunun nedeni de ABD'nin bölgeyi tamamen ele geçirmek istemesi. Şimdi hava savunma sistemini getirmek istediklerini söylüyorlar. ABD, Suudi Arabistan'ın doğusundaki petrolü tamamen ele geçirmek istiyor. Elbette bu kavga bizimle ilgili değil. ABD'nin Çin ve diğerleriyle olan kavgasıdır ve (ABD ile müttefikleri)bu fırsatı kötüye kullanıyorlar."

Ruhani, Suudi Arabistan ile ABD arasında imzalanan milyarlarca dolarlık hava savunma sistemi anlaşmasının Washington'un başka hedefleri için yapıldığını belirterek, "çıkarılan tüm bu gürültünün de ABD'nin bölgede daha fazla var olabilmesi için için bir bahane olduğunu" savundu.

ABD'nin, İran heyetlerinin BM'ye çok fazla gidip-gelmelerini, röportaj vermelerini ve farklı platformlarda yer almalarını istemediğini hissettiklerini aktaran Ruhani, şöyle konuştu.

"Ya kendilerine acı geldiği için hakkın dile getirilmesinden korkuyorlar ya da Amerikan kamuoyunun etkilenmesini istemiyorlar. BM'ye katılmamızı istemiyorlarsa, bizim bu konuda ısrar etmemiz gerekiyor. Eğer onlar çok isteseydi önemli değildi ancak gitmemizden yana değillerse BM'ye muhtelif düzeylerde katılım göstermemiz zaruri hale gelir."

Ruhani, basın toplantısının ardından düzenlenen resmi törenle Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri tarafından New York'a uğurlandı.