Moskova'daki Ekho Moskvy radyo istasyonuna konuşan Jirnov, Taleban'ın şimdiye kadarki davranışlarından etkilendiğini ve yaklaşımlarını "iyi, olumlu ve sistematik" olarak nitelendirdi.

Jirnov, "Durum huzurlu ve iyi, şehirde her şey sakinleşti. Kabil'de şu anda Taleban yönetimindeki durum Eşref Gani yönetiminden daha iyi" dedi. Konumu bilinmeyen Cumhurbaşkanı Gaani, kan dökülmesini önlemek istediğini söyleyerek Pazar günü ülkeden kaçmıştı.

Jirnov, "Rejim dün kağıttan bir ev gibi düştü. Bir düzensizlik hissi, bir güç boşluğu vardı ve yağmacılar sokağa çıktı" dedi.

Rus büyükelçi, başlangıçta silahsız Taleban mensuplarının başkente girdiğini, hükümet ve ABD güçlerinden silahlarını teslim etmelerini istediğini söyledi. Jirnov, silahlı Taleban birliklerinin Gani kaçtıktan ve sokağa çıkma yasağı uygulandıktan sonra Kabil’e girdiğini kaydetti.

Jirnov, Taleban'ın 100'den fazla personeli bulunan Rusya Büyükelçiliği'nin güvenlik hattını kontrol altına aldığını ve Salı günü grupla ayrıntılı güvenlik görüşmeleri yapacağını açıkladı.

Dmitry Jirnov, Taleban'ın, daha önceki anlaşmalara uygun olarak, Rus diplomatları koruma sözü verdiğini, Batılılar’ın korkularınınsa şu ana kadar gerçekleşmediğini söyledi.

Rus büyükelçi, kız çocuklarının da gittikleri dahil Kabil'deki tüm okulların, yeniden eğitime başladığını söyledi.

Rusya'nın İngiltere büyükelçiliği ise, Washington'un Afganistan’dan çıkışının ABD’nin jeopolitik yıldızının sönmeye başladığını gösterdiği açıklamasında bulundu.

Büyükelçilik Pazar günü Twitter'dan paylaştığı bir mesajda, "Objektif gerçeklik, ABD hegemonyası konusunda Washington’un rahat tutumunun, Rusya ve Çin'in güçlenen siyasi pozisyonları zemininde arka plana düştüğüdür" dedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Afganistan özel temsilcisi Zamir Kabulov da bugün yaptığı açıklamada, Moskova'nın Taleban ile ilişki kurma amaçlı uzun süreli kampanyasının artık meyvesini verdiğini söyledi.

Kabulov, Ekho Moskvy'ye verdiği demeçte, "Son yedi yıldır Taleban hareketiyle temasta olmamız boşuna değil. Bu gücün tam anlamıyla iktidara gelmese de önünde sonunda Afganistan'ın geleceğinde öncü bir rol oynayacağını gördük" dedi.

Bu açıklamalar ile Rusya, Taleban ile köklü bağlarını derinleştirme yönündeki açık çabasını yansıtsa da radikal İslamcı grubu Moskova'nın daha önce kontrol etmeye çalıştığı bir ülkenin meşru yöneticileri olarak tanımak için acele etmedi. Sovyetler Birliği 1989'da son kuvvetlerini Afganistan’dan geri çekmişti.

Moskova, Afganistan'daki istikrarsızlığın, kendi arka bahçesi olarak gördüğü ve eski Sovyetler Birliği'nin bir parçası olan Orta Asya'ya sıçramasını, bölgenin diğer aşırı İslamcı grupların karargahı haline gelmesini engellemek istiyor.