Gazetenin sayfalarında yer verdiği makalede, Rusya’ın dikkatini iklim değişikliklerine zamanında yoğunlaştırdığı, Kuzey Kutbu'nu ıslahında ve oradaki savunma mevzilerini güçlendirmede ‘ABD’yi geride bıraktığı’ ifade edildi.

Rusya hükümetinin ‘(eski ABD Başkanı Donald) Trump yönetimindeki Dışişleri Bakanlığı'nın aksine’ iklim değişikliğinin varlığını açıkça tanıdığına ve Ekim 2020'de, 2035 yılına kadar olan dönemi kapsayan ‘Rusya Federasyonu Arktik Bölgesinin Geliştirilmesi ve Ulusal Güvenliği Sağlama Stratejisini’ kabul ettiğine dikkat çekilen yazıda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in imzaladığı ilgili kararnameye vurgu yapıldı.

NYT, söz konusu kararnamede özellikle ‘Kuzey Kutbu'nda, Rus Silahlı Kuvvetleri birliklerinin, diğer birliklerin, askeri oluşumların ve organların savaş yeteneklerinin sürekli olarak geliştirilmesini gerektiren çatışma potansiyelinin artmasından’ bahsedildiğine vurgu yaptı.

Yazıda, "Rus Silahlı Kuvvetleri, liberal Batılı politikacılar veya Greenpeace gibi çevre örgütleriyle çok az ortak noktaya sahip olsa da, buzların gerçekten eridiği görüşünü paylaşıyor. Bu onların ABD’yi sollamasına imkan sağladı” ifadeleri kullanıldı.

Bununla birlikte, şimdiki ABD Başkanı Joe Biden’in yönetiminde Washington’un Kutup Bölgesi ile ilgili stratejisinin ‘önemli ölçüde değişeceği’ vurgulandı.

Makalede görüşüne yer verilen CNA Merkezi Rus Araştırmaları Programı Direktörü Michael Kofman, buzların erimesinin Rusya için ‘kabus’ olduğunu, zira bunun ABD ile bir çatışma durumunda yeni bir savaş sahnesinin açılmış olması anlamına geldiğini öne sürdü.

Rusya’nın daveti ile ülkenin en kuzeyinde, Aleksandra Toprakları Adası’nda yer alan Nagurskoe Havalimanı’nı ziyaret eden makalenin yazarı, Rusya’nın Kutup Bölgesi’ne ilgisinin büyük ölçüde ekonomik gerekçelere dayandığını kabul etti.

Moskova'nın buzların erimesi koşullarında Kuzey Deniz Yolu’nun potansiyelini ortaya çıkarmaya ve yeni maden rezervleri geliştirmeye olan ilgisine dikkat çeken yazar, aynı zamanda yabancı gazetecilerin Rus havalimanına davet edilmesini ‘ülkenin imkanlarının ortaya konulması’ gibi göründüğünü ifade etti.