radyobir
radyobir

Şam'daki Libya elçiliği tartışma konusu oldu

Libya'daki iki cepheden birinin lideri olan General Hafter, Şam'daki Libya elçiliğinin açılması için hamle yaptı. Libya sorunu Şam-Moskova-Ankara ekseninde yeniden alevlendi.

09 Mayıs 2020 08:11 | Kategori: Dünya

2011’de başlayan Arap Ayaklanması sürecinde kapatılan Libya’nın Şam Büyükelçiliği yeniden açılacağı duyuruldu. Elçilik güven mektubunun teslim edilmemiş olması sebebiyle henüz çalışmaya başlamadı, ancak bu gelişme de taraflar arasında yeni bir meşruiyet tartışması başlattı.

Şam’daki Libya Büyükelçiliği’ne büyükelçi atayan yönetim, Temsilciler Meclisi’nin olduğu Hafter tarafı oldu. Elçilik açılışından kısa bir süre sonra General Hafter bir açıklama yaparak komutasındaki Libya Ulusal Ordusu’nun ülkenin "tek meşru gücü olduğunu" bir kez daha duyurdu. Libya Ulusal Ordusu, Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi destek veriyor. Merkezinin Bingazi’de olması sebebiyle Bingazi hükümeti olarak da adlandırılıyor.

Fayiz el Serrac başbakanlığındaki Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti ise bu girişimin meşru olmadığı kanısında. Türkiye'nin destek verdiği Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin askeri kanadı ise genel olarak Misrata Güçleri olarak adlandırılan silahlı yapı.



Gazeteci Hediye Levent

Libya’da, 2011’de başlayan ve yıllarca süren iç çatışmaların ve siyasi istikrarsızlığın sona erdirilmesi için Birleşmiş Milletler ile bazı ülkeler devreye girmiş ve girişimlerde Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti ve Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi’nin birlikte hareket etmesini talep edilmişti. Ancak ülkede daha sonra fiilen ikili yönetim dönemi başlamıştı.

"Bingazi değil, Libya hükümeti"

Şam’daki elçiliğin açılmasına ilişkin DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Bingazi Hükümeti Dışişleri Bakanı Abdulhadi el Huveyc de "Bingazi hükümeti" ifadesine tepki göstererek "Bingazi değil, Libya halkı tarafından seçilen Temsilciler Meclisi’nin oluşturduğu Libya Hükümeti" diye konuştu.

Şam’daki elçiliğin güvenlik sebebiyle kapalı olduğunu ancak Suriye’deki gelişmelerle birlikte bu gerekçenin ortadan kalktığını belirten el Huveyc, "Libya hükümeti, Suriye hükümeti ile koordinasyon içinde elçiliğin açılmasına karar verdi. Bu, terörizme karşı mücadele başta olmak üzere güvenlik, ekonomi ve siyasi alanlarda işbirliğimiz açısından çok önemli" dedi.

El Huveyc, Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni ve silahlı güçlerini "Libya halkının parasını teröristlere dağıtmakla" suçlayarak, "Türkiye UMH ile iş birliği içinde yabancı savaşçıları getirerek Libya’yı işgal etmenin yolunu arıyor" suçlamasında bulundu.

Rusya’nın Libya sorununa kalıcı çözüm bulunması için girişimlerde bulunduğunu belirten el Huveyc, "Rusya ile yakın temasta olduklarını ve iyi ilişkiler yürüttüklerini" de söyledi.

"Şam politik kuşatmayı kırma fırsatı olarak görüyor"

Libya eski lideri Muammer Kaddafi ile iyi ilişkileri olan Şam, yakın zamana kadar General Hafter’e soğuk bakıyordu. Şam, Hafter’i "Kaddafi’nin devrilmesi ve Libya’nın kaosa sürüklenmesinde payı olmakla" suçluyordu.

Ayrıca General Hafter bölge ülkelerinden Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) askeri, politik ve finansal destek alıyor. Mısır ve BAE Suriye ilişkilerin yeniden başlamasına sıcak bakarken Suudi Arabistan’dan henüz "sıcak mesaj" sayılabilecek bir yaklaşım gelmedi.

Suriyeli uzman Dr. Ahmed El Durzi, Şam’ın Libya elçiliğinin tekrar açılması konusunu "2011 yılında başlayan ayaklanma ile birlikte Arap Ligi üyeliğinin askıya alınmasına uzanan siyasi kuşatmanın kırılması için fırsat olarak gördüğünü" söyledi.

Suriye’nin yeniden imar süreci için sıcak paraya ve dış yatırımlara ihtiyacı olduğu biliniyor. Bölge siyasetine ve Arap Ligi’ne geri dönmesinin üzerindeki yaptırımları hafifletebileceği savunuluyor.

El Durzi’ye göre, "Mısır, Suriye’nin bölge siyasetine en kısa sürede dönmesini istiyor. Bunda Mısır ve Suudi Arabistan ile Türkiye arasındaki krizlerin de etkisi var. Ayrıca bu iki ülke Müslüman Kardeşler’i terörist olarak değerlendiriyor ve Şam’a göre Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti ve lideri Serrac bu örgüte yakın duruyor."

El Durzi, "Suriye’nin asimetrik savaş tecrübesi olduğunu ve Suriye’den Libya’ya giden savaşçılar konusunda Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu’na destek olunabileceğini" söyledi.

Rusya'nın rolü ne?

Rusya, Libya’da iki tarafla da ilişkilerini sürdürüyor ancak son aylarda "Hafter tarafına yaklaştığına" dair iddialar öne çıkıyor. Bu çerçevede Şam’daki elçiliğin Rusya’nın bilgisi dışında açılamayacağı öne sürülüyor.

Rusya’nın krizlere bölgedeki çıkarları doğrultusunda yaklaştığına işaret eden El Dürzi, "Rusya’nın tarafları Rus şemsiyeli altında toplamaya çalıştığı" kanısında. 



General Halife Hafter

El Durzi, "Rusya’nın küresel politikasını derinden şekillendiren petrol ve gaz gibi çıkarları var. Bu çıkarlar Rusya’nın kilit aktör olmak için girişimlerde bulunmasına sebep oluyor. Rusya, Avrupa’nın enerji ihtiyacını temin eden başat kaynak olmak istiyor" dedi.

Bölgede yeni milliyetçilik inşaası

Rusya Şarkiyat Araştırmaları Enstitütüsü’nden Vasily Kuznetsov da Hafter’in "Libya Ulusal Ordusu’nu tek meşru ordu ve kendini lider ilan ettiği" açıklamasının zamanlamasına dikkat çekti.

Kuznetsov’a göre, "Libya’daki çatışmaları sona erdirmek amacıyla yapılan girişimler başarısızlıkla sonuçlandı. Libya meselesine dahil olan aktörler Korona salgınına odaklanmış durumda ve bu şartları lehine çevirmeye çalışan Hafter, Libya sorunu tekrar gündeme geldiğinde masaya lider olarak oturmak istiyor."

Hafter ve Serrac taraflarının birbirlerine karşı avantajları ve dezavantajları olduğuna dikkat çeken Kuznetsov, "Ne Hafter ne de UMH (Sarraj) nihai zafer elde edebilir. Hafter, son hamlesi ve silahlı gücünü Libya Arap Ordusu olarak adlandırarak Suriye ve Mısır gibi ülkelerle bağını, Birleşik Arap Emirlikleri tarafından desteklenen yeni Arap Birliği ve bölgesel milliyetçilik inşasına eğilimi olduğunu göstermiş oldu. Suriye’de elçilik açtıklarında sadece yerel milisler veya Libya’da yerel bir güç olmadıklarını, politik merkezi otorite olduklarını göstermek istiyor" dedi.

Rusya’nın bütün taraflarla temasını koruyacak şekilde nötr bir pozisyon almaya çalıştığını anlatan Kuznetsov, "Türkiye’nin İdlip’teki manevraları Rusya’nın Hafter’e yaklaşmasını teşvik etti" diye konuştu.

Kuznetsov, Rusya’nın hala iki tarafı da "kısmen" meşru olarak gördüğünü söyledi.

Libya’da iki tarafın da istikrarsızlığı sona erdirmekte ve ülkede birliği sağlama konusunda başarısız olduğu öne sürülüyor.

"Uluslararası aktörler Libya meselesinden yoruldu" diyen Kuznetsov, bir süredir bölge basınında da yer verilen "Libya’da bölünme senaryosuna" dikkat çekti.

Hafter’in ve Serrac’ın bölgesel ve uluslararası müttefikleri olduğunu belirten Kuznetsov’a göre, Hafter’in son hamlesi ile birlikte "hangi hükümet meşru" tartışması bir kez daha alevlendi.

Bölge basınında yer alan senaryolarda da "petrol ülkesi Libya’nın fiilen iki ülke şeklinde değil ancak federasyon modeline göre bölünmesinin mümkün olup olmadığı" tartışılıyor.



Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI