radyobir
radyobir

Spor yazarları Şenol Güneş'e yüklendi...

Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'ndeki 2. sınavında konuk ettiği Dinamo Kiev karşısında 1 puana razı oldu. Karşılaşmayı değerlendiren spor yazarları siyah beyazlı takımın inişli çıkışlı bir oyun sergilemesinin sebeplerine ilişkin çarpıcı tespitler yaptı.

29 Eylül 2016 10:54 | Kategori:

UĞUR MELEKE (HÜRRİYET)

İlk 45 dakikada her şey harikaydı: Tolgay oyunu süper yönetti. Talisca-Aboubakar çift forveti verimliydiler. Sağ tarafta Beck-Tolgay-Quaresma-Talisca ile bir asimetri yakalandı ve çözüldü Dinamo. İkinci devrede bambaşka bir tablo olmasının sebebi, Rebrov’un oyunu harika okuması: Dinamo’nun orta üçlüsü başlangıçta sağdan sola Garmash-Rybalka-Buyalkskiy şeklinde oynarken, sakatlık sonrası Korzun göbeğe, Rybalka sol içe geçti. Rybalka oradaki tabloyu Dinamo lehine çevirirken, Güneş’in devrede etkisiz Adriano’yu çıkarmak yerine bir de Quaresma’yla yerini değiştirmesi siyah-beyazlıların elini zayıflattı.

İBRAHİM YILDIZ (HABERTÜRK)

Şampiyonlar Ligi’ne Benfica beraberliği ile başlayan Beşiktaş, dün akşam sahasında Dinamo Kiev’i yenemeyerek gruptaki şansını iyi değerlendiremedi.
Müthiş seyirci desteği Siyah- Beyazlılar’ı ciddi anlamda motive etti. Son Galatasaray karşılaşmasında ki kadroyu değiştiren Şenol Güneş, orta sahaya Tolgay’ı monte ederek önemli bir hamle yaptı. Atiba’nın önünde oynayan genç futbolcu topa hakimiyeti, rakip eksiltmesi ve attığı ara paslarla rakibin dengesini bozdu.
Karşılaşmaya hızlı başlayan Beşiktaş, baskılı oynayarak oyunu rakip alana yıktı. Zaman zaman Dinamo Kiev’li oyuncular gördükleri pres karşısında şaşırdılar. Hata yaparak, topu oyunda tutmakta zorlandılar. Pres ve her iki yanlardan gelen ataklar rakip kale için ciddi tehlikeler yarattı. İlk yarının tartışmasız üstün olan takımı Beşiktaş’tı. 6 şut kullanan Siyah- Beyazlılar’ın 3 topu kaleyi buldu. 5 korner kullanarak kurdukları baskının sonucunu da gördüler. Bir anlamda rakibe göz açtırmadılar. Tek şut ve tek korner kullanan Dinamo Kiev, ofansta çoğalmayı başaramadı. Bunda en önemli etken, Beşiktaşlı oyuncuların orta alanı iyi kontrol etmesi ve kenarları kapatmalarıydı.



ERMAN TOROĞLU (SABAH)

Beşiktaş, öne geçti ama hala inanılmaz derecede kontrolsüz hücum yapıyorlar. Saçma sapan paslar atıyorlar, tempoyu yükseltiyorlar. Gereksiz yere efor sarfediyorlar. Ne yapmaları lazım? Oyunun ve maçın direksiyonunu eline almaları lazım. Güneş, kenardan ne kadar buna hakim olabilir. Biraz zor... Peki o zaman bunu kim halledecek? Sahanın içinde Beşiktaş'ın oyun kaptanı, lideri... Peki dün Beşiktaş'ta maçın temposunu ayarlayabilecek, oyunculara direktif verecek, oyunun temposunu arkadaşlarıyla beraber ayarlayacak bir futbolcu var mı? Bence yok.

ALİ GÜLTİKEN (HABERTÜRK)

Şampiyonlar Ligi için ilk yarıdaki futbol müthiş bir başlangıç. Çok şey var. Oyun hakimiyeti var, tempo var, coşku var, pozisyonlar var, gol var. Golden sonra oyun kontrolü var. Tempoyu istediğin gibi yönlendirme var. Yani bu maç için düşüneceğiniz ve isteyeceğiniz her şey var. Skor avantajını yakalamışsınız. Oyun stratejisi sizin elinize geçmiş. Rakibi risk alacak şekilde zorlayabilirsiniz. Bu avantajlar bu tür turnuvalar için çok önemli şanslardır. Bu bölümde özellikle Talisca harika işlere imza attı ama bu kalltedeki bir oyuncunun bu kadar pozisyonun içerisinde golü de bulması gerekir. Quaresma’nın frikik golü tam bir usta işiydi. Bu tür maçlarda, bu kalitedeki oyuncuların yapmasını isteyeceğiniz türden bir işti. Beşiktaş’ın ölü vuruşlardaki silahları müthiş ama buna normal oyun içerisinde ürettiği pozisyonları gol yapmayı da eklemeli. Yoksa bu kadar güzel işlere ve organizasyonlara yazık olur.



METİN TEKİN (SABAH)

Beşiktaş'ın bana göre dün gece en büyük yanlışı, başlangıç kadrosuydu. Bunu söylerken tek bir oyuncunun bana göre bütün oyunu aksattığını söyleyebilirim. Bu da Adirano'nun Caner'in önünde kenarda kullanılmasıydı. Adriano, ne hücuma işlerlik kazandırabildi ne de savunmaya katkı sağlayabildi. Gerçekten Adriano ile başlanması, Beşiktaş'ı her bakımdan olumsuz etkiledi. Böylesine bir yanlış tercihi, Şenol Hoca nasıl yaptı inanın anlayamadım.

GÜLTEKİN ONAY (VATAN)

Beşiktaş ilk yarı harika bir futbol oynadı. Futbolun emrettiği herşeyi sahaya yansıttı. Başlama düdüğü ile birlikte ev sahibi olduğunu hissettirecek, nitelikli bir baskı kurdu. Bu pres karşısında D.Kiev kendi yarı alanından çıkmakta zorlandı. Sol kanatta Caner ve Adriano, sağda Quaresma; merkezde de Tolgay ve Talisca ile rakip savunmayı adeta dövdü siyah-beyazlılar...

Quaresma muhteşem frikik golü ile maçın kilidini açma şansını yakaladı. Çünkü D.Kiev savunma takımı. Böyle bir rakip karşısında öne geçmek çok önemliydi.

İlk yarıda Dinamo Kiev Beşiktaş kalesine hiç gelemedi. Bu durum Beşiktaş’ın önde yaptığı baskıdan kaynaklandı.



FEYYAZ UÇAR (FANATİK)

Beşiktaş’ta topun olduğu her yerde olmaya çalışan bir oyuncu var. Adı Talisca. Gerekirse kanatlarda, ihtiyaç halinde defansa yardımda ve çoğunlukla da tüm Beşiktaş ataklarında. Brezilyalılar’ın doğal yeteneğinin Avrupa’da disipline edilmiş bir versiyonunu izliyoruz. Onunla Beşiktaş bir kişi fazla oynuyor. Futbol zekası üst seviyede. Aklından geçen her şeyi yapabilecek tekniğe sahip.

ÖMER GÜVENÇ (VATAN)

Beşiktaş, Vodafone Arena’da oynadığı ilk Şampiyonlar Ligi maçını kazanamayarak rakibine 1 puan verdi. Açık söylemek gerekirse siyah-beyazlıların dün oynadığı futbol kazanmak için yetmezdi, nitekim yetmedi de. Oysa Quaresma’nın harika bir frikik golüyle de öne geçtiler. Ama ondan sonraki Beşiktaş hayal kırıklığıydı.

Özellikle orta sahada adeta çöktük, bittik. Çok şeyler beklediğimiz Talisca ve Atiba tanıdığımız Atiba ve Talisca’dan kilometrelerce uzaktaydı. Birkaç kişisel hatasının dışında bana göre Tolgay, Beşiktaş’ın en iyi futbolcularından biriydi.

Diğer iki iyi futbolcu kim derseniz, Marcelo ve Tosic’ti. Talisca ve Atiba’nın dışında yoklar da vardı tabii... Kimdi bunlar? Başta Adriano, sonra Aboubakar, Caner de tanıdığımız Caner değil...



MEHMET DEMİRKOL (FANATİK)

Beşiktaş ilk yarıda dripling yapan, uzun/kısa pas atan, hücum desteğine giden, savunmada rakibi sert ve etkili olarak karşılayan 10 numara bir oyun izletti Tolgay’la. Açık söylemek gerekirse artık Atiba’nın yeri garanti değil. Belki de kendisine stoperde bir yer arayabilir. İkinci yarıda biraz fazla risk alıp top kayıpları yapsa da oyundan çıkışı üzücüydü.

ATİLLA GÖKÇE (MİLLİYET)

Şenol Güneş’in yeni kadrosunda garip çelişkiler var. Örneğin Caner’in başrole çıktığı anlarda soldan, çizgiye inmeden kestiği uzun ortalar... Hemen hepsini rakip savunma çeviriveriyor. O kaybolan toplar, Beşiktaş’a tehlike olarak dönüyor. Aboubakar ve Talisca elbette Gomez ve Jose Sosa değil, farklı tipte oyuncular. Ama yine de gelenler gidenleri aratıyor. Şenol Güneş, kalecileri değiştirerek, santrforları nöbetleşe oynatıyor. Anlamaya çalışıyoruz, ama oyun zaman zaman anlamsız, sıkıntılı bir itiş-kakışa dönüşüyor. Hayır, bu oyunu Beşiktaş’a yakıştıramıyoruz. Kanatlardan getirilen ya da ortalanan topları bir türlü kullanamıyor Beşiktaş. Oysa ortadan yüklendiğinde hem duran top kazanıyor, hem de pozisyona girebiliyor. Girdiği pozisyonları gole çevirecek vuruş becerisi ise çok sınırlı. Neyse, bu sınırlı beceri zamanla geliştirilebilir. Form çizgisi yükselir, takımın  performansı da artabilir. Ne var ki Şampiyonlar Ligi’nde ilk iki maçı birer puanla tamamlarsanız, 4 puan kaybetmiş olursunuz. Böyle bir kayıp da gruptan çıkma hesaplarını bozar. Hedefinizi küçültüp UEFA Avrupa Ligi’ne dönmeyi hesaplarsınız. İyi ama, bunun için Şampiyonlar Ligi’nde oynamak çok da gerekli değildi. Beşiktaş zaten yıllardır, orada oynuyordu.

Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI