Akkuş, konu ile ilgili verdiği bir örnekte: ‘Söz konusu hastalık veya hastalıklarla ilgili hiçbir mesleki eğitimi olmayan bazı sözde uzmanlar tıbben bile tanısı ve tedavisi ancak çok zor şartlar altında mümkün olabilen bir hastalığı, herhangi bir tetkik yapmadan ve çok yanlış metotsal uygulamalar ile sözde takip ederek, müdahale etmekte ve bu eylemlerin sonucunda farkında olmadan, başka ciddi sorunlara da kapı açmaktalar. Özellikle psikolojik bazı ciddi vak’alara bile aynı yöntemler üzerinden müdahale edilerek, içinden çıkılamaz bir sonuç ile karşılaşıldığını, son günlerde basında ki çıkan haberlerde görmekteyiz.’ vurgusunda bulundu.

Rahatsızlığı ve Şikayeti Olan Hastalar Mutlaka Hekime Gitmeli; Tıbbın kendi içinde bile yüzlerce alanı varken, yine de birbirine asla karıştırılmamakta ve doğru bir yönlendirme ile desteklenmekte diyen Akkuş, sözlerini şöyle sürdürdü:’İç hastalıkları uzmanı bir dahiliyeci, kalp ile ilgili bir hastalığa, beyin cerrahisi bir uzman da

kulak burun boğaz ile ilgili herhangi küçük bir rahatsızlığa bile müdahale etmemekle birlikte, iyi niyetli de olsa asla bir fikir beyan etmez!.. Tüm bunlarla birlikte her zaman en doğru olanı yapar ve bölümüyle ilgili olan branş hekimine yönlendirir.’ dedi.

‘Manevi (hoca) danışmanlık, yaşam koçluğu, kişisel gelişim ve alternatif tedavi uzmanlığı gibi bazı kimliklerle, sözde terapi adı altında verilen, bir takım eylemler ile tanısı bile konulmamış Vaka’ya sadece ezber kaynaklar üzerinden ‘kanı’ ile müdahale edilmemeli!’ uyarısında bulunan İletişim Uzmanı, Analist Taner Akkuş: ‘Gerek psikolojik gerekse biyolojik rahatsızlığı olanlar, en yakın tıp merkezine giderek rahatsızlığı ile ilgili mutlaka uzman bir hekime başvurmalı.’ diyerek sözlerini noktaladı.