Trump hindi affı töreni sırasında siyasi içerikli espriler de yaptı, hakkında başlatılan azil soruşturması kapsamında ifade veren yetkililere ve Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu Başkanı Adam Schiff'e atıfta bulundu. "Bread ve Butter her koşulda sakin kalacak şekilde yetiştirildi. Bu çok önemli olacak çünkü her ikisine de Adam Schiff'in bodrum katındaki oturumlarına Perşembe günü çıkmaları yönünde celp geldi" dedi.

Trump hindi affı töreni sırasında medyaya da yüklendi, "Bu affın medyada çok popüler olmasını bekliyorum. Ne de olsa hindiler akbabalarla yakın ilişkili" dedi.

Kuzey Carolina’dan başkent Washington’a getirilen iki hindi Beyaz Saray’daki af töreninden önce, Willard Otel’inde dinlendi. Beyaz Saray’ın sosyal medya hesaplarından paylaşılan bilgilere göre, "Ekmek” adlı hindinin en sevdiği spor basketbol. "Tereyağ” adlı hindi de en çok tatlı patates kızartması yemekten hoşlanıyor.

NPR’ın hindi affetme geleneğine ilişkin kapsamlı haberine göre aslında bu geleneğin arkasında "hindi lobisi” var. İnternet sitesi EatTurkey.org olan Ulusal Hindi Federasyonu bu etkinliğin sponsoru. 1947’den itibaren Big Turkey adlı kuruluş başkanlara hindi gönderme geleneğinde devreye girmiş.

Ancak Beyaz Saray Tarihi Derneği’nin verdiği bilgiye göre, 1873 yılından itibaren "Hindilerin Kralı” adıyla bilinen Rhose Island’lı Harold Vose’un Beyaz Saray’a gayriresmi olarak hindi gönderdiği belirtiliyor.

Başkanların Şükran Günü’nde hindi affetme geleneği ABD basınındaki haberlere göre farklı dönemlere tarihlense de, genel kanı Şükran Günü haftasında hindiyi kesilmekten kurtaran ilk af kararını veren başkanın 1963’te Başkan John F. Kennedy olduğu yönünde.

Kendisine Şükran Günü haftasında yaklaşık 20 kilo ağırlığında bir hindi hediye edilen Başkan Kennedy, "Bunu bırakalım büyüsün” diyerek hindiyi affetmişti. NPR’ın haberine göre ertesi günün Los Angeles Time gazetesi "Başkan’dan Hindiye Af” manşetiyle çıktı.

Kennedy’den 100 yıl önce 1863’te ise eski Başkan Abraham Lincoln’ün bir hindiyi affettiğine ilişkin kayıtlar da var. ABD basınında yer alan bilgilerde, Abraham Lincoln’ün küçük oğlu Tad’in Jack adını verdiği hindiyi çok sevdiği o nedenle de kesmemeye karar verdikleri belirtiliyor. Ancak bu hindinin Lincoln’e Şükran Günü için değil Noel için hediye edildiği de aktarılan bilgiler arasında.

Şükran günü haftasında bağışlanan hindiler için "affetmek” ifadesini ilk kullanan ise Başkan Ronald Reagan. Reagan’a gazeteciler hindi töreni sırasında İran-kontra skandalına karışan Oliver North ve Robert Poindexter’ı affedip affetmeyeceği soruldu. Reagan Charlie adı verilen hindiye bakıp "Belki affederim” dedi. Bu espri başkanların "hindi affetme” geleneğinin dolaylı da olsa başlangıç noktası oldu.

"Hindiye af” ifadesini doğrudan ilk kez kullanan başkan ise George H. W. Bush. Bush başkanlığının ilk yılı olan 1989’da "Bu güzel hindinin kaderi birilerinin yemek masasında bitmeyecek” diyerek hindiyi affetmişti.

1999 yılında Başkan Bill Clinton Harry adlı hindiyi affetmiş, "Nihai olarak kendisini feda edecek olan 45 milyon hindiden biriyle ziyafet çekmeden önce, bu hindinin kesilmesini kalıcı olarak erteleyeyim. Yakında altın yıllarını geçireceği Fairfax’teki hayvanat bahçesine doğru yola çıkacak” ifadeleriyle hindiyi affetmişti. İki dönem görev yapan Bill Clinton toplam sekiz hindiyi affetti.

Başkan George W. Bush döneminde ilk kez dişi bir hindi affedildi. Bu hindinin adı Katie idi.

Hindi affı törenleri Başkan Barack Obama döneminde espriliydi. Demokrat Başkan Obama 2015 yılında son hindi affı töreninde 2016 seçimlerinde yerini alması muhtemel Cumhuriyetçi başkan adaylarına atıfta bulunarak "Beyaz Saray’a girme hakkını kazanmaya çalışan bir dizi hindi arasında çok sıkı bir rekabet oldu” demişti.

Başkan Donald Trump’ın başkanlığında geçtiğimiz yıl Beyaz Saray Amerikalılar’dan o yıl affedilecek hindiye belirlemelerini istemiş, kazanan Peas olmuştu. Ancak her iki hindi de affedilmişti.

Başkan Trump iki hindi arasındaki rekabeti "Adil ve açık bir seçim” olarak nitelemiş, ABD seçim tarihine esprili şekilde atıfta bulunarak "Ne yazık ki Carrots yenilgiyi kabul etmeyi reddederek oyların yeniden sayılmasını istedi. Bir sonucu ulaştık. Carrots, kusura bakma ama sonuç değişmedi” demişti.