radyobir
radyobir

Türkiye-ABD anlaşması IŞİD'e darbe vurur mu?

Türkiye, ABD ve NATO'daki diğer müttefikleri ile birlikte Suriye sınırında bir tampon bölge oluşturmayı değerlendiriyor.

29 Ağustos 2015 05:01 | Güncelleme :29 Ağustos 2015 07:47 | Kategori: Dış Politika

Peki Türkiye'nin sınır kontrolü için önerdiği önlemler, IŞİD'i nasıl etkiler, örgüte militan akışı azalır mı?

Bu soruların yanıtı için önce Suriye'nin sınırlarında son duruma bakmak gerekiyor.

Türkiye-Suriye sınırı

IŞİD'e katılmak isteyen cihatçılar için ana geçiş noktası, Türkiye-Suriye sınırı.



Bu kişiler için normal yöntem İstanbul'a uçmak, yolculuklarını kolaylaştıracak birini bulmak, Suriye sınırına yakın bir kasabaya giden otobüse binmek ve yerel insan kaçakçılarının yardımıyla Suriye'de IŞİD'in kontrolündeki bölgelere gitmek.

900 kilometre uzunluğundaki sınırın Suriye tarafında kontrol büyük oranda, IŞİD'le savaşan Kürt Halk Savunma Birliklerinin (YPG) kontrolünde.

Türkiye 60 kilometre derinliğinde bir tampon bölgenin, IŞİD'in sınır kontrolüne son vermesini umuyor.

Söz konusu bölge Avrupalı cihatçıların IŞİD'e akışını yavaşlatabilir. 2013'te IŞİD'e katılımlar zirveye çıkmıştı, şimdi bir yavaşlama gözleniyor. Ancak sınırda hala pratikte bazı boşluklar var.

Irak-Suriye sınırı

Haziran 2014'ten bu yana cihatçılar Suriye ile Irak arasındaki sınır kapılarının çoğunda kontrolü ele aldı.

Cihatçılar Twitter'da yaydıkları SykesPicotNoMore (Sykes-Picot Anlaşması artık yok) hashtagi ile 600 yıllık sömürge dönemine son verdiklerini duyurdular ve geçiş noktalarını buldozerlerle yıktılar.

Koalisyon güçlerinin sık sık düzenledikleri hava saldırılarına karşın, IŞİD militanları Suriye-Irak sınırında büyük oranda hareket serbestisine sahip.

Bu bölge üzerinden IŞİD'e katılmak isteyenler ise önce Irak'a gitmek; daha sonra Kürdistan Bölgesel Yönetiminin, Bağdat yönetiminin, veya milislerin kontrolündeki topraklarda bazı pazarlıklar yaparak ülkeye geçmek zorundular. Bu nedenle de Irak-Suriye sınırı cihatçılar için cazip bir seçenek değil.

Ürdün-Irak sınırı

Ürdün'ün çöldeki Irak sınırında bulunan Karama, geçmişte bir hayli işlek bir sınır kapısıydı.



Akabe'den Bağdat'a uzanan otoyolda çok sayıda kamyonu görmek mümkündü. Ancak Irak'ta isyan hareketinin büyümesi kamyon trafiği azaldı.

Mayıs ayında Ürdün-Irak sınırına gittiğimizde, trafiğin neredeyse hiç olmadığını gözlemledik.

Ürdün ordusu ve polis birimleri, Irak sınırında devriye geziyor.

Irak'ın Anbar vilayetinde, sınır kapılarında kontrol hükümet güçlerinde. Ancak vilayette Felluce ve Ramadi kentlerinde kontrol IŞİD'de.

Ürdün-Suriye sınırı

Ürdün, Suriye ile son sınır kapısı olan Nasib'i Nisan ayında kapatmıştı. Suriye-Ürdün sınırı yaklaşık 400 kilometre.



Suriye'de 2011'de isyan çıktığında, Ürdün savaştan kaçan binlerce mülteciye kapılarını açtı. Ancak zengin bir ülke olmayan Ürdün zamanla mülteci akışı ile başa çıkmakta zorlandı.

Öyle ki Suriye sınırındaki Zatari mülteci kampı zamanla "Ürdün'ün en büyük dördüncü yerleşim birimi" olarak anılır oldu.

Özellikle Maan ve Zarka kentlerinde radikal İslamcılarla mücadele eden Ürdün hükümeti, iç sorunları nedeniyle Suriye sınırından cihatçı akışını önlemek için harekete geçti ve Nasib Sınır Kapısı'nı kapama kararı aldı.

Lübnan-Suriye sınırı

Eğer Türkiye Suriye sınırının çoğunu cihatçı IŞİD'lilere kapatırsa, Lübnan bu kişiler için tek seçeneğe dönüşebilir.

Büyük bir bölümü dağlık olan Lübnan-Suriye sınırı 403 kilometre uzunluğunda.



İran'ın desteklediği Şii Hizbullah savaşçıları sık sık bu sınırı kullanıyor. Hizbullah, Sünni cihatçılara karşı Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a yardım ediyor.

IŞİD, Lübnan-Suriye sınırının iki yanında da bir nebze de olsa desteğe sahip. Örgütün militanları zaman zaman Lübnan'ın kuzeydoğusunda ordi birliklerine yönelik saldırıları düzenliyor.

Lübnan sınırı cihatçılar açısından Suriye'ye geçmek için Türkiye sınırına kıyasla çok daha az cazip bir seçenek.

Sınırlardaki son durum ne anlama geliyor?

Tüm bu gelişmelere karşın IŞID her halükarda avantajlı konumda olabilir.


Örgütün Orta Doğu'daki lider kadrosu son dönemde Avrupa'daki takipçilerine, Suriye'ye gidip tutuklanma riskini almaktansa, bulundukları yerde kalıp saldırılar düzenlemelerini tavsiye ediyor.

Koalisyon güçlerinin hava saldırılarının sürdüğünü de vaysayarsak, IŞİD'in ilan ettiği "halifeliği" altındaki militanlarının sayısının azalacağını öngörebiliriz. Ancak bu IŞİD'in operasyonlarının ciddi şekilde etkileneceği anlamına gelmiyor.

Buna karşılık örgüt muhtemelen sosyal medya aracılığı ile yürüttüğü aktif propaganda kampanyasını yoğunlaştıracak; Avrupa'daki, Arap dünyasındaki cihatçılara saldırılar düzenlemeleri çağrısında bulunacaktır.



Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI