BM'nin Libya'ya yönelik silah ambargosunun denetlenmesi amacıyla AB'nin oluşturduğu ve Doğu Akdeniz'de görev yapan İrini misyonuna da sert eleştirilerde bulunulan açıklamada, "AB'nin İrini Operasyonu korsan Hafter'i ödüllendirmekte, BM tarafından tanınan Libya hükümetini ise cezalandırmaktadır. Ülkemizin meşru hükümete yaptığı yardımlar ambargo ihlali olarak nitelenirken BAE başta olmak üzere darbeci Hafter'e BMGK kararları hilafına karadan ve havadan silah gönderen ülke ve şirketlerin görmezden gelinmesi AB'nin taraflı tutumunun açık bir göstergesidir" ifadelerine yer verildi.

AB, Mart ayında başlattığı İrini misyonuyla, Libya'ya silah ambargosunu özellikle deniz yolundan denetliyor. Türkiye daha önce de İrini'yi, Hafter birliklerine Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) yapılan silah sevkiyatını görmezden gelmekle suçlamıştı. Türkiye Libya'da BM'nin tanıdığı Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni desteklerken BAE, Mısır ve Rusya, ülkenin doğu ve güneyinde kontrolü elinde bulunduran Halife Hafter'e destek veriyor.

Dün Brüksel'de düzenlenen AB dışişleri bakanları toplantısında, Libya'ya yönelik BM silah ambargosunu delerek ülkeye savaş malzemesi taşıdığı gerekçesiyle Avrasya Shipping denizcilik şirketinin de aralarında bulunduğu üç şirket, yaptırım listesine dahil edilmişti. Listeye alınan diğer şirketler, Ürdün'den "Med Wave Shipping" ve Kazakistan'dan hava kargo taşımacılığı şirketi "Sigma Airlines" olarak açıklanmıştı. Yaptırımlarla söz konusu şirketlerin AB ülkelerindeki hesapları dondurulurken AB'den şirketlerin kendileriyle iş yapması da yasaklanmış oldu.

AB'nin yaptırım kararında Fransa'nın baskısının etkili olduğu belirtiliyor. Fransa, Haziran ayında Tanzanya bandıralı "Çirkin" adlı kargo gemisine eşlik eden iki Türk fırkateyninin, İrini misyonu çerçevesinde kargoyu kontrol etmek isteyen Fransız savaş gemisini taciz ettiği suçlamasında bulunmuş, konu NATO'ya taşınmıştı. "Çirkin" kargo gemisi, AB'nin yaptırım listesine dahil ettiği Avrasya Shipping şirketinin filosunda yer alıyor.

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, AB Dış İlişkiler Konseyi toplantısı çerçevesinde yaptığı açıklamada Doğu Akdeniz'de doğal gaz konusunda Türkiye ile AB üyesi Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti arasında yaşanan anlaşmazlıkta çözümün sadece müzakere yoluyla sağlanabileceğini yeniden vurgulayarak, 24-25 Eylül'deki AB liderler zirvesine kadar "kullanılması gereken bir diplomasi penceresinin hala bulunduğunu" kaydetti.

AB Dönem Başkanı Almanya'nın başını çektiği bazı ülkeler Türkiye'ye yaptırım uygulanmasına müzakerelerin önünü keseceği gerekçesiyle karşı çıkarken Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti Fransa'nın da desteğiyle Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerinin cezalandırılmasını istiyor. Kıbrıs Cumhuriyeti, Türkiye'ye yaptırım kararı açıklanmadığı sürece AB'nin Belarus'taki seçimler nedeniyle Minsk yönetimine yaptırım kararı almasını bloke ediyor.