radyobir
radyobir

Türkiye'den Kaşıkçı kararına tepki!..

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesiyle ilgili davada 5 kişi idam cezasına çarptırıldı. Suudi Arabistan'da görülen davada mahkeme, yargılanan 3 kişiye de toplam 24 yıl hapis cezası verdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, "Karar, gerek ülkemizin gerek uluslararası toplumun bu cinayetin tüm yönleriyle aydınlatılmasına ve adaletin tecellisine yönelik beklentilerini karşılamaktan uzaktır" dedi.

24 Aralık 2019 04:20 | Kategori: Dış Politika

Hami Aksoy yaptığı açıklamada, "Merhum Kaşıkçı'nın bedeninin akıbeti, cinayetin azmettiricilerinin ve varsa yerel işbirlikçilerinin tespiti gibi önemli hususların karanlıkta kalması adaletin tecellisi ve hesap verebilirlik ilkesi bakımından temel bir eksikliktir" ifadelerini kullandı.

Aksoy sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkemiz topraklarında işlenen bu cinayetin aydınlatılması ve tüm sorumluları ile azmettiricilerinin belirlenerek cezalandırılması sadece hukuki değil, aynı zamanda vicdani bir sorumluluk ve yükümlülüktür.

"Bu vesileyle, Suudi makamlarından adli işbirliği beklentimizi yineliyoruz."


Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da, Twitter hesabından bir paylaşım yaparak "Bu cinayeti halının altına süpürmeye çalışan kişilere dokunulmazlık verildi" dedi:

"Suudi mahkemesi, Cemal Kaşıkçı cinayeti üzerine aylarca süren gizli duruşmaların ardından bugün skandal bir karara imza attı. Cinayet çetesini özel bir jetle İstanbul'a gönderen, Kaşıkçı'nın ölüm fermanını imzalayan, maktulün cesedini yok eden ve bu cinayeti halının altına süpürmeye çalışan kişilere dokunulmazlık verildi. Bu cinayeti bir avuç istihbarat yetkilisinin işlediğini iddia etmek en basit ifadeyle tüm dünyanın zekâsıyla alay etmektir. Türkiye bu olayı aydınlatmak için çabalarını sürdürecektir."

Af Örgütü: Uluslararası bağımsız soruşturma gerek

Suudi Arabistan'da haklarında "doğrudan cinayete karışmak ve adam öldürme" suçundan idam cezası verilen 5 kişinin kimliği açıklanmadı.

Toplam 24 yıl hapis cezasına çarptırılan 3 kişinin de "suçu örtmek ve yasaları delmekten" suçlu bulundukları belirtildi.

Kararın ardından bir açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu Araştırma Direktörü Lynn Maalouf de, "Cemal Kaşıkçı ve yakınları için ne adaleti sağlayan ne de hakikati ortaya çıkaran bu karar sorumluları örtbas etme hamlesidir" dedi.

Davanın kamuoyuna ve bağımsız gözlemcilere kapalı bir şekilde görüldüğünü ve soruşturmanın nasıl ilerlediğine ilişkin hiçbir bilgi verilmediğini belirten Maalouf şöyle devam etti:

"Bugünkü karar, Suudi yetkililerin bu feci suçtaki sorumluluğunu veya Cemal Kaşıkçı'nın naaşının nerede olduğunu açıklığa kavuşturmuyor."

"Suudi yetkililerin şeffaflıktan yoksun olduğu ve yargının bağımsız olmadığı düşünülürse, ancak uluslararası bağımsız ve tarafsız bir soruşturma Cemal Kaşıkçı için adaleti sağlayabilir."

Cemal Kaşıkçı 2 Ekim 2018'de evlilik belgeleri için girdiği Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürüldü.

Cesedi bulunamayan Kaşıkçı'nın vahşi bir şekilde bedeni parçalanarak öldürüldüğü ortaya çıktı.

Davada yargılanan isimlerden biri de Suudi Kraliyet ailesinin eski danışmanlarından Saud el Kahtani'ydi. El Kahtani ve eski istihbarat şefi yardımcısı Ahmed el Asiri ile Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosu Muhammed el Uteybi de serbest bırakıldı.

Savcılık sözcüsü: Tasarlanarak adam öldürme değil, anlık bir karar

Al Arabiya televizyon kanalına göre savcılık sözcüsü Şaalan el Şalan düzenlediği basın toplantısında, "Soruşturmamız, başında tasarlanarak adam öldürme niyeti olmadığını gösteriyor. Cinayete anlık karar verilmiş. Müzakere ekibinin başkanı başkonsolosluk binasını inceledikten sonra, soruşturmanın devam edebilmesi için kurbanın götürülebileceği güvenli bir yer olmadığını fark etmiş. Müzakere ekibinin başkanı ve zanlılar daha sonra kendi aralarında konuşup kurbanın konsolosluk içinde öldürülmesine karar vermişler" dedi.

Amerikan Merkezi Haber Alma Örgütü (CIA) ve Batılı hükümetler, cinayet emrini Suudi Arabistan Veliaht Prens, Muhammed bin Selman'ın verdiğine inandıklarını, Suudi yetkilier ise Veliaht Prens'in cinayette bir rolü olmadığını söylemişlerdi.

Soruşturma kapsamında 21 kişi gözaltına alınmış, 10'u sorgulanıp serbest bırakılmıştı.

Suudi Arabistan Başsacılığı, yargılanan 11 kişiden 3'ünün de suçsuz bulunup serbest bırakıldığını duyurdu.



Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman

BM Raportörü Callamard: Rezalet

Birleşmiş Milletler uzmanı cinayetin "yargısız infaz olduğunu" söylemişti.

Cinayeti inceleyen BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard da Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman hakkında da cinayetle ilgili soruşturma açılması çağrısında bulunmuştu.

Callamard, kararın açıklanmasının ardından Twitter hesabından bazı paylaşımlar yaparak mahkeme için "rezalet" tanımını kullandı. "Kapalı kapılar ardında yürütülen davanın sadece ekibin en altındaki kişileri hedef aldığını, Suudi Arabistan devletinin sorumluluğunu hiç incelemediğini, cinayete izin veren ya da görmezden gelen Veliaht Prens'in rolünün incelenmediğini" yazan Callamard, Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'ın kişisel danışmanı Saud el Kahtani'nin serbest kalmasını da eleştirdi.

Veliaht Prens olayla ilgili bir bağlantısı olmadığını söyledi ama Ekim ayında, bir Suudi lider olarak sorumluluğu üstlendiğini ifade etmişti.

Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI