Mersin merkez ilçe Toroslar Belediyesi, sanatı sokağa taşıdı. Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna’nın hayalini kurduğu, ressam Nazife Bilgin Hazar’ın elinde hayat bulan ’Bulvar, Cadde ve Sokaklarda Cephe Düzenlemesi’ projesi kapsamında, ilk olarak Akbelen Bulvarı üzerindeki toplu konut binalarının dış cepheleri, Vincent Van Gogh, Pablo Picasso, Diego Rivera, Frida, Neşet Günal ve Osman Hamdi Bey gibi dünyaca ünlü ressamların eserlerinin reprodüksiyonları ile adeta bir sanat eserine dönüştü. Eski duvarlar, dünyaca ünlü ressamların unutulmaz eserleri ile renklenirken, çevreden geçen herkes resimlere bakmadan geçmiyor. 55 yaşındaki ressam Hazar da yıllar sonra hayalini gerçekleştirerek, örnek bir çalışmaya imza atıyor.

Nazife Bilgin Hazar, "Sosyal sorumluluk projesi altında bu duvar resimlerini çizmeye üniversite 2. sınıfta vize ve final ödevi olarak yapmaya başladım. Hocamız bizden hayvan bakım evindeki duvarlara resim yapmamızı istedi. Oradaki en büyük duvara da ben resim yaptım. Resmi ilk bitiren de en yüksek notu alanda ben aldım. O resimde halen duruyor. Daha sonra çocuk cezaevi projem oldu. Akdeniz Oyunları sırasında Nevin Yanıt Spor Kompleksinin bir duvarına resim yaptım. Kadın sığınma evinde çalışmalarım oldu. MEÜ Tıp Fakültesi’nde bir duvarı resmettik" diye konuştu.

Son olarak Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna’nın bu evlerle ilgili kendisine teklif götürdüğünü kaydeden Hazar, "Bu çok çok eski binaları, bazıları hiç boyanmamış binaların duvarlarını resmetmemizi istedi. Bu benim aradığım projeydi. Çünkü benim hayalim hep duvar resmi yapmaktı. Böyle olunca bu projeye adım attım. İyi ki de bu projede yer aldım. Gerçekten bu binaların eski hali çok kötüydü. Şimdiyle, eskiyi bir karşılaştırsanız aradaki o korkunç değişimi göreceksiniz. Özellikle ben çok ünlü ressamların çalışmalarını yaptım. Burayı açık hava galerisi yapmak istiyorum. Yürüyerek, gezerek hatta banklar olsun oturarak herkesin bu resimleri izlemesini istiyorum. Herkesin yolu bir galeriden geçmek ama herkesin yolu bir sokaktan geçer. Bu görseller buradan geçen binlerce kişinin dikkatini mutlaka çeker. O renkler, o çizgiler hepsi hafızada kalır. Şimdi yapacağım 3 çalışma kaldı. Onlardan biri Osman Hamdi Bey’in halı satıcısı. Bir tanesi Leonardo Da Vinci’nin Kakımlı Kadın resmini yapacağım. Birde Degas’ın Balerinler resmini yapmak istiyorum. Bunları seçerken gençlerin de bu sanata yönelmesini sağlamaya çalışıyorum. Panjurlar ilave ettim. Küçükken hep kırmızı panjurlu evimin olmasını isterdim. Burada kırmızı, mavi, yeşil panjurlar yaptım" şeklinde konuştu.

Bölgede yaşayan vatandaşların da çok duyarlı olduğunun altını çizen Hazar, "Resimleri binalara birinci katın penceresinin üzerinden yapıyoruz. Hem dışarıdan daha net gözüksün hem de aşağıda olursa çizilme veya leke olabilir diye düşünüyoruz. Bu zamana kadar burada hiçbir sorun olmadı. Hatta vatandaşlar ufacık bir kirlenme olduğu zaman hemen bezle siliyorlar. Artık toplu taşıma araçlarıyla buraya gelen kişiler bizi ’Osman Hamdi Bey’de, ’Frida’da veya ’İnci Küpeli Kız’da indir diyorlar. Vatandaşlar sürekli soruyorlar. Buraya hangi sanatçıyı yapacaksın, ne yapacaksın diye. Bütün herkesinde gerçekten çok hoşuna gidiyor. Böyle bir çalışma yaptığım için inanın çok mutluyum. İnsanları mutlu etmeyi çok seviyorum" ifadelerini kulandı.