radyobir
radyobir

Yazara E-mail Gönder

Yarın 28 Şubat!


Özel yetkili  mahkemelerin kaldırılmasından sonra  Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesine  tevzi edilen 28 şubat Darbesi sanıklarından 103’nün yargılandığı davadan söz ediyorum.

Ergenekon ve Balyoz sanıklarının Anayasa mahkemesinin "hak ihlali” kararlarıyla tahliye edildiği, tahliye olan bir kısım sanıkların beraat etmiş gibi tahliyeleri şova dönüştürdüğü şu günlerde 28 Şubat Davasının anlamı kaldı mı diye sorabilirsiniz.
Bu soruyu soranların tümden haksız olduğunu söylemek doğru olmaz elbette. Ama  12 Eylül Darbesi sanıklarının da geçen hafta müebbet hapis cezasına mahkum edildiklerini hukuki sürecin devam ettiğini söyleyebiliriz.

Son yarım asrın darbeler ve darbe teşebbüsleriyle anıldığı 90 yıllık Cumhuriyetimizde, demokrasimizin her türlü vesayetten kurtulması, egemenliğin gerçek anlamda milletin egemenliği olabilmesi için mücadele sürüyor.

Gizli oy açık tasnif yöntemiyle seçimlerin göstermelik olmaktan çıkıp, millet iradesinin sandığa gerçek anlamda yansımasıyla 1950 yılında Demokrat Partinin iktidar olmuştu.

Rahmetli Menderes, seçim meydanlarında halka vaat ettiği "ezanın aslına iadesi” sözünü tutarak, 18 yıl devam eden ezan yasağının kaldırmakla  millet iradesine tahammül edemeyenlerin hedefi olmuştu. 

Milli egemenliğe tahammül edemeyenler, sandıktan iktidar ümitleri olmayınca darbe kararlarını on yıl sonra hayata geçirdiler. 

Başbakan ve iki bakanını idam eden darbeciler işledikleri suçun karşılığını görmek yerine ölünceye kadar seçilmişlerle aynı statüde olabilmek için kendilerini "tabii senatör” atadılar.

Milletimiz her seçimde darbelere ve darbecilere karşı duruşunu sandığa yansıtmasına rağmen, iradesi üzerinde kurulmak istenen vesayetten tam olarak kurtulamamıştır. Diğer faktörler yanında darbecilerin işledikleri suçun cezasız kalması, adalet önünde hesap vermemeleri, vesayetin sürdürülmesine sebep olmuştur.

2007 yılında 27 Nisan muhtırası karşısında seçilmişlerin her türlü riski göze alıp dik duruşları, 2 Eylül 2010 Anayasa değişikliği ile darbecilerin adalet önüne çıkarılmasının önündeki anayasal engellerin kaldırılması ve darbelere gerekçe yapılan 35’inci maddenin yürürlükten kaldırılması suların millet iradesi yönünde akmaya başladığının önemli göstergeleri.

Bu bağlamda 28 Şubat Darbesi faillerinin bir kısmının yargılanmaya başlamasının son derece önemli bir dönemeç olduğunu, bu davanın takipçisi olmanın milli iradeye, demokrasiye, hukuk devletine, temel hak ve özgürlüklerimize sahip çıkmak anlamına geldiğinin altını çizmeliyiz.

Önemine binaen davayı takip için bir grup STK’nin oluşturduğu 28 Şubat Platformu, davayı yakından takip ediyor. Kamuoyuna ve STK’lara da bir çağrısı var. Bu çağrıyı sizlerle paylaşmak istiyorum:

"Değerli STK Başkanları ! Değerli Arkadaşlar !

Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması sonrasında, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesine devredilen 28 Şubat Darbesi davası, 27 Haziran 2014 Cuma günü saat: 09:00 da yeniden başlayacaktır.

13 Ağır Ceza dönemindeki duruşmaların, sanıklar lehine bir şova dönüştürülmesi, müştekiler ve mağdurlar lehine  müdahillik kararının dahi alınmaması yüreklerimizi burkmuştu.

Yeni mahkeme heyetinin,  üç aylık  hazırlık ve inceleme süresi sonrasında yapılacak olan ilk duruşmanın mağdurlar adına önemi artmıştır. Davanın sahiplerinin, haklarını hukuk platformunda arayan müştekiler ve zımnen tüm mağdurlar olduğunun mahkeme heyetine gösterilmesi gerekmektedir. Darbe sanıklarına sanık olduklarını hissettirmek mağdur ve müştekiler olarak alacağımız tavra bağlıdır.

2013  Eylül ayında başlayan 28 Şubat Darbesi dava sürecinde; askerlerin sorgulandığı ilk duruşmalarda sanıkların fütursuz ifadeleri ve mahkeme heyetinin haddi aşan müsamahakar davranışları, kayıtsız kalan mağdur kesimlerinden bazılarının dikkatini çekerek, müşteki sayısında iddianamedeki adı geçenlere ilaveten müşteki olmak üzere ciddi müracaatlar  olmuştu.

Bu davanın sembolik bir dava görüntüsünden çıkarılarak, gerçekten milli iradeye kast edici  gerçekleşmiş bir darbe sanıklarının yargılandığı dava olduğunun gösterilmesi, sessiz çoğunluğu temsilen müdahil olmak isteyen STK temsilcilerinin bilinçli dayanışması ve yılgınlık göstermeden sonuç odaklı mücadelesini gerektirmektedir.

Bu gaye ile oluşturulan 28 Şubat Platformu’nun ; Ankara ve İstanbul merkezli eş zamanlı faaliyetleri ve hukukçu kadrolarının özverili gayretleri devam edecektir.

Bu anlamda özellikle Ankara’da bulunan STK. temsilcileri ve üyelerinin duruşmanın yapılacağı 27 Haziran 2014 Cuma günü saat:09.00 da Ankara 5.Ağır Ceza Mahkemesi Duruşma Salonunda hazır olmalarını bekliyoruz.”







| Haz 26 2014 | Ziyaretçi: 725
Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI