Şu aralar en fazla merak edilen konulardan biri ‘Cemaat’in seçim sandığına dönük kararı…
Bir iddiaya göre cemaat yerel seçimi gövde gösterisine dönüştürmek istiyor. Bağlılardan yerel koşullarda Ak Parti dışında CHP, MHP, BBP veya Saadet Partisi’nden hangisinin adayı gönüllerine yakın geliyorsa ona oy vermeleri istenecek.. Bu ‘Yeter ki Ak Partiye oy vermeyin de kime verirseniz verin!…’ demek..

Bu tavrın sebebini izah etmek gereksiz her halde… Cemaat aksine ne yazılırsa yazılsın; en yetkili ağızlar ne derse desin yaşanan süreçte büyük yara aldı… 

Ancak şüphe yok ki ne Fetullah Hoca ne de onun sesi olduğu düşünülebilecek isimler bu yönde bir karar alınsa dahi bunu aleni bir şekilde ifade etmekten kaçınırlar.. Zira Cemaat kendi gücüne ne kadar inanırsa inansın böyle bir yarışa girmeye hazır değil.

Öte yandan Fehmi Koru’nun yarı tahmin yarı bilgiye dayalı olarak ifade ettiği gelişme de bence hayal ürünü..  Yani cemaatin parti kurmaya veya kurulacak bir parti için birilerine yüreklendirmeye hazırlandığı da gerçek değil... Böylesi gelişmeler yıllar önce planlansaydı belki bugün üzerine gidilebilirdi… Şimdi geçmiş ola!..

Peki; bunları yapmayacaksa ne yapacak cemaat?.

Düşüncemi söyleyeyim; Cemaat, Ak Parti’yle bilek güreşine giremez… Birkaç yerde Ak Parti adayının kaybetmesi için ‘kuşatma’ yaparsa yapar ama bunun ötesinde bir adım atmaz.. Ancak bu hiçbir şey yapmaz manasına da gelmez… Sergileyeceği en kritik tavır seçmene sandığı boykot ettirmek olabilir… Böyle bir durumda çıkacak her neticeyi kendi ağırlık ve kitleler üzerindeki etkisinin sonucu olarak yorumlama şansını elinde bulundurabilir…