radyobir
radyobir
 KORKUNÇ BİR ZİRVE HİKAYESİ

İlk zamanların büyük fenomeniydi.

Tabii ki.

Çok büyük reyting alıyordu.

Çok enteresandır. O işe ilk başladığımız zaman böyle bir şey hayal etmemiştik. TGRT'nin "Haydi bir başlasın da görelim" dediği programdı. Ama korkunç bir zirve hikâyesi.

Siz hep sitcom'da mı oynadınız?

Aslında başka dizilerde de oynadım ama en ses getiren işim 'Çocuklar Duymasın'. Ben Yağmur'u bir dizide tanıdım. 'İlk Aşkım' adlı bir dizide oynadık. Oktay Kaynarca ile karı kocayı oynuyorduk. Sonra Emre Kınay'la bir dizide oynadım. Yine karı kocayı oynadık. Hep genelde aile komedisi oynadım. Çok dramatiklik seven bir tip değilim zaten. Bir de komediler biraz daha eli yüzü düzgün insan seviyor. Hoş bir kadını koyuyorlar. Ben de onlardan biri oluyorum. Bundan da gocunmuyorum yapacak bir şey yok.

Oyunculuk dersi falan alıyor musunuz?

Hayır. Ama ben 'Çocuklar Duymasın'la başladım. Karadağlı gibi bir partnerin eşiydim. Dolayısıyla bana çok fazla emeği ve desteği oldu. Hakikaten öğrendiğim ne varsa o ve Zeyno. "Bu nasıl oynanır?" dediğim de ikisinin de bana çok destek verdiği zamanlar oldu. Sonrasında kendiliğinden gelişti. Diksiyon dersi aldım sunuculuk yapmak için. İşim öncelikle sunuculuk zaten. Sonra oyuncuyum. Hayatınızı hep magazinin önünde yaşayan birisiniz. Sıkılmıyor musunuz bundan? Bunu özellikle tercih etmiyorum. Ama kaçmaya da çalışmıyorum. Aslında istediğim gibi yaşıyorum. Sonucu bu oluyor. Hiçbir zaman "Şuraya gidelim de fotoğraf çeksinler" diye düşünmedim. Ama şöyle de düşünebilirsiniz "Şuraya gidelim de fotoğraf çekmesinler." Çok acayip bir şey söyleyeyim size. Kilyos yolunda kendin pişir kendin ye ye gittim. Cümbür cemaat 18 kişilik bir grup. Yanımızda toplar, ipler, mangallar falan. İki gün sonra kendimi gazetede gördüm biri cep telefonuyla çekmiş.



YUKARI