radyobir
radyobir
Köşe Yazıları Funda Özkalyoncu

Yazara E-mail Gönder

Bedenine gaddar kadınları

Dünden beri kadın hikayeleri ile aklını bozmuş durumdayım.

Okuduklarım, gördüklerim, anladıklarım, aklımı, vicdanımı, merhametimi o kadar zorluyor ki.

Bir yandan kızıyorum, öfkeleniyorum, diğer yandan ne zaman bu hale geldik, bu kadınlara ne oldu, anlamaya çalışıyorum.

Kadınlar.

Odası dağınık ama günlerdir toplayamayan insanlar gibi hayatları darmadağınık.

Toplamaları imkansız, dağıldıkça dağınıklık çoğalır ya, işte o hesap.

Hepsi kendine yabancı.

Hepsi kendi bedenine gaddar.

Sosyal medyadan en çok zarar gören canlının kadınlar olduğunu anladım.

Hiç ummadığınız, hiç konduramayacağınız kadınlar, sayıları tahmin edemeyeceğiniz kadar çok kadın, özellikle Facebook’ta, anlamsız bir şekilde erkek kovalıyorlar.

Neden?

Niçin?

Bir kadın 55 yaşında, sosyal medyadan erkek arar mı? 

Saçının tek telini, göstermekten imtina eden, Allah korkum var diye düşünen kadının, neden 4 cep telefonu olur, neden, facebook’tan adamlarla tanışır ve onlarla buluşur.

Evli kadınlar, evliliğinde sorun yaşarken, evde çocuklarını bırakır, arkalarına bakmadan, en küçük merhamet etmeden, bir adamın koynundan, öbür adamın koynuna atlayarak, hayat sorunlarını erkek koyunlarında çözerler.

Neden?

Kadın rahatlıkla bir televizyon programına bağlanıp, face’de tanıştığı adamın evine gittiğini, adamın tecavüz ettiğini, sonra rahmine ağır bir cisimle darbe vurduğunu, hastanelik olduğunu anlatır.

Saçının telini göstermekten imtina eden, muhafazakar ailesi, sıra sıra dizilip, hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi, pişkin yüz ifadeleri ile dinler.

Aileler birbirini takip etmez mi, birisi çıkmazda ise, bilmez mi?

Kadını rahminin darmaduman olduğunu, akraba erkekleri rahat rahat dinler mi? 

Dinler.

Siz kadınlar, neden hiç tanımadığınız adamları bulup, onlarla yatıyorsunuz, korkmaz mısınız, canınız teniniz hiç acımaz mı?

Neden sizin üfleyince yıkılan hayatlarınız var.

Doğmuşsunuz ve tuhaf bir şekilde darmaduman saçılmışsınız.

Yaşadıklarınız inanılmaz, başlarınıza gelenler inanılmaz, keşmekeş içinde, erkek ister durursunuz.

Yaşlı adamları kandırıp, evlilik yapıp, paraları, altınları alıp kaçarsınız.

Hazin bir tablo içindesiniz.

Ahlak bekçisi değilim, ama bu kadınlara üzülüyorum, kendi hayatlarının hırsızı olmalarına dayanamıyorum.

Bazen erkeksiz olmak güzeldir, biraz yaşayın, biraz deneyin.

Hesapsız, endişesiz, tereddütsüz, sınırlanmadan bir hayat yaşamak imkansız.

Hayatın içinde iyi ve kötüyü ayırt etmeyi bilmeliyiz.

Kadın ahlakı çok önemlidir, çocukların ahlakı geleceğidir ve yarın, bu ülkede yaşayan insanlar çok ahlaklıdır, iklimini doğurur.

Yapmayın kadınlar..  

Dün ile hesaplaşın, yarınlara ahlaklı düşler kurun.

Ahlakın yarısında durmak, hep yarım kalmaktır.

Sonrası..

Hiç kadınlar.

Funda'nın aklındakiler…

... Yukarıda yazımda kadınlara ne oldu, kadınlar darmaduman diye yazdım ya.

İste size demek istediğim tam da bu.

NP bir kadın, 24 yaşında, jokey Uğur Polat ile beraberlik yaşıyor. Sonra ayrılıyor, başka erkek yokmuş gibi Uğur'un abisi Nadir Polat ile flört ediyor ve evleniyor. (Nadir bey siz de başka kadın yokmuş gibi, maşallah pişkinlik içindesiniz) 

Sonra bu hanımefendi, İzmir'den, İstanbul’a gezmeye geliyor, kocası yanında niye yok? O da belli değil, eski sevgilisi Uğur Polat evine davet ediyor, bu kadında, tamam diyerek gidiyor.

Bu Uğur, belli ki önceden hazırlanmış, iki arkadaşı maske takıyor, kadının elini ayağını bağlıyor, adam da tecavüz ediyor.

Filmlerde ki gibi, inanılmaz değil mi?

Sonra niyeyse beraber sokağa çıkıyorlar, kadın güya fırsatını bulup kaçıyor ve karakola gidip şikayet ediyor.

Jokey Uğur diyor ki, "yengem istedi gönüllü beraber olduk", mahkeme tutuksuz yargılanmak üzere, serbest bırakıyor.

Sonra bu NY, el yazısı ile dilekçe yolluyor ve şikayetinden vazgeçiyor.

Şimdi kime inandınız.

Ben, maalesef gönüllü bile olsa, yengesi ile beraber olan haysiyetsiz adama inandım.

... Kadın örnekleri vermelere doyamadım.

Asıl Nadir, 77 yaşında, Kıbrıslı iş adamı.

Hayat hikayesini biliyoruz, çok zengin iş adamı, hapislerde yatmış falan, bilmem kaç evliliği var, biri 53 yaşında, biri 42 yaşında iki oğlu var.

Son evliliğini 34 yaşında genç bir kadın ile yapıyor.

Kadın çok da güzel.

Kadın 4 aylık hamileymiş.

Şimdi ne diyelim, bu genç kadın dedesinden daha büyük adam ile neden evlenir, neden çocuk sahibi olmak ister.

Hep hesap değil mi?

Hep para derdi değil mi?

Yarın bu kadına bir şey olursa, boşanma, aldatma, tuhaf hikayeler olursa, üzülen var mı, parmak kaldırsın.

Ben yokum.

Funda Özkalyoncu | Şub 10 2019 | Ziyaretçi: 420
Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Yazarın Tüm Yazıları
YUKARI