Cep telefonu pazarına odaklandığımız zaman da durumun değişmediğini görüyoruz. Bir süredir tüm dünya pazarları Çinli markalar tarafından istila edilse de aslında cep telefonu sektöründe de birkaç markanın baskın olduğunu görüyoruz.

Son günlerin adından en çok söz ettiren markasının Huawei olduğunu biliyoruz. Bu köşeyi takip edenler 15 Şubat’ta yayınlanan "Huawei ne yapmaya çalışıyor?” başlıklı yazımı okumuşlardır. Okumayanlara gazetemizin web sitesinden ilgili yazıyı bulup okumalarını öneririm. Huawei bir şekilde Samsung ve Apple başta olmak üzere üst segment markalarla rekabet yaparken Honor isimli ikinci markasıyla da orta ve giriş seviyesini kontrolü altına almaya çalışıyor.

Yıllar önce Huawei marka cep telefonları arasında sadece farklı bir seriye işaret eden Honor isminin ayrı bir marka olarak konumlandırılması pek eski değil. Yani Çinli telefon devi Huawei, sadece birkaç yıldır Honor’ı ayrı bir marka olarak konumlandırıyor. Buna rağmen Honor neredeyse her ülkede "Huawei’nin ucuz ve kaliteli telefonlar üreten markası” olarak anılmaya başladı. Böylece de verdiği paranın karşılığını almak isteyen son kullanıcıların marka alternatifleri arasına kolayca girdi.

Henüz Türkiye’deki yapılanması tamamlanmasa bile Honor markasını ülkemizde yöneten çekirdek ekibin de çok iyi iş çıkardığını düşünüyorum. Böyle düşünmemin en büyük nedeni henüz daha 2019 yılının dördüncü ayında olmamıza rağmen ülkemizde dört farklı modeli satışa çıkarmaları. Cihaz sayısı anlamındaki bu performans bence yabana atılır gibi değil. Ayrıca satışa çıkan cihazların düşük fiyatlı olması da çok önemli. Daha doğrusu bir markanın etiket fiyatını hak eden telefonlarla rafları doldurması çok önemli.

Tüm bunlara rağmen Honor’ın asıl başarısı ülkemizde geleneksel elektronik eşya satışı yapılan elektronik marketler yerine A101 ve BİM gibi marketleri de satış kanalı olarak değerlendirmesi. Bu strateji ile doğrudan ürünün hedef grubundaki insanlara ulaşma başarısı eminim ki başka markaların satış fiyatına yansıtmak zorunda kaldıkları tanıtım ve operasyon maliyetlerinin en aza indirilmesini sağlamıştır.

Honor’ın ülkemizde satışa sunduğu ve model numaraları 10 Lite, 7S, 8A, 8C olan bu dört cihaz arasında "en yeni teknoloji” olarak isimlendirebileceğimiz bir model yok. Yani piyasadaki en iyi fotoğrafı çeken veya pil ömrü en iyi olan telefon olarak herhangi bir Honor modelini göstermek (en azından şu an için) mümkün değil. Ancak genel anlamda Honor markalı cep telefonlarının dengeli ürünler olduğunu söylememiz mümkün. Bazılarının tasarım anlamında da gayet başarılı olduğu rahatlıkla söylenebilir.  Bence Türkiye’de henüz ilk yılını tamamlamamasına rağmen takvim yılı olarak ikinci yaşına giren bir marka için tüm bunlar çok önemli özellikler.

Giriş seviyesini ve orta segmenti başarıyla dolduran Honor bence bu yıl Türkiye’de en yakından takip edilmesi gereken markalar arasında. Aşağı veya yukarı doğru 100 TL – 150 TL fiyat farklarıyla ürün pozisyonlayabilen Honor’ın 2019 sonunda nasıl bir pazar payına sahip olacağını şimdiden merak ediyorum. Çünkü duyduğuma göre son bir yıldır satış rakamı anlamında hedefe hep kolayca ulaşabilmişler. Hatta bazı modellerde hedeflenen satış rakamının epey üzerinde performans sergilemişler.

Umuyorum ki Honor da bu fiyat politikasıyla devam eder ve cep telefonu pazarındaki rekabete son kullanıcıların lehine katkıda bulunmaya devam eder.