radyobir
radyobir

Yazara E-mail Gönder

Nestle, çikolatalarındaki şekeri yüzde 40 azaltıyor

Çikolataseverleri buraya alalım. Başlık ne kadar kendini anlatsa da biraz açıklama yapmakta fayda var. Nestle'nin CTO'su yani Teknoloji Direktörü Stefan Catsicas geçen hafta çok önemli bir açıklama yaptı. Nestle'nin sağlıklı hayat misyonuna paralel olarak doğadan ilham aldıkları yeni bir şeker türü elde ettiklerini ve 2018'den itibaren kullanmak üzere patent başvurusu yaptıklarını söyledi. Şimdi burada bazı sorular ve açıklamalar devreye giriyor. Yeni şeker türünün yapısı nasıl? Ne gibi zararları olacak? Nestle ürünlerinin tadını değiştirecek mi? Sırayla cevap verelim.
Yeni şeker türü kompleks değil basit yapıda. Bu da demek oluyor ki çikolatayı ağzınıza attığınızda şeker ağızda sindirilecek. Ayrıca dilimizdeki tat zerrecikleri daha uzun süre "tatlı" hissini duyumsayacak. Böylece daha az miktarda şeker tüketerek daha çok tükettiğimizi zannedeceğiz. Tatlı hissinin kaybolmaması için ürünlere şekersiz meyve suları, limonatalar, gazlı içeceklerde yapılanın aksine yapay tatlandırıcılar konulmayacak. Yine şeker tüketeceğiz ama neredeyse yarı yarıya şeker tüketip aynı tadı alacağız. 

Bugün Nestle'nin meşhur Damak Çikolatası'nın 100 gramında 47,5 gram şeker var. Amerikan Kalp Derneği, insanların alabileceği günlük şeker miktarını ortalama 36 gram olarak belirtiyor. Bu miktar cinsiyetiniz, yaşınız, spor aktivitenize göre de değişiyor. Ortalama 36 gramı temel kabul edersek bugün 100 gram Nestle Damak Çikolatası yerseniz günlük şeker sınırının çok üstüne çıkıyorsunuz. Bu durumda yapılacak iki şey var, ya ürün porsiyonlarını küçülterek şeker miktarı azaltılacak ya da ürüne konan şeker miktarı düşürülecek. Şeker miktarını düşürmek tabii ki gönlümüzden geçeni. Şekeri azaltırken tatlandırıcı gibi yapay ve zararlı alternatifleri de kullanmak istemeyenler için imdada Nestle yetişiyor. Değerli Nestle teknoloji ekibi, 2017 yılını atlayıp direkt şekeri düşürülmüş çikolatalarımıza kavuşacağımız bir zaman makinesi ile de ilgileniyor musunuz?

Bolivya'da acil durum ilan edildi

ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump küresel ısınmanın bilimsel bir gerçeklik olduğunu yalanlayadursun, Güney Amerika'nın en fakir ülkesi Bolivya'da Devlet Başkanı ülkede acil durum ilan etti. Bolivya'da bu mevsim yaz yaşanıyor. Yağmurlar azaldı. Barajları normalde bahar mevsiminde eriyen buzullar doldurup gerekli suyu sağlarken küresel ısınma sebebiyle buzul miktarındaki büyük azalma, Bolivya'yı susuz bıraktı.



Son 25 yılın en ciddi susuzluk ve kuraklığıyla karşılaşan Bolivya'da başkent La Paz ve komşu şehir El Alto'ya su temin eden barajları dolduran iki ana buzul yüzde 39 eridi.

Bu azalma miktarıyla barajlardaki doluluk iki barajda yüzde 6'ya bir barajda ise yüzde 1'e kadar geriledi. Şehirlere günde 3 saat su sağlanabiliyor.

Durumdan en fazla etkilenen her zaman olduğu gibi yine fakirler oldu. Kuraklığın vurduğu ülkede insanlar yerel su idaresi yetkililerini rehin alarak suya erişim haklarını talep ediyor. 

Kuraklık ve susuzluk sadece barajlardaki su oranlarını etkilemedi. Ülkenin 290 bin hektarlık tarım arazisi ve yaklaşık 360 bin büyükbaş hayvan yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Madenciler ve çiftçiler, suya erişim için çatışmaya başladı. Gelecek aydan önce yağmur beklenmeyen Bolivya'yı zor günler bekliyor. Unutmayalım ki küreselleşen dünyamızda bugün Bolivya'yı etkileyen sebeplerin bize sıçraması sadece an meselesi...

Hindistancevizi yağı enjekte eden genç hastanelik oldu

Güzel ve fit görünme baskısı sadece kadınları etkilemiyor. Kadınların yaşadığı kadar geniş çaplı ve yıkıcı sonuçları olmasa da günümüzde pek çok erkek fit görünmek için çeşitli zahmetlere giriyor. İngiltere'de vücut geliştiriciler arasında giderek yayıldığı tahmin edilen bazı pratiklerin sağlık sonuçları kısa sürede ortaya çıkmaya başladı. Geçen hafta kolundaki uyuşma ve ağrı şikayetiyle hastaneye gelen bir genç adam doktorları şaşırttı. Adı açıklanmayan 25 yaşındaki genç, dört yıldır vücut geliştirme çalıştığını son birkaç aydır ise özellikle sağ kolunda uyuşma ve dayanılmaz ağrılar yaşadığını söyledi.



Genci ağrı için tedaviye alan doktorlar, ultrason sonuçlarında triceps denilen kol kaslarında çoklu yırtılmalar ve pek çok kist oluşumu tespit etti. Hastanın kendilerine her şeyi anlatmadığından şüphelenen doktorlar tekrar konuşunca, genç sonunda açıklama yaptı. Kol kaslarının daha estetik ve kontürlerinin daha düzgün görünmesi için hindistancevizi yağını şırınga ile kollarına enjekte ettiğini itiraf etti. Ayrıca aynı zamanda steroid kullanan ve reçetesiz insülin ve B12 vitamini iğneleri de yapan genç, ölümden döndü. Uzmanlar tedavisi süren gencin yaşadıklarını ise İngiltere'de gençler arasında gittikçe artan ve endişe verici sonuçları olacak bir moda olarak incelemeye aldıklarını belirtiyor.

Lise öğrencileri kapsülü 750 $ olan AIDS ilacını okulda üretti

Dünyanın geçen yıl en çok nefret edilen insanı ilan edilen Martin Shkreli’yi hatırlıyorsunuzdur. Turing İlaçlarının 33 yaşındaki CEO’su AIDS tedavisinde anahtar kabul edilen anti parazit ilacı Daraprin’in patentini satın alarak kapsül başına 13,5 $ olan fiyatı 750 $’a çıkartmıştı. Daraprin sadece AIDS tedavisinde değil parazitlerin sebep olduğu sıtma gibi pek çok hastalığın tedavisinde de Dünya Sağlık Örgütü tarafından temel tedavi kabul ediliyor. Shkreli serbest piyasa kuralları içinde tamamen yasalara uygun hareket etmiş olsa da tüm dünya bu vicdansız hareket karşısında ayağa kalkmıştı. Shkreli hakkında daha sonra güvenlik dolandırıcılığı sebebiyle dava açıldı. Turing İlaçlarının CEO’luğundan istifa eden Shkreli şu an kefaretle serbest ve duruşması devam ediyor. Peki, bu arada Daraprin’e ne oldu? Rakip ilaç şirketleri Daraprin muadili ilaçlar üretip eski fiyatından satarak Turing’i fiyat kırmak zorunda bırakmaya karar verdi. Bir de okyanusun öbür yakasından haber geldi.



Sydney’de bir grup lise öğrencisi okullarındaki kimya öğretmenlerinin başkanlığında Daraprin üretmeyi başardı. Daraprin’in ana maddesi 2,4-klorofenil asetonitril, ucuz ve kolay bulunabilen bir madde fakat geleneksel yöntemlerle bu maddeden Daraprin üretmek oldukça tehlikeli. Araştırmacı gençler ve kimya öğretmenleri bu tehlikeyi bertaraf edecek kolay bir üretim yöntemi keşfetti. Öğrencilerin keşfettiği yöntem her ne kadar güvenli olsa ilaç firmalarını ihtiyacını karşılayacak kadar büyük seviyede üretim yapmaya müsait değil. Bu nedenle şirketler geleneksel yöntemle Daraprin üretmeye devam edeceklerdir. 



Acaba Shkreli bu konu hakkında ne düşünüyor diye merak ettiyseniz kendisi bir tweet attı. "Herkes her ilacı üretebilir, gayet kolay bir şey” diyen Bay Shkreli’ye sorumuz, madem üretimi bu kolay o zaman neden kapsül başına 750 $ ödeyelim?



Gizem Şenyurt | Ara 05 2016 | Ziyaretçi: 652
Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI