radyobir
radyobir

Yazara E-mail Gönder

Ramazan, Hadiseler ve Hadisler

Bir yıl daha sağ salim  geçti… Bir Ramazan ayına daha kavuştuk, şükür... Bu yazımdan sonra her sene yaptığım gibi, şayet çok ivedi birşey olmaz ise bayrama kadar yazı yazmayı düşünmüyorum. Bu yüzden de Ramazan ayının ruhuna uygun bir yazı  yazayım istedim... Öyle ya; 11 ay boyunca bir çok mesele köşemizde misafir oluyor. Ramazan ayıda hayatımızda, biz Müslümanların inançları, sağlığı ve toplumumuzun da sosyal dayanışması, kaynaşması açısından ehemmiyetli... Ardından da bir bayramı bize hediye ettiğini düşünürsek çok çok daha kıymetli… 

Fitreler, zekatlar, bayramlaşmalar, iftarlar, itikaflar, ziyaretler, ölümüzü-dirimizi hatırlamalar, fakiri-fukarayı düşünmeler, Kadir gecesi, nefis terbiyesi, ülkemizde bulunan savaş mağdurları onların halleri, tefekkür, kendimizle daha bir başbaşa kalarak iç yolculuklar, arınmalar, ruhumuzun pasını silmeler, olan vicdanımızı merhamet ile daha bir donatmalar, güzel duygularla süslemeler, daha başka paylaşmalar vs… Düşünün bir muhteviyatı ne kadar zengin, değil mi? Onun için kıymetini bilmek lazım…

Yazımızın konusuna gelince…. Bu sefer farklı bir yol ile anlatmak istediklerimi anlatayım dedim.. Hem değişiklik olsun… Nasıl ve neden bahsedeceğimiz meselesine gelince… Vakit buldukça ve zaman zaman fıkhı meseleler çok ilgimi çektiği için kitaplar karıştırırım, hadis kitaplarına da göz atarım arada… Okurken de, çok hoşuma giden bir hadis ya da bir konuya dair ilginç bir cümle olursa da, hemen bir kenara not düşerim.

Bu notlar ya okuduğum kitabın arasında kalır veya kitaplıktaki diğer notların bulunduğu bir iki dosyanın arasına girer. Not alıyorum, çünkü aklımda üç defa okuduktan sonra kalabilecek bir not, bu yolla bir defa da kalıyor. O notu bir kenara yazdığımda iş hemen oracıkta bitiyor. İşte biraz yukarıda bahsi geçen, o göz attığım kitaplara/konulara göz gezdirirken bazı notlar yolumu kesti kitaplar arasında... Aslında Ramazan için yapacağım bir röportaj vesilesiyle hazırlık sırasında yoluma çıktılar demek en doğrusu... Sonra hızlıca şöyle bir baktım notlara... Ardından da; işte bunlar olsun bu sefer ki köşe yazımın konusu diyerek bir kenara istif ettim bazı kağıt parçalarını... Ardından da hemen oturup oracıkta sıcağı sıcağına bilgisayarıma aktardım...

Siz, bu notlardaki bir çok sözcüğe belki de aşinasınızdır ama öyle de olsa hatırlamak babında bir göz gezdirebilirsiniz  yine de… Bu arada o notlardan derlediğim hadisler yalnızca bir alana yönelik değil. Günlük hayatımızın bir çok alanına dair çeşitli hadisler bunlar. Haa… Bakarsınız bilmediğiniz, ilginizi çeken bir konuya dair bir cümle (Hadis-i Şerif) görüp, bir keşifte yapmış olabilirsiniz. Öyle ya bu alan bir derya... Okuduktan sonrası da size kalmış… Ne düşünürsünüz, işi nereye bağlarsınız bilmem… Hadi Bismillah…

***

"Oruç dışında insanoğlunun  her ameli kendisi içindir. Oruç ise benim içindir ve mükâfatını da ben vereceğim.”

"Kim yalan konuşmayı ve yalan-dolanla iş yapmayı terk etmezse, Allah o kimsenin yemesini, içmesini bırakmasına kıymet vermez.”

"Güzel söz sadakadır.”

"Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.”

"Hoşgörülü ol ki, hoş görülesin.”

"Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen; iyiliği emredip, kötülüğü de yasaklamayan bizden değildir”

"Danışan asla pişman olmaz.”

"Kim ki, kalbindeki Allah korkusundan daha fazlasını insanlara göstermeye çalışırsa o münafıktır”

"Sizden biri bir iş yaptığı zaman, onu mükemmel bir şekilde yapsın.”

"Kardeşine gülümsemen, iyiliği emredip kötülükten sakındırman, yolunu şaşıranlara yol göstermen, yol üzerinde eziyet veren diken, kemik gibi şeyleri kaldırman, senin su kabından onunkine boşaltman sadakadır.”

"Kendisine danışılan kimse, güvenilir biri olmalıdır."

Bir defasında Peygamberimize soruldu: "Ey Allah’ın Peygamberi! Kıyamet ne zaman kopacak?” Efendimiz bu soruya şu cevabı vermiştir: "İş, ehli olmayan kişilere verilince kıyameti bekle, kıyametin kopması pek yakındır.”

 "Allah Teâlâ, Ramazan’ın her gün ve gecesinde cehennemi hak eden bir kısım kimseleri bağışlar. Bir de ramazan’ın her gün ve gecesinde her müslümanın kabul edilecek bir duası vardır.”

"Allahu  teâlâ, tevazu edeni yüceltir.”

"Allah, bir yönetici için iyilik isterse, ona iyi bir yardımcı ihsan eder ki, unuttuğu zaman hatırlatır, hatırladığı zaman da ona yardım eder. Hayrını istemezse, ona kötü bir yardımcı verir ki, unutunca hatırlatmaz, hatırlayınca da yardım etmez"

"Yöneticiye öğüt verecek biri, herkesin yanında konuşmasın, başbaşa kalabilecekleri bir yere götürüp, orada konuşsun Kabul ederse iyi, etmezse o kendi görevini yapmış olur"

"Münafık, iki sürü arasında kâh birine kâh öbürüne yanaşan şaşkın koyun gibidir.”

"Kıyamet gününde, Allah nazarında en kötü olanlardan bir kısmını da iki yüzlülerin teşkil ettiğini göreceksiniz. Bunlar bazılarına bir yüzle, diğer bazılarına da başka bir yüzle giden insanlardır."

"Allah’a sığınan kimseyi koruyup himaye ediniz. Allah için isteyene veriniz. Size iyilik yapana siz de iyilik yapınız. Şayet verecek bir şey bulamazsanız karşılık vermek istediğinizi göstermek üzere kendisine dua ediniz.”

"Kim öfkesini yutarsa, Allah onu mükafatlandırır…”

"Sağ elin verdiğini sol el görmemelidir”

"Kim dünyada bir kulun ayıbını örterse, Allah da Kıyamet Günü’nde onun ayıbını örter.”

 "Kim ki, âmme (toplum, millet, memleket) ile ilgili bir iş ister de bunda ısrarla tama’ ederse (hırs gösterirse), biz onu istihdam etmeyiz.

"İnsan, kendine iyilik edene sevgi, kötülük edene de nefret duyacak şekilde yaratılmıştır.”

"Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.”

"Sahur yapınız, zira sahurda bolluk-bereket vardır.”

"Ölümü çok zikredin. Zenginlik anında ölümü hatırlarsanız, bu (zenginliğin vereceği azgınlık ve şımarıklığı) yıkar. Fakirlik anında hatırlarsanız, bu, (halinizden şikayeti önler) elinizdekine kanaat etmenize sebep olur.”

"Sizi yöneten büyüklerinize sövmeyin! Onların iyi olmaları için dua edin, çünkü onların iyi olmaları, sizin iyi olmanız demektir"

"Birinizin yamalı bir elbise giymesi, kendisine güven duyuran bir görünüm vererek bedelini ödeyemeyeceği bir elbise alıp giymesinden daha iyidir "

"Allah'ın en çok kızdığı kimse, düşmanlıkta aşırı gidendir”

"Allah bana farzları yerine getirmemi emrettiği gibi, insanlarla 'müdara'yı, yani iyi ve güzel geçinmeyi de emretti.”

Ebû Zerr şöyle demiştir: "Ya Rasûlallâh! Beni bir yere vali olarak tayin etmeyecek misin?” dedim. Bunun üzerine Peygamberimiz, eli ile arkama vurdu ve sonra:  "Ey Ebû Zerr! Sen zayıf bir adamsın, bir yerin valisi olmak, kıyamet gününde hüsran ve pişmanlıktır. Ancak hakkı ile o vazifeyi alan ve elindeki vazifeyi eksiksiz yapan kimse, bu hüsran ve pişmanlıktan yakayı kurtarır”

"Kıyamet gününde  Allah, kullarından birini çağırır, huzurunda durdurarak malının hesabını sorduğu gibi, makamının da hesabını sorar.”

"Oruç günahlara karşı bir kalkandır. Sizden biriniz oruç tuttuğu zaman kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da sataşırsa: ‘Ben oruçluyum’ desin.”

"Kişi malı, hanımı ve çocuğuyla imtihan edilir.”

"Sizlerden her kimi bir işe tayin ettik de o da bir iğne ve daha yukarı değerde bir şeyi bizden gizledi ise, bu meblağ, kıyamet gü­nü onun getireceği bir hıyanet ve hırsızlık metaı olmuştur.”

"Allah'tan başka yardımcısı bulunmayan çaresiz birine zulmedene Allah, şiddetle azap eder…”

Sağlıcakla kalın... Selam ve sevgilerimle...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

| Haz 16 2015 | Ziyaretçi: 6714
Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI