Türkiye kendi kaderini etkileyecek önemli bir eşiği daha alnının akıyla geçmeyi başardı. 16 Nisan'da anayasal değişiklik konusunda kararını verdi. Başkanlık sistemine onayını sundu.

Şimdi artık yatırımcılar da proje geliştiriciler de önüne yani işlerine bakmaya başladı. Açıklanan resmi rakamlar aslında ekonomideki güvenin referandum öncesi başladığını gösterdiği için umut verici. Referandum sonrası kalıcı ve daha ayağı yere basan adımlar atıldığını da yine aynı verilerin mayıs tarihli olanlarında göreceğimizi düşünüyoruz.

Tüketici güveni nisanda geçen yılın ekim ayından bu yana en yüksek değerine ulaşırken, bireylerin otomobil, konut satın alma ihtimalini gösteren endeksler de artış gösterdi 

TÜRKİYE İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Tüketici Güven Endeksi nisanda bir önceki aya göre yüzde 5,1 artarak 71,3'e çıktı. Böylelikle tüketici güveni geçen sene ekim ayından bu yana en yüksek değerine yükseldi. Geçen yıl nisan ayında 68,5 olan tüketici güven endeksi yükseliş trendini sürdürürken, darbe girişiminin olduğu Temmuz 2016'da 67 seviyesine gerilemişti. Türkiye'de genel ekonomik duruma yönelik beklenti endeksi de nisanda önceki aya göre yüzde 3,3 yükselerek 93,2'den 96,2'ye çıktı. 

Öte yandan nisanda geçen 12 aylık döneme göre, genel ekonomik durum endeksi yüzde 4, hanenin maddi durum beklentisi endeksi de yüzde 3,4 arttı. Mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı satın almak için uygunluğunu gösteren endeks yüzde 7,4 artarken, bireylerin bu mallara yönelik harcama yapma düşüncesi endeksi yüzde 0,1 geriledi. Tüketim finansmanı amacıyla borç kullanma ihtimali endeksi de nisanda yüzde 13,2 yükseldi. Söz konusu artış, borç kullanmanın tüketim harcamalarını olumlu yönde etkileyebilmesi nedeniyle iyimser bir tablo ortaya koydu. 

Ekonomik zeminde şartlar yerine oturuyor demiştim. Tabii ki her şeyi devletten ve ortamdan beklememek gerekiyor. İlk gününden itibaren sıcağı sıcağına izlediğim Katar'daki fuarla ilgili bilgileri size yerinden aktarmıştım. Bugün de son gün bereketini sayfalarımıza aktardım. En önemli izlenimimi ise köşeme taşımak istedim ki bunu zaten fuarı düzenleyen şirket çok güzel şekilde izah etti.

"Katar’a özellikle hazırlıklı gelen her katılımcı firma önemli başarılar elde etti. Ziyaret eden her Katarlı da ya doğrudan yatırım ya da iş anlaşması yaptı. Gayrimenkul sektöründe hazırlıklı gelen hemen hemen her firma sıcak satışlar gerçekleştirdi. Hemen hemen her ziyaretçi iş için geldi. Gelen bu kitleyi çok iyi değerlendirmek gerekli”.

Türk işadamları, yatırımcıları empoze edilmek istenen kara tablonun iç karartan atmosferi yerine yeni pazarlara erişme konusundaki fırsatları değerlendirip, yeni iş bağlantıları için hazırlıklı olmalılar. İş dünyası artık tüketici güveninin artmaya başladığı bu döneme hazırlıklı olmalı....