radyobir
radyobir
 AVRUPALI PARLAMENTERLER BENİ KONUŞTURMADI


Siz başvurdunuz sanırım… Peki, geldikten sonra insanlar bilsin, duydun ve bu konuda "ülkemiz bilim adamları da çalışmalar yapsın" diye, yaşadıklarınızı paylaştınız mı? Ve, ilgilenenler oldu mu paylaştıysanız şayet…
19-21 Ocak 1995'de Avrupa'da ırkçılık Ve Antisemitizm hakkında Dış İşleri Bakanlığı ve '500. Yıl Vakfı'nın ortak düzenlediği panelde bu konu hakkında konuşmam istendi. Dış işlerinde görevli olan Türel Özkarol Bey'in bu teklifini (Benim konuşmamla ilgili sunduğu öneriyi) Avrupalı Parlamenterler "gündem dışı" diye reddetti. Conrad Otelinde böyle bir panelin yapılacağını öğrendiğimde, bu konuyu izah eden yazılarımı da İngilizceye tercüme ettirdim. Panelin düzenlendiği salonun lobisindeki bir takım broşürlerin bulunduğu masaya kendi yazdıklarımı koydum. Dış işlerinden bir yetkili, "Buraya isteyen istediğini koyamaz, önce okumamız gerekir" dedi. Okuduktan sonra "gidin ve daha fazla fotokopi çektirin getirin, ara verildiğinde bir çırpıda hepsi biter bunları gören alır ilgilenir" demişti. Öyle de oldu… Rahmetli Gündüz Aktan Bey (o zaman Birleşmiş Milletler daimi temsilcisiydi, orada konuşmamın engellenmesine bayağı üzülmüştü.)
Daha sonra İnsan Hakları Vakfına da uğradım. Onlar başka şeylerle meşguldüler. Bana ayıracak zamanları yoktu. Başkaca 1992 senesin de Amerikan Hastanesi'nde yaptırdığım kan tahlilini gören ve şaşıran Dahiliye Doktoru Şengül Hanım; "Ertuğ Bey, siz hemen İnsan Hakları Derneğine gidin ve durumu anlatın, biran önce başvuru yapın" dedi. Bu hanımefendi de ilginçtir ki; tahlil sonucundan önceki sohbetimiz esnasında kendisine anlattıklarımdan dolayı; "Hadi sende, bunları bilmen için, beş ana bilim dalını bitirmen gerekli" demişti. Burada özellikle belirtmek istediğim; bazı olaylardan sonra insanlar bu konuyu anlasınlar diye çaba göstermedim açıkçası. Benim derdim, İsveç devletinin uygulamakta olduğu insanlığın yüz karası o kirli işlerin bilinmesi idi.


YUKARI