radyobir
radyobir

Cumhurbaşkanlığı'ndan açıklama geldi!..

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın başkanlığındaki Türk heyeti ile Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton başkanlığındaki ABD heyeti bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde basına kapalı gerçekleşen görüşme, 2 saat 10 dakika sürdü. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton bugün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Türk mevkidaşı İbrahim Kalın ile bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun ise görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamasında "Türkiye'nin ulusal güvenliği müzakere edilemez" dedi.

08 Ocak 2019 08:34 | Güncelleme :08 Ocak 2019 18:55 | Kategori: Dış Politika

Kalın başkanlığındaki Türk heyetinde, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Yunus Emre Karaosmanoğlu, MİT Başkan Yardımcısı Cemalettin Çelik ve diğer ilgililer yer aldı. Bolton başkanlığındaki ABD heyetinde ise Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, Küresel Koalisyon Özel Temsilcisi James Jeffrey ve diğer yetkililer bulundu.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ziyarete ilişkin yaptığı açıklamasında "Kendisinin ziyareti sırasında dünyaca ünlü Türk misafirperverliğini tecrübe etme imkanı bulduğunu umuyorum. Türkiye'nin güvenliği pazarlık meselesi değildir. Bizim terörle mücadelemizin "nasıl”ı değil, sadece "ne zaman”ı olur. Suriye Kürtlerini terör örgütüyle bir tutmak, hem Kürt halkına hem de bizim zekamıza hakaret etmek demektir” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Türkiye'den ayrıldı.

Türk yetkililerle görüşmek üzere dün gece saatlerinde Ankara'ya gelen Bolton ve beraberindekileri taşıyan özel uçak, saat 13.45'te Esenboğa Havalimanı'ndan hareket etti. 

Bolton'a ziyareti sırasında, ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford ve Brett McGurk'ün yerine Küresel Koalisyon Özel Temsilcisi olarak atanan James Jeffrey de eşlik etti.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bugün sabah saatlerinden bir araya geldi. İkili arasındaki görüşme 2 saat 10 dakika sürdü. 

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton, Ankara'dan önce İsrail'i ziyaret etmiş ve Başbakan Binyamin Netanyahu ile görüşmüştü. 

Dunford ile Jeffrey'nin bir süre daha Ankara'da kalarak görüşmelere devam etmeleri bekleniyor.



ABD neler istiyor?..

ABD'den son günlerde yapılan açıklamalar, 19 Aralık'ta duyurulan çekilme kararının önemli değişikliklerden geçtiğini gösteriyor.

Trump'ın ilk açıklamasından farklı olarak çekilme süreci yavaş ve bir zaman dilimi içerisinde gerçekleşecek. Ayrıca "Suriyeli Kürtlerin korunacağına" ilişkin olarak Ankara'dan garanti isteniyor.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun Suriyeli Kürtlerin Türkiye tarafından "katledilmesini" istemediklerini söylemesi, Bolton'ın da Suriyeli Kürtlerin korunacağına ilişkin garantiler gelmeden çekilmenin gerçekleşmeyeceğini söylemesi, bu pozisyon değişikliğinin en önemli göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Çekilme aylarca sürebilir

Her iki yetkilinin de açıklamasına açık tepki veren Ankara, ABD'li yetkililerin kritik görüşmeler öncesinde müzakere masasını kendi çıkarları açısından şekillendirmeye çalıştığı ve Türkiye'yi "Kürtler'e saldıracak" gibi göstererek çekilme kararını sürüncemede bırakma amacında olduğu görüşünde.

Ankara'da yapılan değerlendirmeler, çekilme sürecinin aylarca sürebileceği, ABD'nin bu süreyi sahadaki öncelikleri ve çıkarlarını korumak için değerlendireceğini gösteriyor.

Ankara, ABD yönetiminin hem içeriden hem de dışarıdan ciddi baskı altında olduğunu; çekilme sürecinin hem IŞİD'le mücadeleyi aksatabileceği hem de Beşar Esad yönetiminin elini güçlendireceği kaygılarına muhatap olduğunu düşünüyor. Bugünkü görüşmelerde hem Washington'un tavrını görmeyi hem de kendi önceliklerini masaya getirmeyi planlıyor.



Suriye'de YPG kontrolündeki bazı bölgelerde ABD üsleri var

'Tampon bölge' mi, 'özerk bölge' mi?

Ankara'nın en temel önceliği ulusal güvenlik konusu olarak gördüğü Suriye'de yerleşik YPG'den kaynaklanabilecek bir "terör tehdidinin" önüne geçilmesi. Çekilme kararı olmasaydı Aralık ayı sonunda Fırat'ın doğusuna yeni bir operasyon yapmayı planlayan Ankara, bu kararı askıya aldığını ancak ileride IŞİD'i de kapsayacak şekilde daha geniş bir harekât gerçekleştireceğini kaydetmişti.

Bolton, Ankara'ya gelmeden hemen önce yaptığı açıklamada, olası bir Türk askeri operasyonuna sıcak bakmadıkları mesajını verdi. Buna paralel olarak Suriyeli Kürtlerin korunması gerektiğinin altını çizdi.

Bu korumanın, ABD tarafından, Türkiye-Suriye sınırına bir "tampon bölge" oluşturularak mı yoksa Amerikan Wall Street Journal gazetesinde iddia edildiği gibi YPG'ye Fırat'ın doğusunda özerk bir bölge ilan edilerek mi sağlanacağı ve daha önemlisi Türkiye'nin bu fikirlere nasıl yanıt vereceği de bugün masadaki konular arasında olacak.



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başdanışmanı İbrahim Kalın

Ankara'nın talepleri

Görüşmelerde Ankara'nın önemli talepleri de olacak. Bunların başında 2015 senesinden itibaren ABD-YPG işbirliği kapsamında bu örgüte verilen ağır silahların toplanması ve ortak kullanımda olan askeri tesislerin ortadan kaldırılması. Her ne kadar silahların toplanması konusunda ümitli olmasa da, Türkiye bu konuyu masaya getirerek ABD'ye baskı yapmayı sürdürme eğiliminde.

İkinci önemli talep, 4 Haziran 2018'de üzerinde uzlaşılan Menbic yol haritasının tamamen uygulanması ve YPG'nin bu bölgeyi terk ederek Fırat'ın doğusuna geçmesi. Türkiye, bu konuda atılacak olumlu bir adımın bundan sonraki süreci de olumlu etkileyeceği düşüncesinde ama ABD'nin kısa bir zaman diliminde buna uyacağı konusunda şüpheli.

Üçüncü önemli konu, IŞİD'le mücadele için ABD askerinin desteği. Wall Street Journal'da geçen hafta çıkan bir haber, Türkiye'nin IŞİD'le mücadele için dile getirdiği taleplerin, ABD askerinin daha uzun süre Suriye'de kalmasına yol açacağı değerlendirmesini yapıyordu. Türkiye ise sınırlarına yaklaşık 400 kilometre uzaklıkta bulunan IŞİD pozisyonlarına karşı harekete geçebilmek için ABD'den hava desteği istiyor. Aynı zamanda, lojistik amaçlar için Suriye içindeki ABD üslerini ve tesislerini kullanmayı talep ediyor.

Bu konularda nasıl adımlar atılacağı ise bundan sonraki süreçte ortaya çıkacak gibi görünüyor.

Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI