radyobir
radyobir

Eski savaşçı Wagner Grubu'nu anlattı

DW'ye konuşan eski Wagner savaşçısı Marat Gabidullin, Ukrayna'daki savaşa katılan Wagner Grubu'nun yapısını, işleyişini ve mali kaynaklarının yanı sıra grubun lideri Yevgeni Prigojin'e dair izlenimlerini anlattı.

24 Şubat 2023 07:03 | Güncelleme :24 Şubat 2023 08:46 | Kategori: Avrupa

Paralı askerlerden oluşan küçük bir grup olarak faaliyetlerine başlayan Rus güvenlik ve askeri örgütü Wagner Grubu geçen zaman içinde büyük ölçüde değişti. Günümüzde Wagner Grubu, St. Petersburg'da bulunan merkezi ve uçakları, ağır silahları ile fiili bir ordu niteliği taşıyor. Rus iş insanı Yevgeni Prigojin'nin yöneticisi olduğu Wagner Grubu'nu eski paralı askerlerden Marat Gabidullin yazdığı kitaplarla anlatıyor. Fransa'da yaşayan Gabidullin, 2022'nin başında Rusya'da çıkan ve İngilizce adı "In the Same River Twice" olan kitabıyla uluslararası düzeyde dikkati çekti. Gabidullin'in Fransız Michel Lafon yayınevi tarafından yayınlanan kitabı "La revolte" ise 23 Şubat Perşembe günü piyasaya çıkıyor. DW'nin sorularını yanıtlayan Marat Gabidullin Wagner Grubu'nun yapısını, işleyişini ve lideri Yevgeni Prigojin'e dair izlenimlerini anlattı. "Bu örgüt hiçbir zaman özel olmadı" diyen Gabidullin Prigojin'in "Donbas'ın kralı olmak" istediğini ifade etti.

DW: Sayın Gabidullin, Wagner Grubu hakkında ilk kitabınızı yazdığınız zaman, Yevgeni Prigojin bu örgüt ile bağlantısı olduğunu inkar etmişti. Ancak Prigojin, Wagner Grubu'nun yanı sıra bir "Trol fabrikası"nın da arkasında olduğunu kabul ediyor. Prigojin, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik savaşında da önemli bir rol oynuyor. Siz bir süre Prigojin'in danışmanlığını yapmıştınız. Nasıl bir insan?

Marat Gabidullin: Taktik bir durum konusunda kısıtlı süre için danışmanlık yapmıştım. Suriye savaşına katılmıştım ve Suriye'de paralı askerlerden oluşan birliğin komutanının verdiği raporlar doğrultusunda haritaya taktiğe ilişkin durumu işaretliyordum, ayrıntıları inceliyor ve şefimle yaptığım görüşmelerde de soruları açıklayıcı bir şekilde yanıtlamak zorundaydım.

Şefinize dair edindiğiniz izlenim nasıldı?

Prigojin, bazen gaddarlık ve kabalığın sınırlarını aşan sert bir lider. Büyük düşünür ve şirketinin faaliyetlerini tek bir alanla sınırlamaz.


Siz Wagner Grubu'na nasıl katıldınız? Danışman olmadan önce ne yapıyordunuz?

Ryazan Askeri Okulu Hava Kuvvetleri bölümünü bitirdim. Mezun olduktan sonra beş yıl boyunca subay olarak çeşitli görevlerde bulundum. Bir paraşüt alayının keşif bölüğünde komutanın yardımcısı olarak görev yaptım. Bürokratik bir karmaşıklık nedeniyle görevden uzaklaştırıldım, bir süre sivil olarak yaşadım ve bir şekilde iş bulmaya çalıştım. 1990'lı yıllardı. O dönemde yasa dışı işlerle uğraşan bazı kişilerle temasım oldu. Bir mafya liderini öldürdüm, yargılandım ve üç yıl hapis yattım. Tahliye edildikten sonra yine sivil bir iş bulmaya çalıştım.

Ne yapabilirdim ki? Çok klişe bir kariyer var: Koruma görevlisi, koruma görevlilerinin şefi ve ticari bir yapıya sahip güvenlik hizmetlerinin yöneticisi, ama sonrası yok. Bütün bu işler bana uygun değildi. 2015 yılında derin bir depresyon yaşıyordum, bir çıkmazdaydım. Sonra bir arkadaşım aradı ve Rusya'da paramiliter bir organizasyon olduğunu ve eski mesleğime dönebileceğimi ve yeni bir başlangıç yapabileceğimi anlattı. Bu durum, daha önceki kitabımın başlığını da "In the Same River Twice" (Aynı nehirde iki kez) yansıtıyor. Orada kendimi yeniden bulduğumu söylemek zorundayım.

Birlikte, basit bir savaşçı olarak başladım. Daha önce sadece "Wagner Tugayı" vardı. Suriye'deki görevim sırasında grup komutanıydım, bu görevin ardından keşif bölüğünün komutanlığına terfi ettim. 2016'da Palmira'daki bir saldırı sırasında ağır yaralandım. Rusya'da askeri bir hastanede komadan uyandım. Çok ağır yaralanmış olduğum için keşif bölüğü komutanlığı görevini yerine getiremedim. Bunun üzerine merkez ofisine atandım.

Wagner Grubu içinden herhangi biri ile iletişiminiz hâlâ sürüyor mu? Bugün orada neler olduğunu biliyor musunuz?

Son zamanlarda onlarla iletişim kurmakta zorlanıyorum. Birbirimizden çok uzaklaştık..

Hangi anlamda? İdeolojik olarak mı?

Evet. Hem ruhsal hem de zihinsel olarak.

Wagner Grubu'nun içinde nasıl bir düzen var?

Grup, yöneticilerinin koyduğu kurallara uyuyor ve eski askerlerden oluşuyor. Rus askerlerine iktidar verirseniz, hemen anayasa ve kanun gibi kavramları liberal saçmalık olarak görüp ortadan kaldırır ve kendileri de bu baskı mekanizmasına maruz kalana kadar kendi yasalarını uygulamaya başlarlar. Disiplini sürdürme şekilleri ve gaddarlıklarının derecesi dış faktörlere bağlıdır.

Suriye farklı bir durumdu. IŞİD'e karşı savaşmanın gerekli olduğundan kimsenin şüphe etmediğini düşünüyorum. Orada kimse görevden kaçmadı. Örgüt içinde şu anda bile hâlâ sivillerin öldürülemeyeceğine ve soyulamayacağına dair kurallar olduğu kanısındayım. Garip gibi görünse de, bu konuda cezalar hep çok ağır oldu. Örneğin, Wagner birlikleri halen Mali'de açık bir alanda, bir çadırda, yalıtılmış bir çevrede, düşmanca bir ortamda çok zor koşullar altında yaşıyorlar. Buna rağmen, şikayet olmaması için sivillerden herhangi bir şey almaları yasak.



Marat Gabidullin Suriye'de görev yapmıştı

Sizin anlattıklarınız, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Mali'de Wagner Grubu'nun sivillere şiddet uyguladığı ve yağmaladığına dair suçlamalar içeren Birleşmiş Milletler uzmanlarının raporları ile çelişiyor.

Çok sayıda gazeteci ile konuştum. Bunlardan biri, sivillerin Rus paralı askerlerine karşı son derece dostça bir tutum içinde olduğunu söyledi. Neden? Çünkü onları isyancılardan koruyorlar. İsyancıların yüksek manevi değerlere sahip olduğunu düşünüyorsanız, çok yanılıyorsunuz. Sizin söylediğiniz gibi paralı askerlerin sivillere acımasızca davrandığına inanmıyorum. Karşı güçlere ise evet. Cenevre Sözleşmesi sürekli olarak ihlal ediliyor. Paralı askerler düşmana karşı zafer elde etmek için mevcut bütün yöntemleri kullanmaya alışkın.

Ancak Ukrayna'da durum farklı. İdeolojik, propaganda amaçlı klişeler, insan kendisini savaş alanında bulana kadar işe yarar. Burada acımazsız cezalandırma yöntemleri devreye giriyor. Çok sayıda kaynak, yargısız infazların olduğunu doğruladı. Bu kaynaklara inanmamak için bir neden göremiyorum. Ama aynı zamanda şunu söylemeyi kendime yasaklıyorum: Evet, gerçekten böyle.

İngiliz istihbarat servisi Wagner Grubu'nun Ukrayna'da 50 bin savaşçısı olduğunu belirtiyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu gerçekçi olmayan bir sayı. Bu mümkün değil. Mahkumlar dahil, bürolardan kaç kişinin geçtiğini düşünürsek, o zaman belki. Ama bu da şu anda 50 bin kişinin görev yaptığı anlamına gelmiyor. Bunları, Ukrayna'da faaliyet gösterdikleri cephede dar bir kesime sığdıramazsınız. 50 bin bir kolordu olurdu. Grubun görev yaptığı her yerde, Afrika kıtasında ve Suriye'de en fazla iki bin-üç bin kişi barınabilir.

Wagner Grubu'nun kendi gelir kaynakları var mı? Finansal desteği nasıl sağlıyor?

Devletin bütçesi iyi gözüktüğü sürece, durum iyi. Bu örgüt hiçbir zaman özel olmadı. "Özel askeri şirket" tanımı gazetecilerin hayal gücünün bir ürünü. Özel askeri şirket tanımını grubun üst düzey komutanı Dmitri Utkin'in takma ismi "Wagner" ile birleştirdiler. Özel bir yatırım yok. Grup, devlet bütçesinden, vergilerle toplanan parayla faaliyetlerini yürütüyor.

Dmitri Utkin, hâlâ Wagner Grubu'nun üst düzey komutanı mı?

Evet, elbette. Utkin, Prigojin'in sağ kolu ve yoldaşı. Belli ki sorumlulukları paylaşmışlar. Utkin grubun Afrika ve Suriye'deki eylemlerini kontrol ediyor, Prigozhin ise doğrudan Donbas'taki faaliyetleri. Donbas'taki esas hedefi, bütün sanayi kompleksini ele geçirmek. Donbas'ın kralı olmak istiyor, ne eksik ne fazla. Şimdi de uygun koşullara sahip, rakibi yok.

Wagner Grubu ile Rusya Savunma Bakanlığı arasındaki ilişki nasıl?

Wagner Grubu, silahlı kuvvetlerin özel yetkilere sahip bir bölümü olarak tanımlanabilir. Şimdi yasalarda öngörülmediği şekilde paralel bir güç yapısına dönüştü ama büyük ölçüde Savunma Bakanlığı'na bağımlı. Zaman zaman pürüzler de yaşanıyor.



Wagner Grubu'nun lideri Yevgeni Prigojin

İki kutup var: Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Prigojin. İkisi de birbirinden tamamıyla farklı, birbirine düşman dünyaların temsilcileri. Dahası, Prigojin hayatta kalma mücadelesinden farklı olmayan aktif siyasi faaliyetlerle dolu çok yoğun bir dönem yaşıyor. Bu onun hayatta kalma mücadelesi. Kolluk kuvvetlerinde çok sayıda düşmanı var ve bir çeşit siyasi statü elde etmek onun için hayati önem taşıyor.

Batılı istihbarat servislerine göre örgütün maliyeti şu anda ayda yaklaşık 100 milyon dolar civarında. Sizce bu gerçeği yansıtıyor mu?

Bütün giderleri, Ukrayna cephesindeki çatışmaların yoğunluğunu göz önünde bulundurunca bu oldukça muhtemel.

Savaşçılara ödenen ücrette değişiklik oldu mu?

Sıradan bir savaşçı, çatışmalara katılması halinde günde yaklaşık 8 bin ruble (yaklaşık 100 euro) alıyor. Ayda yaklaşık 240 bin ruble (yaklaşık 3 bin euro) kazanabilir. Bunun yanı sıra düzenli olarak ödenen ikramiyeler var. Burada her şey savaş görevinin önemine ve süresine bağlı. Örneğin, 2016  yılında Palmira'nın ele geçirilmesi çok önemli bir olaydı ve ikramiyeler çok yüksekti. Sıradan bir savaşçı 700 bin ruble (yaklaşık 8 bin 800 euro), bölük komutanı, eskiden bölükler vardı, 2 milyon rubleye kadar (yaklaşık 25 bin euro) kazanabilirdi.

Wagner Grubu'nun içindeki yapılar nasıl? 

2016 yılından sonra bölükler gruplara dönüştürüldü. Bunlar 250 ila 300 kişiden oluşan bir çeşit tabur taktik grupları. Piyade birlikleri genellikle paralı askerlerden oluşuyor. Şematik olarak Wagner Grubu şöyle düşünülebilir: Savaş grubu, altyapıyı sunan ana birim ve güvenlik servisi. Bu özel yetkileri olarak, doğrudan merkeze bağlı bir bölüm.

Siz Wagner Grubu'ndan 2019 yılında ayrıldınız. Fransa'ya ne zaman geldiniz?

Geçen yıl, Mart 2022'de.

Sığınmacı olarak mı?

Hayır. Vize aldım. Bana yardım edildi ve Rusya'yı yasal yollarla terk ettim.

ABD'nin Wagner Grubu'nu uluslararası bir suç örgütü olarak sınıflandırmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Wagner Grubu, Ukrayna'daki muharebe faaliyetlerine doğrudan katıldığı için kuşkusuz büyük bir savaş suçuna da dahil oluyor. Bu bir müdahaledir, bir okul çocuğu için bile bunun farkında. 

Siz de Ukrayna'daydınız. Ama çatışmalara dahil olmadığınızı söylüyorsunuz.

2015 yılıydı. O dönemde çatışmalar durmuştu. Oraya gittiğimizde, görevimizin ateşi yeniden canlandırmak ve çatışmaları sürdürmek için Ukrayna silahlı kuvvetlerini provoke etmek olduğu izlenimine kapıldım. Çok aktif olduk ama komutanın öngörüleri, kurnazlığı ve korkaklığı nedeniyle hiçbir göreve katılmamamız için elinden gelen her şeyi yaptığı bir birlikteydim. Bir alçaktı ama bir şekilde ellerimi kirletmek zorunda kalmadığım için ona müteşekkirim. Vicdanım rahat kaldı. O dönemde Rus propagandasının utanmazca yalan söylediği ve sözde "Luhansk Halk Cumhuriyeti"nin Minsk Anlaşması'nı sürekli ihlal ettiği sonucuna vardım.



Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI