radyobir
radyobir

Müzakerelerde Tahran'ın ciddiyeti sorgulanıyor

Tahran'ı yeniden ciddi nükleer müzakerelere girmeye ikna etme umutları hızla azalıyor. Avrupa Birliği yetkilileri geçen hafta İran'ın yeni katı yönetimini, dönemin ABD Başkanı Barack Obama'nın Tahran'la imzaladığı 2015 anlaşmasını yeniden hayata geçirmek için Viyana'da müzakereleri yeniden başlatma tarihi üzerinde anlaşmaya ikna edemedi.

20 Ekim 2021 11:00 | Kategori: Ortadoğu

Dört ay önce aşırı muhafazakar din adamı İbrahim Reisi’nin İran cumhurbaşkanlığına seçilmesinden bu yana Tahran, müzakereleri yakında yeniden başlatmaya hazır olduğunu açıkladı ancak net bir tarih belirtmekten kaçındı. Bu arada, Batılı yetkililer İran'ın nükleer faaliyetleri konusunda giderek daha fazla endişeleniyor.

Güvenlik uzmanları, İran'ın bomba yapmaya yetecek değerde yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum üretebilmesine sadece bir ay kaldığını düşünüyor. Zaman ilerliyor ve İsrail perde arkasından, Biden yönetimini, İran'ın nükleer silahlı bir ülke haline gelmesini önlemek için bir B Planı hazırlamaya çağırıyor.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü'nün bu hafta başında, ülkenin önde gelen nükleer müzakerecisi ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Bagheri Kani'nin kapsamlı nükleer müzakereler için Perşembe günü Brüksel'e gideceği açıklaması bazı AB yetkililerini şaşırttı. Kıdemli bir AB diplomatı VOA'e verdiği demeçte, "Bence zamana oynuyorlar" dedi.

AB‘nin dış politika sorumlusu Josep Borrell Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Brüksel'de gerçekleşen tüm müzakerelerin Viyana müzakerelerinin yeniden başlamasına hazırlık toplantıları niteliğinde olacağı konusunda uyardı. Bazı yetkililerinin aksine, Borrell ilerlemeden umutlu. Borrel, Reuters'e yaptığı açıklamada "Asla bilemezsiniz. Bugün dünden daha iyimserim. Henüz bir teyit yok, ancak işler iyiye gidiyor ve umarım önümüzdeki günlerde Brüksel'de hazırlık toplantıları yaparız" diye konuştu.

AB, resmi olarak Kapsamlı Ortak Eylem Planı (JCPOA) adını taşıyan 2015 nükleer anlaşmasının resmi koordinatörü ve nükleer müzakerelerin yeniden başlaması için de bastırıyor.

Müzakereler, Başkan Joe Biden'in İran'ın altı uluslararası güçle imzaladığı ve Tahran'ın nükleer programının azaltılması karşılığında İran'a karşı bazı Batı yaptırımlarının kaldırıldığı anlaşmayı yeniden hayata geçirmeye istekli olduğunu belirtmesinin ardından, Nisan ayında Viyana'da başlamıştı.

Viyana'daki nükleer müzakerelerde İran Özel Temsilcisi Robert Malley başkanlığındaki ABD heyeti ile Rusya heyeti biraraya gelmişti.

Reisi'nin seçilmesinden önce Avusturya’nın başkenti Viyana’da yapılan altı tur görüşme sırasında İranlılar Amerikalı yetkililerle yüz yüze görüşmeyi reddetti ve yalnızca Avrupalı, Rus ve Çinli müzakerecilerle doğrudan görüştü.

Başkan Donald Trump, 2018 yılı Mayıs ayında ABD'yi uluslararası anlaşmadan geri çekmiş ve İran'ın nükleer programını geçici değil, süresiz olarak sınırlandıracak ve İran'ın balistik füze geliştirmesini durduracak bir anlaşma istediğini söyleyerek, yaptırımları yeniden devreye sokmuştu. Tahran, geçen yıl İranlı general Kasım Süleymani’nin Bağdat’ta Amerika tarafından düzenlenen drone saldırısında öldürülmesinin ardından artık herhangi bir nükleer kısıtlamaya uymayacağını açıklamıştı. ​

İran uluslararası kamuoyunu oyalıyor mu?

AB diplomatı Enrique Mora, Reisi'nin seçilmesinden bu yana ilk kez üst düzey İranlı yetkililerle görüşmek için geçen hafta Tahran'a uçtu. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken geçen hafta, "Anlaşmaya uymaya geri dönülse bile, anlaşmanın yararlarını tek başına yeniden elde edemeyeceği bir noktaya yaklaşıyoruz ve bunun nedeni, İran'ın nükleer programını çeşitli şekillerde ilerletmek için bu zamanı kullanmasıdır" diyerek, İran'ın kendilerini oyaladığını düşündüğünü belirtti.

Blinken, Washington'da İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid'le görüşmesinin ardından zamanın daraldığıve başka seçeneklerin araştırılması gerekebileceği konusunda uyardı. Batılı yetkililer, İran'ın uranyumu daha yüksek seviyelere ve bomba üretimi derecesine yakın bir düzeye kadar zenginleştirerek nükleer programını hızlandırdığını söylüyor.

Bilim ve Uluslararası Güvenlik Enstitüsü'nden iki güvenlik uzmanı David Albright ve Sarah Burkhard Eylül ayında, "İran, hassas nükleer programlarını ilerletmeye devam ediyor" uyarısında bulundu.

İki uzman, "İran'ın nükleer kabiliyetleri, anlaşmanın uygulandığı 2016 yılının başlarındaki durumunu pek çok yönden büyük ölçüde aşıyor. Çıkış anı yani tek bir nükleer silah veya patlayıcı cihaz için silah kalitesinde yeterli düzeyde uranyum üretmek için gereken süre, yaklaşık bir ay” diye ekledi.

Uzmanlar, enstitü için yayınlanan bir makalede, "İran'ın nükleer patlayıcı bir cihaz yapmak ya da kullanıma hazır bir nükleer silah geliştirmek için daha fazla zamana ihtiyacı olmasına rağmen, nükleer silah geliştirme ve üretme konusunda geniş deneyime sahip ve kısa zamanda ilkini geliştirmeye de hazır’’ değerlendirmesinde bulundular.

David Albright, eski bir Birleşmiş Milletler nükleer silah müfettişi.

İsrailli politikacılar ve güvenlik yetkilileri, İran'ın ciddi müzakereleri sürdürmeyi bilerek geciktirdiğinden ve zamanı, uranyum zenginleştirmeye devam etmek için kullanıyor olmasından korkuyor. İsrail Başbakanı Naftali Bennett Eylül ayında BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, İran'ın nükleer programı için, "bir dönüm noktasına ulaştı ve hoşgörümüz de öyle" diye konuştu.

Bennett, "Sözcükler, santrifüjlerin dönmesini durdurmaz" dedi.

İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kohavi, geçen ay İsrail'in İran'ın nükleer programına karşı harekete geçmek için operasyonel hazırlıklarını büyük ölçüde hızlandırdığını söyledi.

Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI