radyobir
radyobir

Önemsemediğiniz Bir Şişlik Ömür Boyu Sürecek Sıkıntıya Neden Olabilir

ABD Pittsburgh Üniversitesi Tıp Merkezi Cerrahi Onkoloji Departmanı Meme Hastalıkları Ünitesi Meme Hastalıkları Klinik Araştırmalar Direktörü ve Amerikan Ulusal Meme Merkezi Konsorsiyum Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Atilla Soran Liv Hospital'daki "Lenfödme Karşı Harekete Geçin" etkinliğinde lenfödem tedavisindeki son gelişmeleri anlattı. ABD Pittsburgh Üniversitesi Tıp Merkezi Rehabilitasyon ve Fizyoterapi Uzmanı Lisa G. Mager ise lenfödem tedavisinde yapılabilecek egzersizleri gösterdi.

04 Mayıs 2018 11:54 | Kategori: Sağlık

En sık nedeni kanalların tıkanması ya da kanser cerrahisi sırasında lenf topaklarının temizlenmesidir

Vücutta biriken lenf sıvısı miktarı, lenfatik sistemimizin taşıyabileceğinden fazla olursa lenfödem halk arasında bilenen adıyla fil hastalığı yani lenfödem oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Atilla Soran "Çoğunlukla kanser tedavisi sırasında lenf düğümlerinin ve yollarının gerek cerrahi, gerek ışın tedavisi nedeniyle zarar görmesi, lenfödem oluşmasına neden olur. Ayrıca doğuştan lenf sistemi bozuklukları ve enfeksiyon, travma, yaralanma gibi lenfatik sistemi etkileyen durumlar da lenfödem oluşmasına neden olur. En sık nedeni kanser nedeni ile kanalların tıkanması veya kanser cerrahisi sırasında lenf topaklarının (nodüllerinin) temizlenmesidir. Erken teşhisi ile birlikte yeni jenerasyon bası pompaları, lazer uygulaması ve cerrahi girişimlerle lenfödem tedavisinde çok başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Eğitimli ve tecrübeli bir ekip ile lenfödem artık hastanın yaşam kalitesini çok etkilemeyen kronik bir hastalık haline dönüşmüştür” dedi.

Tıkanan lenf düğümleri kolu bacağı şişirebilir

Prof. Dr. Atilla Soran: "Kanser tek başına lenf düğümlerinin tıkanmasına neden olabilir veya lenf düğümlerinin yanında büyümüş olan tümör lenf düğümlerine baskı yaparak lenf sıvısının boşalmasına neden olabilir. Kanser tedavisi sırasında sadece cerrahi değil, radyoterapi de lenf kanallarının veya düğümlerinin tıkanmasına yol açarak kolu veya bacağı şişirebilir. Kanser tedavisi alan herkeste lenfödem gelişmez. Ancak kanser olanlarda yaş ileri ise, şişmanlık (obezite) ve tedavi sırasında enfeksiyon geçirmiş ise lenfödem gelişme riski daha yüksektir.

Artış Vücut Isı Atakları Görülebilir

Lenfödem bir kolu, bacağı veya her iki tarafı da etkileyebilir. Kolun veya bacağın bir kısmı veya tümü şişebilir. Bazı durumlarda sadece parmakların şiştiği görülür. Hasta lenfödem gelişen tarafta ağırlık, ağrı ve hareket kısıtlılığı hissedebilir. Bir diğer şikayet ise tekrarlayan enfeksiyonlardır. Lenf akımı bozulduğu için, lenf sıvısı birikir ve bakterilerin bulaşması ile zaten mikropların üremesi için çok uygun olan bu sıvı kolaylıkla enfeksiyonu başlatır. Enfeksiyon geliştiği takdirde lenfödem olan taraf daha fazla şişer, ağrı, kızarıklık bazen hastada inip çıkan ve titreme ile gelen ateş atakları olur. Özellikle kanser tedavisi sonrası bacakta veya kolda hafif de olsa bir şişme fark edildiyse tedaviye hemen başlamak gerekir. Erken tanı lenfödemde de başarı şansını arttırır” diye konuştu.

Düzenli egzersiz çok önemli

Lenfödem tedavisinde başarılı olmak için erken tanının çok önemli olduğunu söyleyen Fizyoterapist Lisa G. Mager " Bu egzersizler lenfödem konusunda eğitim almış fizik tedavi uzmanları tarafından öğretilmelidir, hareketler aşırı yorucu olmamalıdır. Günlük aktiviteyi taklit eden egzersizler olmalıdır. Lenfödem tedavisinin en önemli bölümü ise kompresyon tedavisidir. Parmaklardan başlayarak tüm uzvu içine alacak bir bandajlama, lenfödem olan uzvun hacmini azaltacaktır. Bu genellikle konusunda tecrübeli bir fizyoterapist tarafından yapılır. Yine tecrübeli bir fizyoterapistin yapacağı özellikli bir masaj ile bu hacim azaltılabilir. Bandajlama ve masaj ile normalde kapalı olan alternatif lenf kanallarının açılması sağlanır. Hacmin azaltılmasından sonra aralıklı hava basarak çalışan ve lenf sıvısını yukarılara sıvazlanmasını sağlayan özel cihazlar ve kompresyon giysileri tedavinin devamı için oldukça yararlıdır” diye konuştu.

Sitemiz yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
YUKARI